Nerede doğmuş olursak olalım,
Neye inanırsak inanalım,
Ne giyiyorsak giyelim,
Nasıl bir yaşam sürüyor olursak olalım,
Biz kadınların istekleri benzer, hissettiklerimiz ortak...
Çocukken okula gitmek istiyoruz örneğin. Hayalini kurduğumuz mesleğe sahip olmak.
Ardından çalışmak istiyoruz. Başkasının eline bakmadan, kendi emeğimizle, canımızın çektiğini özgürce almak istiyoruz. Kendi paramızı kazanmak, hayata karışmak…
İstediğimiz kişiyi, kendimiz seçerek bir yaşam kurmak istiyoruz. Bizim yerimize karar verilmesin, biz belirleyelim istiyoruz.
Diyelim ki memnun kalmadık, bir şeyler yolunda gitmedi. Elalem ne der diye değil, kendimizi dinleye dinleye karar vermek istiyoruz. Kararımız boşanmak yönündeyse herkes saygı duysun istiyoruz.
Hayat gemimizin dümeni bizim elimizde olsun, rotayı biz belirleyelim istiyoruz.
Bunları sadece kendimiz için değil, tüm kadınlar için istiyoruz.
Televizyonda hiç tanımadığımız bir kadının, hepimizin istediği şeyleri istediği için yaşamının elinden alındığını görüyoruz. Hep birlikte üzülüyoruz.
Üstüne bir de kadının yaşamını elinden alan kişinin mahkemede kravat taktı diye takdir gördüğünü duyuyoruz, öfkeleniyoruz.
Gencecik kızların okula gitmek yerine evlendirilmeye çalışıldığını anlıyoruz. Aklımıza kendi kızımız geliyor. Dayanamıyoruz, itiraz ediyoruz.
Bir üniversite öğrencisinin bindiği minibüsün onun son yolculuğu olduğunu öğreniyoruz.
Sokağa dökülüyoruz.
Değişiyoruz,
Değiştiriyoruz…
Türkiye’nin yarısı, bu nüfusun %50’si olarak;
Her an, her gün yüreği aynı ritimle çarpan kadınlarız.
O halde referandum tercihimiz de aynı olmalı.
İsteklerimiz için, hissettiklerimiz için.
Değişmek ve değiştirmek için; biz kadınların tercihi HAYIR olmalı...