Türkiye Kadın Meclisleri Temel Mücadele Kararları
20.2.2020
Türkiye Kadın Meclisleri Temel Mücadele Kararları

Kadınlar kendi hayatına dair karar vermenin bedelini cinayetle ödüyor. Boşanmak, çalışmak, istediği yaşam tarzına sahip olmak, eşitlik istediği için öldürülüyor.İstanbul Sözleşmesi imzalandığında 6284’ün adı anıldığında bile kadın cinayetlerinde azalmayı sağlamıştık. Son dönemde meydanları dolduran kadınlar sayesinde çıkarılan genelgelerle, kadın cinayetlerine dair yapılan açıklamalar sonrasında kadın cinayetlerinin azaldığını gördük. Kadın cinayetleri azalabiliyorsa durdurulabilir.

Kadın cinayetlerini durdurmak için:  6284 ve İstanbul Sözleşmesi’nin her bir maddesini uygulatacağız.

 

Kadınların ölümü araştırmaya değer bile değer görülmüyor. Savcılar polisler görevini yapmıyor. 10 yıl önce Esin Güneş davasında emsal yarattık, cinayeti açığa çıkardık. Biz eylem yapana kadar katilleri hala tutuklanmamış olan Şule Çet’in öldürüldüğünü açığa çıkardık.

Şimdi sıra Aysun Yıldırımlarda, Nadira Kadirovalarda...

Hiçbir şiddet karanlıkta kalmayacak. Şüpheli kadın ölümlerini açığa çıkaracağız.

 

Adalet toplumun tüm kesimlerine gerekiyor. Çünkü toplum  için adalet sağlanmazsa kadınlar için de adalet sağlanmaz. Kadınlar için adalet sağlanmazsa toplum için de adalet sağlanmaz. Kadınlara adalet için mücadele ettiğimizde kazandığımız gibi  toplumun tüm kesimleri için adalet istiyoruz.

Tüm toplum için ve kadınlar için adaleti mücadelemizi sağlayacağız.

 

#LasTesis’le vücut bulan sadece performansımız değil, fikirlerimiz oldu. 

Şili’de, Fransa’da, İngiltere’de Almanya’da, İtalya’da Amerika’da, Kenya’da Lübnan’da Anlatılan bizim hikayemizdir.

Anlatılan kadınların eşitlik mücadelesiydi

Las Tesis’te olduğu gibi dünyadaki kadınların eşitlik mücadelesiyle mücadelemizi buluşturacağız.

 

İstismarını durdurmak bir kenara çocuk istismarını affetmeye çalışıyorlar.

Yurtlarında, okullarında, evlerinde, parklarda her gün çocuklar istismara uğruyor.

Çocuk susar sen susma’ dediler ama artık çocuklar da susmuyor.

Çocuklar için biz de susmuyoruz

İstismarı aklatmayacağız. Çocukların gülüp, oynadığı bir gelecek kuracağız.

 

Üretenler dünyanın %99’u. %99’un yarısı da kadınlar. Üretenlerin yarısıyız. İşçi kadınlar tüm işçiler gibi işyerlerinde tüm haksızlıklara, emeğinin çalınmasına, sendikasızlığa, mobbinge direniyor.

Ancak işgücü dahi sayılmıyoruz, işsizlik istatistiklerinin içine bile dahil edilmiyoruz. Emeğimiz yok sayılıyor

Ev işi yapmak zorunda bırakılıyoruz, çocuk bakımı bizim omuzlarımıza yükleniyor ama çalışma hayatına girmekten yine vazgeçmiyoruz. Çalışma hayatında yaşanan haksızlıklara karşı da tüm işçilerle beraber direniyoruz. Biliyoruz ki şiddetin temeli ekonomik eşitsizlik.

 İşsizliğe, sendikasızlığa, emeğimizin yok sayılmasına karşı ekonomik eşitsizliğe son vereceğiz

 

Kendi ayakları üzerinde durmak isterken gerici eğitim sistemi içinde var olmaya çalışan,

Okumak için çalışırken istihdam içinde bile sayılmayan,

Kendi hayatını kurma kararlılığı gösterdiği için cinsiyetçilikle bastırılmak istenen,

Her gün evlenmesi anlatılırken okumak, çalışmak, özgür olmak istediği için öldürülen

Geleceği en çok temsil edenler

Üniversitelerinde ve her yerde direniyor

Genç kadınlar cinsiyetçiliğe, eşitsizliğe, gerici eğitime karşı Üniversite Kadın Meclisleri’yle mücadeleyi tüm kampüslere yayacak.

 

Ülkeyi sadece erkekler yönettiğinde kadınlar yararına hiçbir karar alınmıyor.

Hem söz hakkımız yok hem de bütün kahrını biz çekiyoruz

Kanallara, doğa talanına, patronlar ya da kendilerine bütçe ayrılıyor. Ama halka, kadınlara bütçe yok. Bakım emeğinin kamusallaşmasına, sığınma evlerine, koruma polislerine, aydınlık sokaklara bütçe yok.

Yaşadığımız şehirlerin en işlek caddelerinde tacize, tecavüze uğramamak için bu pahalılık içinde geçinmek için mücadele ediyoruz.

Yarısını oluşturduğumuz bu şehirlerde ülkede, dünyada  söz hakkına sahip olmak, siyaset yapmak için her gün direniyoruz.

Şehirleri, ülkeyi, dünyayı kadınlar da yönetecek.

 

Aldığımız tüm kararları illerimizde, ilçelerimizde, üniversitelerimizde uygulayacağız.  Bu zamana kadarki birikimimizi ileri taşıyacağız. Kadın Meclisleri’nin örgütlenmediği il kalmayacak. 

Asla yalnız yürümeyeceksin diyen kadınların mücadelesini Türkiye’nin dört bir yanına yayacağız.