Korona Günlerinde Kadınlar İçin Sığınmaevleri Raporu
10.4.2020
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisleri olarak, korona günlerinde sığınmaevinde kalan kadın ve çocuklar için alınan önlemler, uygulamalar hakkında 40 ilde Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi - ŞÖNİM'lerden aldığımız bilgiye göre edindiğimiz veriler aşağıdaki gibidir:

Ø Sığınmaevlerinin genelinde salgına karşı tedbirlerin alındığı, hijyen ve temizlik önlemlerinin artırıldığı, dezenfekte işleminin yapıldığı, sosyal mesafenin korunmasına dikkat edildiği, bazı sığınmaevlerinde ekipman (maske, eldiven vb.) temininin yapıldığı belirtildi.

Ø Sığınmaevlerinde salgın öncesinden beri kalmakta olan kadınlara -herhangi bir hastalık belirtisi göstermemeleri nedeniyle- virüs testi yapılmadığı belirtildi. Ancak sağlık kontrollerinin bu süreçte arttırıldığı, periyodik olarak ateş ölçümlerinin yapıldığı, hastalık şüphesi  görülen durumlarda hastanelere yönlendirme yapıldığı bilgileri iletildi.

Ø Sığınmaevinde kalmak üzere yapılan yeni başvurularda ise Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge ile kadınlardan koronavirüs taşımadıklarına dair test istendiği, kadınların bu testi yaptırabilmeleri için kolluk kuvveti eşliğinde hastaneye başvurmalarının sağlandığı belirtildi. 

Ø Test sonucu negatif çıksa bile kadınlar ve yanlarındaki çocukların sığınmaevine yerleştirilmeden önce 14 gün karantina uygulandığı, sağlık durumlarının düzenli olarak kontrol edildiği, 14. günün sonunda sığınmaevine kabul edildikleri belirtildi.

Ø Birden fazla sığınmaevi olan bazı şehirlerde, bir sığınmaevi karantina için ayrılırken bazı şehirlerde mevcut sığınmaevi içinde bir kat veya odanın karantinaya ayrıldığı iletildi.

Ø Görüştüğümüz ŞÖNİM’lerden biri, yeni başvurularan kadınlardan virüs taşımadığına dair rapor istenmeden, 14 gün ayrı bir birimde izolasyonunun sağlandığını bizimle paylaştı.

Ø Görüştüğümüz ŞÖNİM’lerden biri ise karantinaya ayrılan odaların koşulların uygun olmadığı, bir odada 7 kişi kaldığı bilgisini verdi.

Ø Sığınmaevlerinin çoğunda salgından bu yana yapılan yeni başvurularda şiddet tehdidi altında olan kadınlar dışında yeni bir başvuru kabul edilemediği belirtildi.

Ø Yalnızca barınma ihtiyacı için başvuran kadınların ise kapasite sorunu nedeniyle genellikle sığınmaevine kabullerinin yapılamadığı, kimi sığınmaevlerinde barınma ihtiyacı olan kadınlar için ayrı bir yer ayarlanmak üzere çalışmaların devam ettiği belirtildi.

Ø Görüştüğümüz ŞÖNİM’lerden bir tanesi, şehirlerarası seyahat kısıtlaması sırasında başka kentlerdeki sığınmaevlerinden iş bulma umudu ile kendi illerine gelen ve otogarda kalan kadınların kendilerine başvurduğunu belirtmiştir. Bu durum barınma ihtiyacı ile başvuran kadınların sığınmaevine kabulde zorluk yaşamaması gerektiğinin önemli bir örneğidir.

Ø Sığınmaevlerinin en az 20, en fazla 40 kişi şeklinde olması gereken kapasite sayısına uyulmadığı yaptığımız görüşmelerin öne çıkan bir sonucudur. Kimi sığınmaevlerinin 12, 18 kişi gibi çok yetersiz kapasiteleri olduğu, hatta mevcut kontenjanlarının dolu olması nedeniyle kimi sığınmaevine yeni başvuru kabul edilemediği bilgilerine ulaştık.

Ø Sığınmaevlerinde ziyaretçi ve dışarı çıkışların salgın nedeniyle kısıtlandığı belirtildi.

Ø Salgın tedbirleri başladığından bu yana kimi illerde yeni başvurularda bir artış ya da azalma gözlemlenmezken, kimi illerde ise azalma olduğu belirtildi.


Değerlendirmeler ve Öneriler:

 

1.Görüştüğümüz il ŞÖNİM’ler tarafından kadın sığınmaevlerinde alındığı ifade edilen hijyen, sosyal mesafe, sağlık kontrolleri ve karantina önlemlerinin etkin biçimde uygulanıp uygulanmadığı denetlenmelidir.

2.Kadın sığınmaevleri sadece şiddet tehdidi alan kadınların kabul edildiği sosyal hizmet kuruluşları değildir. Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama ihtimali bulunan kadınların hizmet alabilecekleri yatılı sosyal hizmet kuruluşlarıdır. Bu nedenle barınma talebi ile gelen kadınların talepleri göz ardı edilmemeli, mutlaka uygun bir model sunulmalıdır.

3.Sığınmaevlerinin sayısının ve kapasitelerinin yetersiz olması, var olan sığınmaevlerindeki yoğunluğu da artırdığı için yürütülen çalışmaların ve sunulan hizmetlerin niteliğini de olumsuz yönde etkilemektedir. Kadınların şiddetten uzaklaşabilecekleri, psiko-sosyal, hukuki, ekonomik destek, kreş gibi pek çok hizmetten yararlanabilecekleri sığınmaevlerinin sayı ve kapasiteleri artırılmalıdır.

4.Nüfusu 100 binin üzerinde olan illerde belediyeler kadınlar ve çocuklar için sığınmaevleri açmakla yükümlüdür. Türkiye’de nüfusu 100 binin üzerinde olan 201 belediye olmasına rağmen bunlardan sadece 32’sinde sığınmaevi bulunmaktadır. Bu kapsamda yasal yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere yaptırım uygulanmalıdır.

5.Olağanüstü önlemlerin alındığı bu dönemde belediyelerin sosyal tesisleri, tatil bölgelerinde şu an kullanılmayan binalar gibi mekanlarda, uygun sağlık koşulları yaratılarak kadınlar için şiddet karşısında barınabilecekleri imkanlar sağlanmalıdır.

6.Sığınmaevinde kalmak isteyen kadınların işlemleri kolluk birimleri tarafından kolaylaştırılmalıdır.

7.Sığınmaevine yeni başvuran kadınların, virüs taşımadıklarına dair rapor için virüsün bulaşma riskinin yüksek olduğu hastanelere gitmelerine gerek kalmadan test için gerekli başvurular ŞÖNİM aracılığı ile yapılabilmelidir.

 

Tüm bu verilerden ve değerlendirmelerden hareketle, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak hazırladığımız Korona Günlerinde Kadınlar İçin Şiddetten Korunma Kılavuzu’nda (http://kadincinayetlerinidurduracagiz.net/aciklamalar/2899/koronagunlerindekadinlaricin-siddetten-korunma-kilavuzu) belirttiğimiz önlemlerin acilen alınmasının, kadınlar için hayati önemde olduğu ortadadır. Özellikle sığınmaevlerine ilişkin yapılması gereken düzenlemelerin acil olarak hayata geçirilmesi, şiddetin karşısında kadınların yalnız olmadığını gösterecektir.


 




13.4.2020

Feminist Çeviri: Koronavirüs Krizinin Eşiğinde Feminist Acil Eylem Planı