Manisa İşçi Kadın Meclis'i toplantı sonuç metni: Manisada işçi kadınlar asla yalnız yürümeyecek
24.12.2020
Manisa'daki işçi kadınlar bir araya geldik ve ilk meclis toplantımızı gerçekleştirdik. Vestel ve Kromsan'da işten atılan, hala orda işçi olanlarla çalışmalarımızı değerlendirdik. Her bir işçi kadının sorununu haberleştirdik, eylemler yaptık, hukuksal yollara başvurduk. Bunların ardından haksızlığa uğrayan başka kadınların bize başvurduğunu gördük.

Toplantımıza kadın cinayetlerini durdurma mücadelesi yürüten işçi kadınlar, eşit yaşam mücadelesi verirken tanıştığımız farklı iş yaşamları olan kadınlar da katıldı. Vestel, Kromsan, Şehir Hastanesi… İsmini henüz paylaşmak istemediğimiz nice farklı işlerde çalışan; fabrika, atölye, mağaza, hastane, mevsimlik tarım işçisi kadınlar katıldı. 

Önemli sanayi bölgelerinden biri olan, farklı sektörlerden üretimin yoğunlukta olduğu işçi kenti Manisa’da  işçi kadınlar artık yalnız yürümeyecek. 

Çay molalarından, tezgahın ardına, soyunma odalarından, servis duraklarına, yemek sıralarına, eş dost buluşmalarına kadar işçi kadınlarla gündemlerimizi konuşacağız. Bütün işçi kadınlara yaşadıkları haksızlıklar ve eşitsizlikler karşısında yalnız olmadıklarını, bu gidişatı değiştirmenin mümkün olduğunu anlatacağız. Haklarımızı alabildiğimiz örnekleri göstereceğiz. Başaramadıklarımız için sabırla daha neler yapacağımızı tartışacağız. Akıl akıla verip Manisa İşçi Kadın Meclisi’nin patronlara geri adım attırabileceğini anlatacağız. Manisa’dan başlayıp işçi kadın hareketini tüm ülkede örgütleyeceğiz. 

 

Sağlıksız koşullara, işten çıkarılmaya, mesai dayatmalarına, mobinge, baskıya artık yeter

 

İşçi kadınların farklı alanlarda da olsalar yaşadığı sorunlar benzer. Coronavirüs’e karşı tüm yetkililer tedbir alınması gerektiğini, evde kalınması gerektiğini anlatıyor. İşçilerin ilk dile getirdikleri ise herkes evde kalırken işe gitmek zorunda kalmaları. İşyerlerindeki sağlıksız koşullar en önemli sorun. Hijyen kurallarına uyulmaması, yemekhanelerin durumu, servislerin yetersizliği… Patronlar pandemide bile karına kar katarken işçilere ya covid riskiyle çalışma ya da açlık dayatılıyor. Herkesin ilk söylediği çalışma koşullarının sağlıksız olduğu.

 

Bir diğer sorun hala yasak gibi olsa da işten atmaların devam etmesi. İşten çıkarılmasa, işçilere bu sefer ücretsiz izin dayatılıyor. Ücretsiz izin ile 1170 liraya işçinin geçinmesi bekleniyor. İşçi kadınlar için ise durum daha kötü. Çocukları olan işçi kadınların büyük çoğunluğu bu dönemde haklarını da alamadan işten ayrılmak zorunda kaldı. Okullar online eğitime dönünce çocuk bakımı, eğitimi, hasta bakımı, evin temizliği derken yükleri kat be kat arttı. Erkeklerle hiç eşit olamadı ki kadınlar. Tüm bunları yapması gereken kadınlar dediler yine. O yüzden önce onlar işsiz kalabilirdi ve öyle de oldu. İlk kadınlar işten çıkarıldı. İşten çıkmak istemeyen ama hakkını da arayan işçi kadınlara görev değişikliği, mekan değişikliği dayattılar. Kabul etmeyen kadınların onayı olmadan çıkışını verdiler. SMS ile işten çıkışının verildiğini öğrenen kadınlar da oldu, insan kaynaklarına çağrılıp tehdit edilenler de. İşten çıkarmanın en ağırı hiç bir hakkınızı alamadığınız 29 numaralı kod ile verilen çıkışlar olduğunu konuştuk. İşten ayrılmak istemiyorsa işçilerin herhangi bir kağıda hiç bir şekilde imza atmaması gerektiğini, bütün işçilere yaygınlaştırmamız gerektiğini konuştuk.

Müjde gibi sunulmuş hamilelik, süt izninin kadınlar için işsizlik sebebine nasıl dönüştüğünü değerlendirdik. 

Sırf patronlar daha fazla kar etsin diye işçilerin sağlığı riske atılıyor. Eşit çalışma koşullarına bile işçi kadınlar sahip olamıyor. 

İşçiler daha fazla kazanacak diye değil, toplum için daha fazla üretim yapılacak diye değil patronların cebi daha da kabarsın diye mesailer dayatılıyor. İşçinin tercih hakkı var gibi gösteriluyor “mesai” diyorlar. Halbuki işçiler tehdit ediliyor, mobbinge uğruyor, işten atılma korkusu ile çalışmak zorunda kalıyor. Vardiya amirleri, usta başları, posta başları, müdürler, insan kaynakları baştan aşağıya kadar her kademedeki sorumlu kendi altına bu baskıyı uygulamayı sürdürüyor. Bu sırada işçi kadınlar ise kadın oldukları için hepsinin en altında görülüyor. Bu yüzden patronlar işyerinde şiddete uğrayan kadının karşısında vardiya amirini koruduğunda şaşırmadık. Bir hastanede başhekimin yeterli ekipman olmadığını söyleyen işçiyi başka bölüme sürdüğünde, görevi olmayan şeyleri yaptırdığında şaşırmadık. 

 

Bu yüzden bütün işçilerle sağlıksız koşullara, işten çıkarılmaya, mesai dayatmalarına, mobinge, baskıya artık yeter diyoruz. Kadın olduğumuz için ayrıca haksızlığa ve eşitsizliğe uğradığımızı da biliyoruz. 

 

Vestelde işten atmaları durduracağız

 

Manisa Vestel fabrikasında işçiler ya korona ya da ekmek dayatmasıyla karşı karşıya bırakıldı.

Zorunlu olmayan üretim koronavirüse rağmen devam ettirildi. İşçileri ölümle burun buruna çalıştırarak sadece pandemi döneminde yüzde 553 kar eden Vestel işçilerinin mücadelesini gördü.

Mücadelemizle fabrikada koronavirüs salgınına karşı önlemler aldırdık.

Düzgün ve sağlıklı koşullarda çalışabilmek için iş yerlerinde mücadele etmek zorunda kalıyoruz. İşyerlerinde kadın kurtuluş mücadelesini filizlendirmeye başladık. 

Ülkenin farklı köşelerindeki kadınlar olarak bir araya geldik. Mücadelemizi Vestel önlerinden yükselttik, her yerde olduğumuzu bir kere daha herkese hatırlattık.

Ekmeğimizden ve çalışma hakkımızdan bir an olsun vazgeçmedik. Nasıl ki Vestel fabrikasında bunları yaptıysak bütün işçiler için hakları olan çalışma koşullarını da örgütlü mücadelemizle sağlayacağız.

 

Manisa İşçi Kadın Meclisinde birleşelim, haklarımızı alalım

 

İşçilerin sömürüldüğü düzende kadınların eşit ve özgür bir yaşama kavuşması mümkün değil. Bütün zenginliklerin birkaç şirkette böylesi biriktiği bir sistemde salgın hastalıklar, iklim krizi gibi felaketler artarak devam eder, büyük yıkımlar bizi bekler.

Ayrıca şunu da biliyoruz ki şu anda işçi kadınlar birlik olup mücadele etmezsek kadınların eşit çalışma hakkına kavuşması da olası olmayacak. 

Bütün haklarımızı almak için:

Manisa'daki tüm işçi kadınları birlik olmaya çağırıyoruz. 

Hakir görülen, ne bilir denilen, bir şeyden anlamaz sanılan biz işçi kadınlar erkek egemen sömürü düzenine karşı kendi hedeflerimizi belirleyeceğiz. Siyasal olarak sendikalara ağırlığını koyacak işçi kadın örgütlenmesini sağlayacağız.

Her bir hakkımızı söke söke alacağız. 

İşçilerin uğradığı haksızlıklar karşısında tüm işçilerle, toplumsal cinsiyet temelli uygulanan ayrımcılığa karşı işçi kadınlarla omuz omuza olacağız.




18.12.2020

Gericilik ve cinsiyetçilik gidecek, Üniversiteler bizimle özgürleşecek