Azra ve Öldürülen Tüm Sıra Arkadaşlarımız İçin Özgürlüğü ve Eşitliği Kazanacağız
3.8.2021
Kadınların öldürülmesine sebep olan toplumsal cinsiyet eşitsizliği, ormanların yanmasına sebep olan iklim krizi. Kadınların eşit yaşaması ve doğanın kurtulabilmesi için mevcut düzenin değişmesi gerekiyor.
Azra ve Öldürülen Tüm Sıra Arkadaşlarımız İçin
Özgürlüğü ve Eşitliği Kazanacağız
Genç bir kadından günlerdir haber alınamıyordu. Azra Gülendam Haytaoğlu kaybolmasının ardından beş gün sonra ölü olarak bulundu. Azra’yı bulmak için telefon sinyaline bakılacaktı. Yine bir sorumsuzlukla karşılaştık. Yetkililer pazartesi gününü beklerken, aynı gün Azra’nın ormanda cansız bedeninin bulunduğu öğrenildi. Hem sıra arkadaşımızı hem de mücadele arkadaşımızı kaybettik. Azra kendi hayatı için planlar yaparken bir erkek tarafından öldürüldü. Üstelik işkence edilerek öldürüldü. Kadınları öldüren erkekler artık onların bedenlerini de ortadan kaldırmak istiyor. Böylesi bir şiddetle karşı karşıyayız.
Kadınların her gün eşitsizlikle karşılaştığı, şiddet gördüğü ve öldürüldüğü bir memlekette sorumlular harekete geçmek için daha neyi bekliyor? Azra gibi nice sıra arkadaşımızı kaybettik. Biz kendi hayatlarımızı kurmak, çalışmak isterken hep aynı sonla karşılaşıyoruz. Özgürlüklerimiz bastırılmaya çalışılıyor. Hayatımızı yaşamak isterken hayatımızdan oluyoruz. Bunlar genç kadınların sıklıkla karşılaştığı sorunlar. Özellikle eğitim ve çalışma alanında da eşitsizliği yaşıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yol açtığı şiddet, yaşamın her alanında bizi buluyor. Evet görülmesi gereken asıl gerçekler bunlardır. Biz bu gerçekleri bildiğimiz kadar bunlarla mücadele etme yolunu da biliyoruz.
Asıl bunları görmesi gereken sorumlular nerede? Onlar sadece o çok kıymetli koltuklarını doldurmakla meşguller. Kadınlar öldürülüyor, ormanlar yanıyor. Aynı yetkililer bu durumu önlemek için hiçbir şey yapmıyor. Yangınların söndürülmesini beklerken o ormanlarda kadınların cansız bedenlerine ulaşıyoruz. Sadece halkı telkin etmek için “görevimizin başındayız”. “Şiddete karşı sıfır tolerans” diyorlar ama sonrası koca bir boşluk. Kadınları koruyamadıkları gibi İstanbul Sözleşmesi’nden çıkarak faillere de cesaret veriyorlar. Kadınların işkenceyle öldürülmesine şahit oluyoruz.
Kadınların öldürülmesine sebep olan toplumsal cinsiyet eşitsizliği, ormanların yanmasına sebep olan iklim krizi. Kadınların eşit yaşaması ve doğanın kurtulabilmesi için mevcut düzenin değişmesi gerekiyor. Genç kadınların istediği gibi yaşaması, eğitimde eşitliğin sağlanması için de biz örgütlü mücadelemizi sürdürüyoruz. Eşit ve özgürce yaşayabilmek için geleceğimizi kurtarmalıyız. Üniversitelerimizi, hayatlarımızı, doğamızı kurtarmak için bizim bekleyecek vaktimiz yok. Yetkililerin aksine harekete geçerek, yaşamlarımızı onların ellerinden kurtaracağız.