'Erkeksiz Kadınlar' Araştırması Bitti!
7.2.2013
İstanbul | Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü'nün Boğaziçi Üniversitesi'nden akademisyenlerle yürüttüğü "Erkeksiz kadınlar" araştırması tamamlandı.

 11 Eylül 2011, Cumartesi (10 Eylül) günü "Boşanmışlar, dullar, kocasını terk etmişler/kocası tarafından terk edilmişler, kocası cezaevinde olanlar Türkiye'de nasıl yaşar?" konulu toplantıyla kamuoyuyla paylaşılan araştırma Türkiye'de kadınların sosyal güvenceden ancak babaları ve kocaları üzerinden faydalanabildiklerini ortaya koyuyor.

18-24 yaş arası 1220 kadınla yapılan anket sonucu ortaya çıkan veriler oldukça çarpıcı. Eşi vefat etmiş kadınların yüzde 52,2'sinin, boşanmış kadınların yüzde 51,6'sının ve evli kadınların yüzde 73,4'ünün sosyal güvencesi bulunmuyor. Sosyal güvencesiz olan, eşi vefat etmiş kadınların yüzde 66,6'sı, boşanmış kadınların ise yüzde 39,8'i kişi başı 100 TL'nin altında gelir düzeyi olan evlerde yaşıyor. Sosyal güvenceye sahip olan kadınların ise kocası ölenlerin %70,6'sı kocasından dolayı güvenceliyken, boşanmış kadınların %43,5'i ise babalarının üzerinden sosyal güvenceden faydalanabiliyorlar.


Kadınları Toplumun Dışına İten Toplumsal Cinsiyet Rolleridir
Bu rakamlar Türkiye'de kadınların yaşamlarını sürdürebilmek için erkeklere olan bağımlılıklarını ortaya koyuyor.


Yapılan araştırmada bu durumun nedeni olarak erkek egemen toplum gösteriliyor. Kadınların sosyal güvence sahibi olabilecekleri mesleklerde çalışamaması sorunu ise raporda kadını eve hapseden toplumsal cinsiyet rolleriyle açıklanıyor.


Raporda aynı zamanda dul kadınların toplum tarafından baskı gördükleri ya da baskı görmemek için içlerine kapandıkları belirtiliyor.


Araştırmayla Örtüşmeyen Çözüm Önerisi
Araştırmanın tanıtıldığı toplantıda Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü'nden Şebnem Avşar Kurnaz verilerin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na sunulduğunu ve yaptırımlarda önceliğin dul kadınlara verilmesini uygun görüldüklerini belirtti.


Yardımlar ; kocası ölmüş kadınların çocuklarına Kredi Yurtlar Kurumu'ndan burs verilmesi, bu kadınlara TOKİ'den ev verilmesi, İŞKUR'da öncelik tanınması şeklinde olacak.


Kadının toplumdan dışlanmasının birincil nedeni olarak toplumsal cinsiyet rollerinin sunulduğu araştırmanın, kadını öncelikle aile çerçevesinde ele alması ise ortaya konulan sonuçlarla çelişen bir tablo çiziyor.