Bu da mı iftira: Kadınlar ölüyor, sen susuyorsun
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam dün mecliste Torba yasa düzenlemesi yapılırken çocuk yaşta evliliklerle ilgili Kader’in ölümünün ardından sarf ettiği sözlerle ilgili açıklama yapmak zorunda kaldı. Çocuk gelinler masumanedir diyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, gelen yoğun tepkiler üzerine: "Bu, külliyen yalan. Bu cümleyi reddediyorum. Böyle bir cümle ağzımdan çıkmadı" dedi.
Fatma Şahin’in ardından gitmeye devam ediyor
Kadılar bir bir öldürülüyorken, basını abartmakla suçlayan eski Bakan Fatma Şahin’in ardından gittiğini ispatlayan Ayşenur İslam da kabahati basında buldu. İslam farklı cümlelerde sarf ettiği kelimelerin basın tarafından birleştirildiğini iddia etti.
Ne dediği ortada
Neredeyse tüm gazetelerde 18 Ocakta, Kader’in ölümünün ardından Ayşenur İslam’ın açıklamalarının tamamı yayınladı. Açıklamada İslam şunları kaydetti: “Kanunlarımıza göre evlilik yaşı 18’dir. Çok özel şartlar varsa bu yaş, mahkeme kararı ile bir yaş geriye çekilebilir. Kanun bu manada sorunsuz aslında. 15 yaşın altındaki çocukların evliliği yasalara göre evlilik kabul edilmiyor. Cinsel suçlar ve çocuk yaştaki bireyi istismar kapsamına girebiliyor. Bu kanunsuz evliliğe sebep olanlar da suç işlemiş sayılıyorlar. Anne, baba, resmi olmayan nikâhı gerçekleştirmiş kişi bu suça ortaklık etmiş oluyorlar. Çocuk yaştaki kimseyle evlenen kişiyle birlikte sorumluluğu paylaşıyorlar. Beklentimiz çocuk yaşta yapılan evliliklerin yoğun olduğu yerlerdeki vatandaşlarımızla sıkı ilişki içinde olan imam, öğretmen, muhtar, belediye başkanlarımızın bu konuya eğilmesi ve toplumsal bilinç oluşturulması. Resmi olmayan nikâhları kıyan kişiler sadece imamlar değil. Herhangi bir kişi bu nikâhı kıyabilir. Ama böyle bir eylem içinde bulunan kişiye verilecek ceza belli. Fakat tespit edilmesi gerekiyor. Bu nikâhların çoğu masumane kıyılıyor. Kendi kızını çocuk yaşta evlendiren annenin de çocuk yaşta evlendiği için bunu normal sandığını görüyorsunuz. Kimse çocuğuna kötülük yapmak istemez o nedenle bilincin artırılması gerekiyor.”
Bakanı eleştirmek için tuzağa mı düşmemiz gerek?
İslam açıklamalarına bu sefer de Başbakan’ın konuşmalarından tanıdığımız yöntemle devam etti. Önce bir muhabirin ifadelerini birleştirerek manşete çektiğini ardından da başta kendisine mecliste soruyu yönelten vekil Ruhsar Demirel olmak üzere bir takım kişilerin tuzağa düşürüldüğünü iddia etti. İslam’a bir kez daha soruyoruz: erken yaşta evliliklerin çözümünü imamların, öğretmenlerin denetimine bırakan, kendi ifadesi ile “nikâhların çoğunun masumane kıyıldığını” söyleyen bir Bakan’ı eleştirmek için tuzağa mı düşürülmemiz gerekiyor? Zaten açıklamaları ve kadına yönelik şiddete dair icraatları ile AKP’nin kadın politikaları ortada değil mi?
İslam’ı göreve davet ediyoruz
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın görevi kadınları hayatta tutmak, toplum içerisindeki eşitsizlikten kaynaklı maruz kaldığı şiddet ve ayırımcılıkla mücadele etmektir. Tam da bu noktada başta İslam olmak üzere tüm yetkililer söylediklerine ve yaptıklarına dikkat etmek zorundadır. Çünkü bulundukları görevler nedeniyle, toplumsal bir kurumu temsil etmektedirler. Her söylediklerinin toplumsal bir karşılığının olmaması mümkün değildir. İslam, çocuk yaştaki evliliklerle ilgili net ve keskin bir tutum alması gerekirken, bunu yapmayarak “masumane” sıfatını kullanmış ve ne niyetlerle bu sözleri sarf etmiş olursa olsun Kader’leri katleden zihniyetin masumane de olabileceği tezini sürdürmüş, meşrulaştırmıştır. Ayşenur İslam’ı görevini yapmaya, kadın cinayetlerine ve erken yaşta evliliklere dair net tutum almaya davet ediyoruz.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’yla da görüşmelisin
Ayşenur İslam “masumane” açıklamasının aldığı eleştirilerden sonra 15 şehirden 63 kadın örgütü ile görüştüğünü ve derdini anlattığını söyledi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak kadın cinayetlerini durdurmak için dünya çapında on binlerce imza topladığımızı, öldürülen kadınların aileleri ile birlikte mücadelemizi birleştirerek onlarca davada adaletin tesis edilmesi için çalıştığımızı, hiçbir ailemizi, hiçbir kadını asla yalnız yürütmediğimizi hatırlatıyoruz. Ve açıklıyoruz, o 63 kadın örgütünün arasından mücadelesini toplumsallaştıran, il il, adliye adliye kadınları hayatta tutmak için çalışan Platformumuz yoktu. Eğer İslam gerçekten kadın cinayetlerini durdurmak istiyorsa bizlerle de görüşmeli, mücadelesini bizlerle birleştiren ailelerimizle de görüşmeli. Eğer İslam gerçekten kadınları hayatta tutmak istiyorsa, toplum karşısında net tutum alarak, devletin tüm imkânlarını kadınlar için, kadınlar için gerçekten mücadele yürüten örgütlerle birlikte gereğini yaparak gerçekleştirebilir. Ayşenur İslam, kadınları korumak için göreve!