Savcı tasarlanan cinayete 'haksız tahrik' dedi
18.2.2014
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu bugün Çağlayan Adliyesi önünde yıllarca şiddet gördüğü eşinden, koruma altındayken sokak ortasında bıçaklanarak öldürülen Muhterem Göçmen'in katilinin en ağır cezayı alması için eylem yaptı. Muhterem Göçmen'in ölümünden devletin sorumlu olduğunu söyleyen Platform, Muhterem için adalet istedi. Platform ve aile duruşmada yine indirim almak için Muhterem Göçmen'i öldüren Serdar Göçmen'in yalanlarıyla karşılaştı.

Muhterem Göçmen için Çağlayan Adliyesi’nde toplanan Platform’un adalet sesi, yine öldürülen başka kadınların ailelerinin katılmasıyla daha da yükseldi. Şüpheli ölümle hayatını kaybeden Nargül Türkyılmaz’ın babası İrfan Tuzcuoğlu da eylemdeydi.

 

Muhterem’in ablası Çiğdem Evcil: Başbakan açıklama yapsın

Ardından koruma altında olmasına rağmen yol ortasında öldürülen Muhterem Göçmen’in ablası Çiğdem Evcil, Ocak ayında öldürülen 27 kadının dörtte birinin 20 yaşın altında olmasına dikkat çekerek, “Öldürülen kadın kardeşlerimiz daha gencecik” dedi. Kardeşinin koruma altında öldürülmesi ve koruma kararının uygulanması içi polise gittiklerinde “Tüm polisler Gezi Parkı’nda” cevabı ile geri çevrilen Evcil’in anlattıkları, devletin kadınları korumadığının kanıtı oldu. Evcil Başbakan Erdoğan’a da seslenerek, “Başbakan kadın cinayetleri ile ilgili açıklama yapmalıdır” dedi.

 

Platform Temsilcisi Gülsüm Kav: Halk kadın cinayetlerine tepki veriyor

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, geçtiğimiz haftada Samsun’da ve Düzce’de eşleri tarafından tehdit edilerek öldürülmek üzere olan kadınların, çevredeki halkın müdahalesiyle kurtarılmasını hatırlattı. “Geçtiğimiz hafta boyunca 3 kadın cinayeti halk tarafından tarafından engellendi” diyen Kav, halkın kadın cinayetlerine tepki vermesinin önemini vurguladı ve devletin yapamadığını halkın yaptığını belirtti.

Devlet koruma altındaki kadınlar için de Kabataş’taki kadar inceleme yapmalı

Günlerdir gündemden düşmeyen, görüntülerle yalanlanan Kabataş’ta başörtülü bir kadının saldırıya uğradığı olaya da değinen Gülsüm Kav, hükümetin Kabataş’taki olayın üzerine bu kadar düşmesine gönderme yaparak, “Kabataş'ta yapılan ayrıntılı inceleme koruma altındaki kadınlar için de yapılmalı” dedi.

 

Vali boşanmaları kınayacağına koruma yasasını uygulasın

Ardından yapılan basın açıklamasında, geçtiğimiz hafta içerisinde basına yansıyan halk tarafından engel olunan kadın cinayetlerinin altı tekrar çizildi ve “Ayşenur İslam düğün düğün gezerken halk kadın kardeşlerine sahip çıkıyor” denildi. Geçtiğimiz günlerde “Çok fazla boşanma oluyor” diyerek dert yanan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’ya da seslenilen basın açıklamasında, “İstanbul Valisi Mutlu kadın koruma yasasını uygulayacağına boşanmaları kınıyor. Geçtiğimiz hafta “Çok fazla boşanma oluyor” diyen Mutlu’ya sesleniyoruz: Korumadığınız için öldürülen her bir kadının hesabını soracağız. Muhterem’in kanı sizin de ellerinizdedir” denildi.

 

Kadınlardan 8 Mart vurgusu

Kadınlar yaklaşan 8 Mart’a da vurgu yaparak, 8 Mart’ı kadınları korumayan AKP’den başka Muhteremler olmasın diye hesap sordukları bir güne çevireceklerini belirttiler.

 

Katil indirim için yalanlarına devam etti

Platform, basın açıklamasının ardından aileyle birlikte davayı takip etmek üzere mahkemeye girdi. Platform ve aile, duruşmada Muhterem’i öldüren Serdar Göçmen’in türlü yalan ve iftiralarıyla karşılaştı. Serdar Göçmen, Muhterem Göçmen’in işyerinde kendisine “Çocuklar senden değil” dediğini iddia ederek indirim istedi. Platform’un avukatı ise kamera kayıtlarını kanıt göstererek Serdar Göçmen’in iddialarına itiraz etti. Platform avukatı, “Sanığın bu iddiaları ispat edilememiştir” denildi. Mütalaasını açıklayan savcı Abdüllatif Çakır, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Serdar Göçmen'in, cinayeti tasarlayarak işlediği apaçık ortada olmasına rağmen haksız tahrik altında işlediği gerekçesiyle 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını istedi. Duruşmada Muhterem Göçmen’in kardeşi Çağlar Evcil ise Serdar Göçmen’in bir gün öncesinden Muhterem’i arayarak Muhterem’i öldüreceğini söylediğini belirtti. Bir sonraki duruşma 27 Mart 2014 tarihine ertelendi.