Beş davanın ilk duruşmaları görüldü.
İki davada platform müdahilliğimiz kabul edildi. Kabul edilmeyen diğer davalarda mahkeme heyetinin tutumu İstanbul Sözleşmesi’ne ve 6284 sayılı kanuna aykırıdır, düzeltilmelidir.
Altı davamız sonuçlandı; bunlardan ikisinde adaletin sağlandığı inancındayız, indirim uygulanan diğer dört davada adalet mücadelemiz devam edecek.
Tüm davalarda sanıklar, indirimlerden yararlanacak şekilde beyanda bulundu: 'Erkekliğime laf etti, aniden oldu, haksız tahrik altındaydım, çok seviyordum' gibi ifadeler birbirini hiç tanımayan erkekler tarafından, ayrı bölgelerde ayrı olaylarda tekrar tekrar kullanıldı. Hatice Kaçmaz davasında tüm kamuoyunun vicdanını yaralayan 'sevgi indirimi' farklı ifadelerle tekrar karşımızda çıktı. Yağmur Önüt davasında savcının 'bir kişinin sevdiği kişiyi, babasının evinde, planlayarak öldürmesi hayatın olağan akışına aykırıdır' diyerek sanık avukatlığına soyunduğuna tanıklık ettik. Aynı davada sanığın 'şakalaşırken oldu' ifadesi, Yağmur nezdinde tüm kadınları rencide etmesine rağmen mahkeme heyeti tarafında kabul gördü. Bu karar kamuoyunu tatmin etmediği gibi, kötü emsal oluşturarak yeni kadın cinayetlerinin önünü açacağı ve muhtemel bir kılıf haline getirileceği tehlikesi yaratıyor. Hali hazırda Türkan Sarıkaya kardeşimizin davasında da benzer savunmalar yapılıyor. Davalar kadın katilleri lehine değil, kadınlar yararına emsal teşkil etmelidir.
Ocak ayı davalarında yargıya dair gözlem ve tanıklığımız, yıllardır dile getirdiğimiz talepleri doğrular niteliktedir. Kadına yönelik suçlarda ve çocuk istismarında failler yararına olabilecek her şey çok kısa bir zamanda fark edilip kadınlar ve çocuklar aleyhine kullanılmaktadır. Bunu asıl fark etmesi gereken devlettir ve yasaları çıkarırken kadınların ve çocuklarının zararını minimize etmekle yükümlüdür. Yasa koyucu ve uygulayıcılar, kadınları korumalı, davalarda indirimlerin önünü almalıdır.
İki davamızda öldürülen kadının koruma kararı da vardı. Kadınları korumakla yükümlü bakanlıklar ve yargı görevini yapmalı, dava sonuçları muhtemel kadın katillerine cezasızlığı değil, caydırıcılığı hatırlatmalıdır. Bu ay, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın davalara katılmaya daha çok dikkat etmesi göze çarpıyor. Yaklaşan referandum ile ilgili olabilecek bu tutum, sadece seçimli dönemlerde değil, tüm zamanlarda ve tüm kadınlar için sürdürülmelidir. Bakanlık özellikle boşanmaya çalışırken öldürülen kadınlar başta olmak üzere, tüm kadınlar için davalara katılmalı, devlet yargı süreçlerinde kadının yanında olduğunu göstermelidir. Ancak pasif izleyici olarak değil, gerçekten etkin ve kadınların yararına bir şekilde katılım gerçekleştirmeli, kabul edilen müdahillik konumunu boşa çıkarmamalı ve tüm görevlerini yerine getirmelidir.
OCAK 2017 TAKİP ETTİĞİMİZ DAVA ÖZETLERİ:
1- Mehtap Bülbül
05.01.2017/ Kocaeli-Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesi/ Cinayet Davası
Koruma altındayken boşandığı eşi tarafından kaçırılarak silahla vurularak öldürüldü. 30 Haziran 2014 tarihinde görülen karar duruşmasında mahkeme sanığın hastaneye getirmesini indirim sebebi görerek müebbet hapis cezası verdi. Ancak Yargıtay suçun haksız tahrik altında işlendiğini öne sürerek verilen hükmün bozulmasını istedi. Bir önceki duruşma sanığın avukatı gelmediği için ertelendi. 05.01 tarihli bu duruşmada bir karşı oya karşın oy çokluğu ile indirim uygulanarak sanığın 20 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Dosya tekrar temyize gönderildi.
2- Kadernur Kaya
06.01.2017/ Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesi/Cinayet Davası
Eskişehir'de tanımadığı bir kişi tarafından kaçırılıp cinsel saldırıya maruz bırakıldı. Tecavüze direndiği için öldürüldü. Duruşmada tanık ifadeleri alındı. Bir sonraki duruşma Kadernur'un arkadaşlarının ifadesinin alınması ve sanığın iddia ettiği üzere olay anında iş başvurusunda bulunmak için orada olup olmadığının incelenmesi üzerine 28 Şubat 14.00'a ertelendi.
3- Nermin Akçay
09.01.2017/İzmir-Bayraklı Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesi/Cinayet Davası
Birlikte yaşadığı ve ayrılmak istediği Ali İleri tarafından defalarca bıçaklanarak öldürüldü.
Bir önceki duruşmada savcı mütalaasında, "haksız tahrik" indirimi uygulanmadan ceza verilmesini istemişti.
Bu duruşmada herhangi bir ceza indirimi uygulanmadan müebbet hapis cezası verildi.
4- Dilay Gül
09.01.2017/ Bolu Ağır Ceza Mahkemesi/ Cinayet Davası
Abbant İzzet Baysal Üniversitesi öğrencisi Dilay Gül, reddettiği erkek tarafından yurt yolunda bıçaklanarak öldürüldü. Bu olay sonrasında platformumuzun çalışmaları ile yurt yolu ışıklandırılmıştır.
Savunmalarında sürekli sanığın akli dengesinin yerinde olmadığı iddiası ileri sürüldü fakat Adli Tıp Kurumu raporu sanığın akli dengesinin yerinde olduğu yönündeydi. Bir önceki duruşmada savcı mütalaası ile müebbet hapis istedi.Bu duruşmada sanığa indirimsiz müebbet hapis cezası verildi.
4- Gizem Günay
10.01.2017/ Muğla Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi/ Cinayet Davası
Ağustos ayında eşi tarafından (Gökhan Günay) dövülerek öldürüldü. Davanın 2.duruşmasında karar verildi. Sanık, 24 yıl cinayetten, 1 yıl basit yaralamadan, 6 ay tehditten olmak üzere toplam 25 yıl 6 ay ceza aldı. Gizem'in daha önce adliyeye sunulan 3 dosya halinde (darp, şikayet, tehdit durumlarından oluşan) şikayeti bulunmaktaydı. Bu dosyalar da değerlendirildiğinde ceza artırımına gidileceğini bekliyoruz.
6- K.
11.01.2017/ Yozgat-Boğazlıyan Adliyesi/ Cinsel İstismar Davası
Zihinsel engelli olan K. ya 12 kişi tecavüz etti. Çocuğun babası da tecavüzcüler arasında yargılanıyor. 12 sanık da tecavüz ettiğini reddetti. Duruşmada zihinsel engelli olmasına rağmen K.'nın ifadelerine güvenilebileceğine dair rapor verildi. Ancak mahkeme heyeti üst kuruldan tekrar rapor istedi, Adli Tıp Kurumu’ndan rapor bekleniyor. Ayrıca K'nın sanıkları tekrar tespit etmesi için tekrar duruşmaya gelmesine karar verildi. Oysa çocuk cinsel istismarında, ifade süreçlerinin tümü, çocuğun fail ile karşılaşmasını önlemek amacıyla kurulan ÇİM(Çocuk İzlem Merkezi) aracılığıyla tamamlanabilmektedir, hakim ve savcıların mümkün olduğunca çocukları tekrar adliyeye çağırmamaları beklenmektedir. Çocukların ifade süreçlerinde tekrar tekrar örselenmesi Lanzarote Sözleşmesi’ne( Avrupa Çocuk Cinsel İstismarını ve Cinsel Sömürüyü Önleme Sözleşmesi) aykırıdır. 3. duruşma 22 Şubat'ta görülecek.
7- Gizem Bulut
12.01.2017/ Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi/ Cinayet Davası
Boşanmak istediği kocası tarafından öldürüldü. Aile davaya katılmıyor, talebi kabul edilen Platform müdahil olarak katılıyor. Cinayette TCK’daki ifadesi ile “töre”, bizim ifademiz ile “namus bahanesi” unsuru olup olmadığı araştırılıyor. Bir sonraki duruşma 7 Şubat 11.00'a ertelendi.
8- Esra Gövem
13.01.2017/ Balıkesir-Burhaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesi/ Cinayet Davası
Eski eşi tarafında öldürülen Esra Gövem'in davası tanıkların ve sanığın dinlenmesi ile geçti. Sanık, 'olayın aniden geliştiğini, tahrik indiriminden yararlanmak istediğini' söyleyerek indirim talep etti. Maktulun ailesi ise kızlarının evli kaldıkları süre içerisinde sürekli olarak şiddete maruz kaldığını söyledi. Sanık aynı zamanda maktulun ailesini de tehdit etti.
Tutukluluğun devamına karar verilerek, 29 Mart tarihine ertelendi.
9- Zuhal Güneş
17.01.2017/Manisa 6.Asliye Ceza Mahkemesi/ Cinsel saldırı davası
Genel Müdürün kendisine tacizini şikâyet ettiği için tüm hakları gasp edilerek işten atılan Zuhal Güneş'le birlikte 29.03.2016 günü başlattığımız mücadele sonucu açılan taciz davasının ilk duruşması 29.09.2016 günü görülmüştü. 2.duruşmada Zuhal Güneş lehine tanık dinlendi. Vakıflar Genel Müdürlüğü raporunun beklenmesi nedeniyle dava karar verilmek üzere 06 Nisan 2017 saat 10.30'a ertelendi.
10- S.K
17.01.2017 Manisa/ 1.Ağır Ceza Mahkemesi /Çocuk İstismarı Davası
Aralık 2016 sonunda S.K.nın annesi tarafından Platformumuza "yanımızda olur musunuz?" diye müracaat etmesi üzerine davanın karar duruşması izlendi. Kuzeni Burak Yılmaz'ın (şu an 19 yaşında) tacizini ailesiyle birlikte şikayet eden S.K.(şu an 12 yaşında), 2 yıl önce cinsel istismara maruz bırakılmış. Mahkeme 16 yıl olarak öngördüğü cezayı, failin suçu işlerkenki yaşı ve mahkemedeki iyi hali nedeniyle indirim uygulayarak 7 yıl 9 ay olarak belirledi.
11- Esen Yaman
13.01.2017-10.00/İzmir Bayraklı Adliyesi 11. Ağır Ceza Mahkemesi/Cinayet davası
Eski kocası Şevket Bayrak'ın azmettirmesi ile Serkan Kabaağaç tarafından silahla vurularak öldürüldü. Sanıklar müebbet hapis istemiyle yargılanıyor. İlk duruşma görüldü. Sanık Serkan Bayrak 'erkekliğime laf etti' diyerek savunma yapmaya çalıştı. Platform olarak müdahillik talebimiz kabul edildi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın davadan haberdar edilmesi kararlaştırıldı. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tanıkların dinlenmesi için duruşma ertelendi. Sonraki duruşma: 15.02.2017-13.30
12- Ayşegül Terzi
18.01.2017/ Kartal Adliyesi 40. Ağır Ceza Mah./ Şiddet ve halkı kin ve düşmanlığa sürükleme
Şort giydiği bahanesi ile otobüste Abdullah Çakıroğlu'nun tekmeli saldırısına uğrayan Ayşegül Terzi Davası’nın ilk duruşmasında Çakıroğlu vekili akli dengesinin yerinde olmadığına dair rapor istedi buna karşılık Ayşegül'ün avukatları Abdullah Çakıroğlu'nun güvenlik görevlisi olarak çalıştığını söylediler. Abdullah Çakıroğlu 'islama uygun giyinmemişti yine yaparım' diye ifadede bulunmuş, Ayşegül Terzi’nin itirazlarına rağmen Çakıroğlu'nun serbest yargılanmasına karar verilmişti. İkinci duruşmaya Abdullah Çakıroğlu'nun gerekçesiz bir şekilde mahkemeye gelmemesi üzerine, mahkeme başkanı adli tıptan randevu alıp randevuya gelmez ise tutuklu yargılanması için yakalama kararı çıkartacağını söylemişti. Bu duruşmada birçok kadın örgütü ve platformumuz müdahillik talebinde bulundu, birçok kurumla birlikte platformumuzun da müdahilliği kabul edildi. Abdullah Çakıroğlu'nun Adli tıpa gözetilmek üzere yatırıldığı bilgisi gelmesi üzerine gözlem sonucu beklenmek için 8 Mart saat 11:00 a ertelendi.
13- Türkan Sarıkaya
19.01.2017/Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi/ Cinayet Davası
Adana'da eski erkek arkadaşı tarafından darp edildi. Darp sonucu beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetti. Darbı gerçekleştiren Bünyamin F., ona yardım ettiği iddiasıyla kardeşi Utku F. ve arkadaşı A.C.D tutuklu yargılanıyor. Yargılama kasten öldürme suçundan, ömür boyu hapis istemiyle gerçekleşiyor.
Sanık Bünyamin F. ifadesinde ' Uyuyakaldı, taşımak isterken başını vurdu. Şiddet uygulamadım. Çok mutluyduk' şeklinde savunma yapmakta. Adli tıp raporu ise işkence edilerek öldürüldüğünü yönünde.
Duruşmada Türkan'ın avukatı, cinsel istismar suçundan da yargılanmasını talep etti. Mahkeme heyeti 'yeterli delil olmadığı' gerekçesiyle talebi reddetti.
Dava 21 Mart tarihine ertelendi.
14- Selime Ateş
17.01.2017/ Eskişehir Adliyesi/ Cinayet Davası
Kocası tarafından, boşanmak istediği için öldürüldü. Bir önceki duruşmada tanıklar dinlendi, ifadeler alındı, savcı mütalaa sundu. Mütalaada haksız tahrik indirimi verilerek müebbet hapis talep edildi. Bir sonraki duruşma mütalaaya cevapların hazırlanması üzerine 7 Şubat 13.40'a ertelendi.
15- Hatice Çelik
24.01.2017/ Çağlayan Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi/ Cinayet Davası
SES üyesi hemşire Hatice Çelik eşine boşanma davası açtıktan bir gün sonra 3. Katın balkonundan boşanmak istediği eşi tarafından atıldı. Koruma başvurusu da olan, 2 hafta hastanede yaşam mücadelesi veren Hatice Çelik, maalesef ki vefat etti. Davada “Eşi kasten öldürmek” suçundan müebbet hapis istemiyle yargılanan Mehmet Çelik'in bıçak ile tehdit edip Hatice'yi attığı sonra da intihar süsü vermeye çalıştığı iddianamede yer aldı.SES ve birçok kadın örgütüyle beraber takip ettiğimiz davada, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın müdahilliğinin kabul edildi, diğer müdahillik talepleri reddedildi. Son duruşmada Mehmet Çelik’in tutukluluğu devam edilmesi kararı verildi. Sanık tarafının getirdiği tanığın şüpheli ifadeleri üzerine Hatice Çelik'in avukatları tanık hakkında yalancı tanıklıktan suç duyurusunda bulundu. Bir sonraki duruşma 29 Mart 10:00’da görülecek.
16- Halime Totkanlı
24.01.2017/ Küçükçekmece Adliyesi 17. Asliye Ceza Mah./ İleti ile tehdit ve hakaret davası
Atakent Mahalle Muhtarı ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu gönüllüsü Halime Totkanlı, sanıklar Alaaddin Dayandı ve Birol Geyik 'sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret ve tehdit' suçlaması ile açılan kamu davasının ilk duruşması 27/09/2016 tarihinde yapıldı. İlk duruşmaya sanıklar gelmedi ve bunun üzerine zorla getirme kararı çıkarıldı. İkinci duruşma için ise 24.01.2017 tarihinde hakim yokluğu sebebiyle mazeret verildi. 3. Duruşma 20 Haziran 11:00'da yapılacak.
17- Yağmur Önüt
31.01.217/ Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesi/ Cinayet Davası
Erkek arkadaşı tarafından av tüfeğiyle vurularak öldürüldü. Sanık savunmasında diğer duruşmalarda olduğu gibi 'şakalaşırken' olduğunu iddia etmeye devam etti. Bilirkişi raporu 'tüfeğin hiç bir arızası olmadığı ve yakın mesafeden ateş edildiği' yönünde olmasına rağmen savcı mütalaasında 'aksi ispatlanmadığı için arızalı olduğu düşünülen silah' ifadesine yer verdi. Mütalaanın devamında 'bir kişinin sevdiği kişiyi öldürmesi hayatın olağan akışına aykırıdır' denilerek kadın cinayetlerinin çoğunun kocalar tarafından öldürüldüğü gerçeği göz ardı edildi ve savcının “sanık avukatı” gibi davrandığı bir tavır sergilendi.
Dava bilinçli taksir suçlamasıyla açılmışken platformumuzun ve Yağmur'un ailesinin çabalarıyla kasten öldürme suçlamasıyla devam etmiş, Ağır Ceza Mahkemesine taşınmıştı. Ancak sanık tekrar bilinçli taksir suçlamasıyla 5 yıl 10 ay ceza aldı. Tutukluluk sürecindeki iyi halinden kaynaklı aldığı 'takdir belgesi' göz önünde bulundurularak da indirim uygulandı. Mahkeme heyetinin Ağır Ceza Mahkemesinde 2. duruşmada ölümle sonuçlanmış suç ile ilgili hızla karar vermesi şüphe çekici olmuş, kamuoyu vicdanını yaralamıştır. Kararı kabul etmiyor, istinaf mahkemesine başvuruyoruz.
18- T.
31.01.2017/ Bafra Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesi/ Cinsel İstismar
7 yaşından itibaren eniştesinin tacizine uğramış, şu an 19 yaşında olan T. için dava, şikayeti üzerine dava yeni açıldı. Mağdur T. dava başladıktan sonra platformumuzun da davayı takip etmesini talep etti. Duruşmada T. lehine tanık ifadeleri alındı. T. için ifadelerine güvenilir raporu ve yaşadığı olayın psikolojisini etkilediğine dair rapor gelmesine rağmen savcı, sanığın beraatini talep etti. 21 Şubat 10.30 da karar duruşması olacak.
19- Şemiye Budak
31.01.2017/ Eskişehir Adliyesi/ İntihara yönlendirme
Eşi tarafından sürekli ve sistemli şiddete maruz bırakılan ve sonunda intihar eden Şemiye için, kocasına “intihara yönlendirme” suçundan 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Davaya dayanak olarak, Şemiye'nin yıllardır tuttuğu günlükleri gösterildi. Tanıklar gelmediği için dava ertelendi.
Bizler her zaman kadını ve yaşamı savunacağız, KADIN CİNAYETLERİNİ DURDURACAĞIZ!