2024 yılı için asgari ücret görüşmeleri sürüyor. Konuşulan ücretler yoksulluk sınırının altında, açlık sınırını ise zar zor geçiyor. Biliyoruz ki her yıl olduğu gibi bu sene de ülkede çalışanların neredeyse %60’ının aldığı asgari ücret haftalar içinde açlık sınırının altında kalacak. Patronlar kârlarına kâr katmaya devam edecek. Milyonlarca çalışana açlık, yoksulluk reva görülecek. Yoksulluğun yükü ve sorumluluğu da kadınlara yüklenecek, biliyoruz. 

 

Kriz dönemlerinde ilk işten çıkartılanlar kadınlar olduğu gibi, açlık sınırlarındaki asgari ücretten bizim payımıza düşen şiddet ve eşitsizliklerle dolu bir hayat oluyor. 

 

Çocuk, yaşlı, hasta bakımını yapan, evin ekonomisini, temizliğini, yemeği üstlenen kadınların emeği ortadayken hala 11 milyonu aşkın kadın çalışabilir durumda bile görülmüyor. Bunların tamamı ve fazlası kadınların zaten yapmak zorunda oldukları görevler gibi görülüyor, kadınların işsizliği gizleniyor.  

Yaşamak tüm emekçiler için her gün güçleşirken kadınlar da güvencesiz, açlık ve yoksulluk ve şiddet dolu bir hayatın içinde bir yaşama zorlanıyor. 

  

Bu gidişatı değiştirmek bize düşüyor. Parlak bir gelecek hayalimiz bile çalınmış olsa da çoğunluk biziz, üreten biziz. Emekçilerin sadece nefes almak için değil yüzünün de güldüğü, hak ettiği ücreti alması için mücadele edeceğiz. Kadınların şiddetle karşılaşmadığı günleri kazanacağız. Tencerede taşın kaynamadığı, birilerinin kölesi olmadığımız onurlu bir geleceği kendi ellerimizle var edeceğiz.  

 

Korkma bir yolu var, o yolu birlikte açacağız.  

 

Gelin, bize dayatılan açlık, yoksulluk, şiddet düzenine karşı birlikte Kadın Meclisleri ile mücadele edelim.