Koronavirüs gerekçe gösterilerek hızlandırılmış şekilde Meclis’in onayına sunulacak olan bir infaz paketi tasarısı vardır. İnfaz paketinin içinde pek çok kanunda değişiklik yapılması planlanmaktadır. Önerilen değişikliklerden birisi kadınların ve çocukların cinsel dokunulmazlığına karşı suçlara ilişkindir. Değişiklik tasarısına göre, cinsel dokunulmazlığa karşı suç işlediği için ceza almış kişiler erken tahliye edilecektir. Bu tip bir kanun değişikliğinin yani erken tahliyenin en büyük riski, kadınlara ve çocuklara karşı işlenebilecek diğer şiddet suçları için de cezasızlık algısı yaratmasıdır.

İnfaz paketinin amacının, koronavirüs salgını nedeni ile hapishanelerdeki doluluğu azaltmak olduğu söylenmektedir. Bu salgın sadece Türkiye'de değil, dünyanın pek çok ülkesinde mevcuttur. Ve salgının görüldüğü tüm ülkelerde kadınların deneyimi aynıdır. Tüm dünyada, salgın nedeni ile şiddet gördükleri evlerine kapanmak zorunda kalan kadınların evlerinde daha fazla şiddet gördükleri anlaşılmaktadır. Türkiye'de kadınlar, toplumsal cinsiyet eşitsizliği yüzünden ayrımcılıktan daima olumsuz etkilenmektedirler. Şimdi bir de koronavirüs salgını nedeni ile ortaya çıkan ekonomik olumsuzluklar ve sosyal yalnızlaşma, kadınları bu salgından etkilenecek daha da ciddi bir "risk grubu" haline getirmektedir. Devlet bu salgınla mücadele ederken; hastalanmasından endişe ettiği, risk grubunda olan vatandaşlar için özel önlemler almaktadır. Aynı şekilde evden çıkamayacak durumda olan ve artan şiddetten etkilenecek kadınları korumak için de özel önlemler alınmalıdır. Kadınları korumak için özel önlemlerin alınması gereken bu zorlu zamanlarda, infaz paketinde kadınlara ve çocuklara karşı cinsel suçlar işleyip cezalandırılmış suçluların erken tahliyesi ciddi bir sorun yaratmaktadır. Cinsel suçlardan hüküm almış ve cezasının tamamını çekmeden erken tahliye olan suçluların varlığı, kadınlara ve çocuklara yönelik suç işlenmesinin cezasız kalacağı fikrini topluma verecektir. Asıl tehlike bu infaz paketinin topluma bu algıyı verecek olmasıdır. Asıl tehlike cezasızlık kültürü dediğimiz “kadına, çocuğa karşı suç işlesem bana bir şey olmaz” fikrinin ortaya çıkmasıdır. Kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel dokunulmazlığa yönelik suçlara ilişkin erken tahliye şartları infaz paketinden çıkartılmalıdır. İçinde bulunduğumuz zorlu günler ve İstanbul Sözleşmesi, cinsel suçlarda erken tahliye imkanlarının olmamasını gerektirmektedir.