Hacer Göv kardeşimiz için adalet istiyoruz
Hacer Göv kardeşimiz henüz 19 yaşındaydı. Hamile olduğu için ailesi tarafından ölümle tehdit edildiği için Urfa’dan Diyarbakır’a geldi ve akrabasının yanına yerleşti. Amca oğulları Hacer’i barıştırma bahanesyile kaçırdı ve boğarak öldürüp kuyuya attı. Hacer kardeşimiz gencecik yaşında kadın cinayetine kurban gitti.
Aile meclisi kararıyla öldürüldü
Hacer kardeşimizin hayatını kurtarmak için annesinin çabaları yetmedi.Annesi Hacer’in kürtaj olmasını sağlayarak hayatını kurtarmak istedi. Hamilelik süresinin üç buçuk aya ulaşmış olması nedeniyle Hacer kürtaj edilemedi. Bunun üzerine aile meclisi kararını vererek Hacer’i ölüme mahkum etti.
Hacer yaşamak istiyordu. Mevsimlik işçi olarak çalışan Hacer kardeşimiz hamile kaldığını öğrendikten sonra yaşamda kalmak için her yolu denedi.
Korudukları ailelerin içinde kadınlar öldürülüyor
AKP hükümeti döneminde kadının adını bakanlıktan silindi. Onun yerine kurulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ise Türkiye’nin kanayan yarası olan kadın cinayeti gerçeğini kabul etmiyor. Eski bakan Fatma Şahin yaptığı açıklamalarda hep kadının değil ailenin bakanı olduğunu vurguladı. Kadına yönelik şiddete karşı kadınların taleplerine kulaklarını tıkadı ve erkekleri rehabilite etmeyi önerdi. Kadın katillerine indirimler uygulandıkça cezaların caydırıcı olmadığını söyleyen kadınlara karşı AKP hükümeti erkeklerin mağduriyetini savundu.
Görevine yeni başlayan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam ise artarak devam eden kadın cinayetlerine karşı sessizliğini koruyor. Göreve başlamasından bu yana sadece iki açıklama yaptı. İlkinde çocukları korumak için internet yasağı getireceğini açıkladı, ikincisinde ise çocuk yaşta hayatını kaybeden Kader kardeşimizin ardından çocuk yaşta evlilikler için “masumane” ifadesini kullandı. Ayşenur İslam kadın düşmanı tutumunu devam ettirdikçe her gün bir kadın cinayeti haberi almaya devam ediyoruz. Hükümetin kadınların yanında yer almaması kadın katillerine cesaret veriyor.
Hacer ölmeyebilirdi
Hacer kardeşimizin ölümü kader değildi. Annesiyle birlikte Hacer hayatta kalmak için mücadele ettiğinde Hacer’in sığınabileceği tek adres olarak önünde akrabalarının yanına taşınmak kaldı. Eğer koruma altındayken dahi kadınlar öldürülmeseydi, kadınlar koruma talep ettiğinde polislerden “her kadının başına bir polis mi dikeceğiz” cevabını almasaydı, 6284 sayılı koruma kanunu uygulansaydı Hacer akrabalarının yanına gitmez ve hayatta kalmak için haklarından faydalanabilirdi.
Ayşenur İslam kadın cinayetlerini kınayan açıklama yapsın
Bakan Ayşenur İslam’ı acilen görevini yapmaya ve kadın cinayetlerini kınayan açıklama yapmaya çağırıyoruz. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak Ayşenur İslamı’ı uyarıyoruz: Hacer’ler öldürülmeye devam ettikçe bizi karşınızda bulacaksınız.