Kadına Yönelik Şiddeti Araştırma Komisyonu'nu Uyarıyoruz
Kadına Yönelik Şiddeti Araştırma Komisyonu’nu Uyarıyoruz:
Kadın Cinayetleri Kavramını Tanıyın
Haksız Tahrik İndirimini Tamamen Kaldırın
Meclis Kadına Yönelik Şiddeti Araştırma Komisyonunun Taslak raporu, iktidara yakınlığı ile bilinen Star Gazetesi’nin web sitesinde “Meclisten Kadına Şiddeti Bitirecek Hamle” başlıklı haberiyle yayınlandı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak yayınlanan maddelere ilişkin cevabımızı yayınlıyoruz:
Meclis gerçekten kadın cinayetlerini durdurmak, kadına yönelik şiddeti bitirmek istiyorsa bu raporunu geri çekmeli ve resmi olarak yayınlanmadan önce kadınların taleplerine göre düzenlemelidir.
Çünkü;
- Kadına yönelik şiddeti durdurmamız için önce kadın cinayetlerini durdurmamız gerekir. Ama meclis rapor taslağında görüyoruz ki öldürülen kadınlardan bahsedilirken “sözde namus saiki” deniyor. Burada kullanılan “sözde namus” tanımı yıllardır feminizm literatüründe kullanılan, “namus” kavramını eleştiren bir tanımdır. Bu sebeple raporda bu şekilde geçmesi kadınların ısrarının bir sonucudur. Ancak;
“Kadın Cinayeti” kavramını kullanılmıyor ve cinayetlere gerekçe gösterilmesinin önü açılıyor. Cinsiyetinden ötürü öldürülen tüm kadınlar için “ Kadın Cinayeti” kavramını kabul etmek zorundalar. Bu taslağa göre hiç tanımadığı erkekler tarafından öldürülen Özgecan kardeşimizin katilleri de indirim alabilir. Kadın cinayetleri nitelikli halden sayılmalı, af kapsamı dışında tutulmalı, kadın katillerine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmelidir.
Bu maddede bahsedilen töre ve namus saikiyle öldürme zaten var olan bir kanundur. Güldünya Tören’in ölümünün ardından kadınların mücadelesi ile töre saikiyle öldürülme nitelikli hal kapsamına alındı. Bu sebeple ilgili öneri zaten kanunda var olan bir maddedir. Yeni bir gelişme değildir.
Namus cinayetleri yerine cinsiyetinden ötürü öldürülen tüm kadınları kapsayan, İstanbul Sözleşmesi’nde de geçen kadın olmak nedeniyle öldürülme olarak geçen kadın cinayetleri kavamı artık kanunlarda yer almalıdır.
- Haksız tahrik indirimleri yıllardır süren çabamız sonucu Komisyon’un raporunda bir kavram olarak geçiyor. Önceden hiç anılmayan indirimler artık Meclis’in de gündemine girdi. Ancak tahrik fiili sayılabilecek olan durumların kanunda sınırlandırılmasını kabul etmiyoruz. Ayşe Paşalının eski kocası gibi “ne dersem nasıl indirim alırım” diye internete bakan erkekler haksız tahrik indiriminin olduğunu gördükçe kadın cinayetleri devam edecek. Bu yüzden Haksız Tahrik indirimi sınırlanmamalı, kaldırılmalıdır.
- Katiller öldürdükleri kadınlara her türlü iftirayı atabiliyorken, kadınların boşanmak istemeleri ölüm fermanları anlamına geliyorken dizilerde mutlu aile tablosunun çokça gösterilmesi kadına yönelik şiddeti önlemez. Ayrıca kadının cazibesi ve başına buyrukluğuna vurgu yapılmaması derken iffetli iffetsiz kadın figürleri ile kadınların öldürülmesinin yine bir gerekçesi olabileceği anlatılıyor. Kadını değil aileyi ön planda tutan politikalardan vazgeçilmelidir.
- Çözüm evlilik ehliyeti ve koşullarından ziyade boşanmak istediklerinde kadınlar şiddetin cinayete dönüşmemesinden önce ivedilikle boşanabiliyor olmalarıdır. Kadınların boşanma hakkı tanınmalıdır.
- Kadına Yönelik Şiddetin bitirilmesine yönelik Hutbe ve vaazların olması, askerlik eğitimlerinde, camilerde ve üniversitelerdeki müfredata girmesi çözüm değildir. Bilimsel ve laik bir eğitim çerçevesinde anaokullarından itibaren tüm eğitim kurumlarında cinsel yönelim ve cinsiyet eşitliği esas alınmalı, müfredata girmelidir. Kadınlar ve erkeklerin eğitim hakkından eşit yararlanabilmesi sağlanmalıdır. Eğitimde de bu sorunu çözecek esas konu eşitliktir.
Sonuç olarak;
Meclis Kadına Yönelik Şiddeti Araştırma Komisyonunu rapor henüz taslakken uyarıyoruz.
Öldürülen tüm kadınlar için “Kadın Cinayeti” kavramı raporda olmak zorundadır.
Kadınların hayatta kalması, adaletin yerini bulması ve caydırıcı etkisi olması için Kadın Cinayetleri TCK da Nitelikli halden sayılmalı kadın katillerine hiçbir indirim uygulanmamalı, af kapsamı dışında tutulmalı ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmelidir.
Yaşam hakkımız için Meclis kapısını bizimle açacak, kadın katillerine indirim değil ağırlaştırılmış hapis cezası yasalaşması için orada olacağız.
Bizler 5 Şubat 2015 günü Meclis Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini araştırma komisyonunun saatlerce süren toplantısında çözüm yollarımızı onlara da anlatmıştık. Komisyon kadınların basıncı ile hareket ederek belli adımlar atmış gibi görünüyor. (İlgili haber: http://www.kadincinayetlerinidurduracagiz.net/haber/1953/mecliste-cozumu-anlattik)
Haksız tahrik indirimlerinin gündeme gelmiş olması, namus cinayetlerinden “sözde” diye bahsedilmesi, Niğde’den Manisa’ya Samsun’dan Konya’ya kadın katillerine ağırlaştırılmış müebbet için eylemler yapan kadınların ısrarının sonucudur.
Ancak çözüm için yukarıda bahsettiğimiz düzenlemeler yapılmadan bu rapor işlev kazanmayacaktır.
Komisyon’un gerekli düzenlemeleri yapması yine biz kadınlara bağlıdır. Kadınlar için adaletin sağlanması, biz kadınların elinde. Bu sebeple tüm kadınları bizlerle omuz omuza mücadeleye çağırıyoruz.
Kadın katillerine indirim değil ağırlaştırılmış müebbet!
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu