Cansel Buse için susmuyoruz, bu kararı kabul etmiyoruz
13.4.2016
Kadın cinayetlerinin, tacizin, çocuk istismarının normalleştirilmeye çalışıldığı fevkalade anormal bir süreç yaşıyoruz. Çocuk istismarcılarını aklamak için seferber olmuş insanlar görüyoruz her gün, her kanalda ve durmaksızın konuşuyorlar. Cansel’in, Cansellerin, Karaman’da cinsel istismara uğrayan küçücük çocukların, Bağdat Caddesi’nde cinsel saldırıya uğrayan genç kadının… hiçbirinin haykırışını duymayalım diye konuşuyorlar.

Cansel Buse Kınalı’ya cinsel istismarda bulunarak ölümüne neden olan öğretmeni  serbest bırakıldı. 

Siz de bugün bu haberi duyduğunuzda belki inanamadınız, belki “O kadar da değil artık” dediniz ya da içiniz cız etti bir kez daha.  Kaç haftadır Cansel’in gülümseyen yüzüyle gördüğünüz o fotoğrafı geldi belki aklınıza. Cansel öldü fakat ona cinsel istismarda bulunan öğretmeni dışarıda.
Sebep olarak mahkemede Cansel’in ölmeden önce şikayette bulunmayışı gösterilmiş. Oysa ki dağ taş biliyor ki Cansel ölmeden önce okulundaki idarecilere , rehber öğretmenine durumu anlatmış fakat kendisinden yana tek bir söz duyamamıştı. Ve biz bunu ne acıdır ki Cansel’in cenazesinden sonra arkadaşlarından öğrenmiştik. O arkadaşları olmasaydı belki de Cansel ,hepimiz için sınav stresinden intihar eden bir genç kız olacaktı hala. Ve istismarcı öğretmeni ise kim bilir hangi başka Cansel’in hayatı ile oynuyor olacaktı. 

İşte o öğretmen serbest artık. Tekrar edelim ki Cansel öldü fakat öğretmeni serbest.  Bu karar iktidarın kadın düşmanı ve tecavüzcüleri aklamaya çalışan politikalının sonucudur ; biz bunu kabul etmiyoruz. Cansel Buse’nin hayatına mal olan cinsel istismarı yok sayan, tecavüzcüyü aklayan bu kararıkabullenemiyoruz. Biliyoruz ki sizin de vicdanınız, mantığınız aynı şeyi söylüyor: Bunun adı “Rıza değil tecavüz, intihar değil cinayet”tir.

Kadın cinayetlerinin, tacizin, çocuk istismarının normalleştirilmeye çalışıldığı fevkalade anormal bir süreç yaşıyoruz. Çocuk istismarcılarını aklamak için seferber olmuş insanlar görüyoruz her gün,  her kanalda ve durmaksızın konuşuyorlar. Cansel’in, Cansellerin, Karaman’da cinsel istismara uğrayan küçücük çocukların, Bağdat Caddesi’nde cinsel saldırıya uğrayan  genç kadının… hiçbirinin  haykırışını duymayalım diye konuşuyorlar. Cansel’in ardından “Benim evladımmış gibi üzüldüm , ben de anneyim, benim de içim yandı, en ağır cezayı alacak…” diyen iktidar yetkilileri şimdi nereler? Hangi tecavüzcüyü, hangi çocuk istismarcısını aklamakla meşguller?

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak,  onların bağırışlarından daha yüksek ve kararlı bir şekilde haykırıyoruz “Bu kararı kabul etmiyoruz!” Aklın ve insanlığın ortak sesi onların sesini bastıracaktır. Buna inanıyoruz. Bu yüzden “Sessiz kalmayacağız , tecavüzcüleri aklatmayacağız”  diyoruz. 
Siz de Cansel Buse Kınalı için, istismara uğrayan tüm çocuklar için, öldürülen tüm kadınlar için, iktidar tarafından hakkı gasp edilen ve sesi duyulmayanlar için bir şey yapın, ses çıkartın!




13.4.2016

Özel İstihdam Büroları Yönetmeliği ve çalışan kadınların hak kayıpları

Leyla Süren DEVAMINI OKU