Muhterem Göçmen, Haziran 2013 tarihinde boşanmak istediği eşi tarafından, devlet altında korunmasına rağmen 8 kere bıçaklanarak öldürüldü. Abla Çiğdem Evcil, olayı ve yaşadığı dramı anlattı.
Şiddet gördüğü eşinden boşanmak istediği için Eskişehir’den İstanbul’a taşınan Göçmen’in ablası Çigdem Evcil savcıyı suçladı. 10 gün hapishanede kalması gerekirken, savcının darp kanıtı yok demesi nedeniyle katil Serdar Göçmen serbest kaldı. Evcil durumu şöyle anlatıyor, “Kardeşimin ölümünde savcının da payı vardır. Savcının adını öğrendim fakat bunu onun vicdanına bırakıyorum. Eğer 10 gün hapiste kalma cezası ihmal edilmeseydi kardeşim şu an yaşayacaktı. Hapishaneden çıktığı gece Serdar kardeşimi aradı ve bugün son günün dedi. Bir savcının hatası nedeniyle kardeşim öldü”.
“Kardeşim sadece hayatını istedi”
Muhterem Göçmen, evlendiğinden beri eşinden şiddet görmüş. Buna son vermek için boşanma davası açtı ve bu Muhterem’in hayatını kaybetmesine neden oldu. Evcil, “Kardeşim 13 yıldır(evlendiğinden beri) şiddet görüyordu. Artık dayanamadı ve İstanbul’a geldi. Tek istediği şey hayatıydı. İnanın nafaka bile istemedi. Sadece hayatını istiyordu..”
Tehditlerden sonra karakola gittik. Amir polis yok dedi!
Savcının serbest bırakmasıyla birlikte Serdar Göçmen, eşi Muhterim’i tehdit etmiş. 26 Haziran günü polise giden Çigdem ve Muhterem kardeşler ilginç bir cevapla karşılaşmışlar. Koruma talebi olmasına rağmen, bütün polisler Gezi Parkı’nda olduğu için korunma alamayan Muhterem; ertesi gün boşanmak istediği eşi tarafından öldürüldü.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu bize hep destek oldu!
Kardeşi ve bütün kadınlar için mücadele edeceğini söyleyen Çiğdem Hanım, kadın cinayetlerinin durdurulması için toplum tarafından bilinç olması lazım dedi. “Kardeşim öldürüldüğü gün, Kadın Cinayetleri Durduracağız platformu maddi manevi her zaman bize destek oldular. Belki de böyle bir platformun olduğunu bilseydim, kardeşimi güvenilir ellere teslim ederdim” diyerek sözü platform temsilcisi Fikriye Yılmaz’a bıraktı.
Seda Sayan olayı toplum bilincini uyandırdı
Seda Sayan’ın reyting uğruna, ekranlara kadın katilini çıkartması büyük tepki çekmişti. İnsanlar RTÜK’ü arayarak kanalın ceza almasını söyleyen Fikriye Yılmaz, “Toplum bilinci işte burada devreye giriyor. Eğer, yurttaşlar RTÜK’ü aramasaydı belki de program ceza almayacaktı ve markalar sponsor olmaya devam edecekti” dedi. Eskiden kadın cinayetleri, aşk cinayeti, kıskanma cinayeti olarak anılıyordu. Daha yeni olarak kadın cinayeti olarak anıldı. Bu bile bir gelişmedir. Cumhurbaşkanı kadınlara kaç çocuk yapacağını söyleyeceğine, bunu kendi ağzından kadın cinayetleri olarak dile getirlemeli diyerek yetkillere seslenen Yılmaz, her zaman mücadele etmeye ve kadınların yanında olmaya devam edeceklerini söyledi.