Dilek Balsak yalnız değildir
4.7.2014
Adana'da av tüfeğiyle vurularak öldürülen Dilek Balsak ile ilgili Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun yaptığı açıklamayı yayınlıyoruz.

Devlet yine, göz göre göre gelen bir cinayeti önlemek için üzerine düşen görevi yapmadı ve bir kadının ölümüne sebep oldu.

 

 

Adana'da gerçekleşen cinayette öldürülen 34 yaşındaki Dilek Balsak, kocası tarafından av tüfeği ile vuruldu.  Kayıplara karışan katil 38 yaşındaki İhsan Balsak, akrabalarını arayıp cinayeti itiraf etti. Adana’da yaşanan kadın cinayeti şu şekilde gerçekleşti; Adana’da yaşanan kadın cinayeti şu şekilde gerçekleşti; dün sabah 06.30 sıralarında, katil İhsan Balsak yönetimindeki 01 AIC 33 plakalı otomobil, Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin önünde, refüjdeki ağaç ve tabelalara çarptı. Görgü tanıklarının anlattığına göre, kazanın ardından Balsak elindeki av tüfeğiyle otomobilden inip kaçarken, kazayı duyan vatandaşlar olay yerine koştu. Hastane polisinin de yanına geldiği otomobilin ön koltuğunda 2 çocuk annesi Dilek Balsak kanlar içinde bulundu. Hemen Acil Servis'e götürülen genç kadının karnından av tüfeğiyle vurulduğu anlaşıldı. Ameliyata alınan Dilek Balsak,  yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtulamadı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

 

 

Katil İhsan Balsak'ın 2 ay önce eşi Dilek Balsak'ı, oturdukları 2 katlı evin damından attığı, Dilek Balsak'ın hafif yaralı kurtulduğu olayla ilgili şikayetçi olduğu ve koruma talebinde bulunduğu, koruma ve panik butonu tahsis edilen genç kadının, eşinin ölüm tehditleri nedeniyle koruma kararı uygulanmadan dilekçe vererek isteğinden vazgeçtiği de ortaya çıktı.

 

 

 

Şimdi soruyoruz, bakanlık, valilik, emniyet gibi devletin yetkili kurumları, hafif yaralı kurtulduğu olayla ilgili şikayetçi olduğu ve koruma talebinde bulunduğu, koruma ve panik butonu tahsis edilen Dilsek Balsak, koruma talebini geri çektiğinde olayla ilgili neden bir soruşturma başlatmadı? Tüm bu kurumlar, bir kadının baskı ve zor yoluyla şikayetinden vazgeçmek durumunda kalabileceğini düşünemiyor muydu? Dilek kardeşimizin durumuyla ilgili soruşturma yürütüp ona yakın koruma veremez miydi? Ortada uzaklaştırma kararı ve panik butonu olan bir durumda polis, cinayeti öngöremez miydi? Polisin görevi nedir? Devletin, valiliğin, bakanlığın görevi nedir?

 

 

 

Buradan duyuruyoruz, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak, öldürülen kadın kardeşlerimizin aileleriyle, koruma altındaki kadınlarla birlikte, adliye önlerinde, mecliste, sokaklarda, meydanlarda; kadınların yaşam hakkı için, kadın katillerine caydırıcı nitelikte ağırlaştırılmış müebbet cezasının verilmesi için, hazırladığımız 6284 sayılı Korunma Kanunu’nun etkin bir şekilde uygulanması için mücadele ettik, etmeye de devam edeceğiz.  Polis korumadığı için öldürülen Dilek kardeşimiz ve ailesi yalnız değildir. Davanın sonuna kadar takipçisiyiz. Katile, artık tek bir kadın öldürülmesin, Dilek kardeşimiz son olsun, Dilek’in hesabını sormak için, kadın katilleri “ne var 3 ay yatar çıkarım, öldürürüm seni kadın!” diyerek ellerini kollarını sallayarak gezemesinler diye, katile ağırlaştırılmış müebbet verilmesi için, Dilek kardeşimizin ailesinin yanında olacağız.

 

 

 

Geçtiğimiz günlerde cumhurbaşkanı, kadının adı dahi geçmeyen yeni yargı paketini onayladı. Kadının adı dahi geçmeyen bir yargı paketini hazırlayanlardan kadın düşmanı Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hangi yüzle kadınlardan oy isteyeceksin? Meclise sunduğumuz, yeni yargı paketine ek madde önerimizi yok sayan, kadınların taleplerini hiçe sayan, kadınları korumak için etkin uygulamalar geliştirip,  yasa çıkartmayan cumhurbaşkanlığınıza kadınlardan oy yok. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak, yeni yargı paketini sokaklarda veto ettik, kadın düşmanı AKP iktidarına, an be an ürettiği eril tahakkümüne meydan okuduk, cumhurbaşkanını da seçtirtmeyeceğiz. Kadının adının dahi geçmediği eril-yargı sisteminizin, kadın düşmanı politikalarınızın, öldürülen Dilek kardeşimizin hesabını soracağız.

 


  • YAZAR
  • Editor