Bursa’da 27 Şubat perşembe saat 19.00’da Dernekler Yerleşkesi’nde bir araya gelen kadınlar, kadın cinayetlerini durdurmak için nasıl bir mücadelenin yürütülmesi gerektiğini konuştu.

8 Mart Dünya Kadın Günü’nde, İstanbul Kadıköy’de gerçekleşecek mitinge çağrı yapılan panelde hem Platform üyelerinin hem üniversiteli ve liseli genç kadınların 8 Mart’a çağrı için hazırladıkları videolar izlendi. Panele katılan bir sanatçı da kadın cinayetlerini anlattığı eseriyle panele katkıda bulundu.

Kadın mücadelesi toplumsallaşarak ilerliyor

Platform Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, Platformun kuruluşundan bu yana toplumsallaşan mücadelesinden, kazanımlarından ve daha neler yapılabileceğinden bahsetti. Panelde son zamanlarda öldürülen kadınların genç yaşta olmasına da dikkat çekildi.

Başbakan’ın kadın cinayetlerini ağzını almaya hakkı yok

Panel’de genel itibariyle AKP’nin kadın düşmanı politikalarından bahsedilerek kadınların korunmadığı için öldürüldüğü vurgulandı. Şimdiye kadar kadın cinayetlerini görmezden gelen hükümetin sadece Kabataş’ta saldırı olduğu iddia edilen kadını haftalarca dilinden düşürmediğini belirten Gülsüm Kav: " Adalet midir? Bu bizim kızlarını kaybeden ailelerimizi o kadar rencide eden bir şeydir ki. Kadın cinayetlerini ağzına almaya hakkı yok. Senelerdir bizi bu konuda yalnız bırakmış, hatta doğrudan bunu amaçlamasa da dolaylı olarak desteklemiş ve teşvik etmiştir" dedi.

Kadınlardan çok katilleri koruyan Hükümet'in de politikalarına karşı toplumun artık kadın cinayetlerine doğrudan müdahale ettiği ve Türkiye'de iki ayrı ilde iki kadını öldürülmek üzereyken halk tarafından kurtarıldığı de söylendi.

30 Mart’tan önce 8 Mart var

Son olarak da yine 3 Mart'ta Uludağ Üniversitesi'nde2011'de öldürülen Sema Karakoca için Rektörlükle yapılacak olan yürüyüşe çağrı yapıldı. "Semalar öldürülmesin diye" tam da Sema'nın ölüm yıldönümünde yapılacak olan eyleme ve 9 Mart'ta Kadıköy'de yapılacak mitinge çağrı yapılarak panel sonlandırıldı.

Sanatçı toplumsal sorunlara parmak basmalıdır

Panel’de eseri sergilenen sanatçı Mustafa Atalay ise şunları kaydetti: “Ben Anadolu’da yetişmiş, kadın cinayetleri ve töre cinayetlerine tanık olmuş biri olarak bu yaraya tuz basmak için bu tabloyu yapmaya yöneldim. Platformun çalışmalarını takip ediyorum. Toplumun kanayan yaralarından birine parmak basmalarını ve halkı bilinçlendirme çalışmalarını takdir ediyorum. Kadın cinayetleri toplumsal bir yara bu yüzden toplum, başta kadınlar, buna destek olmalıdır.”

 Melda Onur'dan destek mesajı

Panelistlerden Melda Onur meclis'teki çalışmalarından dolayı katılamadığı paneli mesaj gönderdi. Onur mesajında şunları belirtti: "Aranızda olmak, siz kadın kardeşlerimle dayanışmak ve ülkenin bu batağa sürklenen gündeminde aslında birinci sırada olması gereken şiddet sorunumuza yeni çözümler aramak için sizlerle uzun sohbetler etmeyi arzu ederdim. Ancak TBMM çalışmalarının geldiği nokta bizi Ankara'ya kilitledi."