Gülsüm Kav: 8 Mart tarihsel olacak
10.3.2014
Dr. Gülsüm Kav, "Türkiye'de kadınlar için 2014 yılı 8 Mart'ının tarihsel olacağını düşünüyorum." dedi. Hür Haber, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Dr. Gülsüm Kav ile 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü, bu günün önemini ve 8 Mart'ta neden meydanlarda olduğumuzu konuştu. Dünya Kadınlar Günü'nün önemini anlatan Gülsüm Kav, bu günün Türkiyeli kadınlar ile tüm dünya kadınlarını evrensel bir şekilde buluşturduğuna dikkat çekti.

Gülsüm Kav’ın Hür Haber’e yaptığı açıklamalar şöyle:

2014 yılının 8 Mart’ı tarihsel olacak

“Dünya Kadınlar Günü, şu an canları pahasına hayatını seçme mücadelesi veren Türkiyeli kadınlarını, tüm dünyadan kadın kardeşleriyle evrensel olarak buluşturuyor, bu önemli. 

Öte yandan Türkiye’de kadınlar için 2014 yılı 8 Mart’ının tarihsel olacağını düşünüyorum.

Bir yandan Türkiye gündemi, Başbakan’ın otoriterliğine karşı halkların ayaklandığı Gezi Direnişi’nden ve hükümetin yolsuzluklarının ortaya çıktığı 17 Aralık’tan itibaren görülmemiş gelişmelerle dolu. Hatta bu koşullarda, kadınların yaşadığı ateşten sorunlar geride kalabiliyor. Oysa son iki günde dört kadın cinayeti haberi aldık. Genel olarak 2013 yılında da kadın cinayetleri bir önceki yıla göre artmış, 237 kadın kardeşimiz erkek şiddetiyle hayatını kaybetmiş durumda. Aynı zamanda son aylarda öldürülen kadınlar içinde ne yazık ki 20 yaş altı kadınların oranı arttı, yani kadına yönelik şiddet bir anlamda gençleşti. Ve çocuk yaşında evlendirilip anne olanların öldürülüşüne, erken evliliklerin artışına tanık olduk.”

Bizden sadece oy ve çocuk isteniyor

“Geride hem kadının varlığına ve haklarına saldıran bir hükümet, hem de buna karşı bir mücadele deneyimimiz var. Bizden sadece oy ve çocuk isteyen ama can verirken sessiz kalan, bugün artık kadınlar öldürülürken neyle meşgul oldukları ortaya çıkan hükümet ve Başbakan’a, AKP’nin kadın düşmanı politikalarına karşı mücadeleyi en büyük, birleşik kuvvet ile 9 Mart’ta Kadıköy alanına taşıyacağız.”

Bütün olanaklar devletin elinde 

- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kadına şiddeti ve kadın cinayetlerini önlemek adına ne yapmalı? Ne yapıyor?

“Öncelikle, Ocak ayı itibarı ile her 40 saatte bir kadın öldürülürken, ayrı bir Kadın Bakanlığı kurulmalıdır. Kadınların acilen yaşam hakkı ihlallerinin önüne geçilmelidir Kadın kardeşlerimizin, erkek şiddetiyle öldürülmeleri önlenebilir. Çağımızda depremde bile daha az insanın ölümü sağlanabiliyorsa, devlet kadınları korumak için seferber olmalı, alarma geçmelidir. Bütün olanaklar devletin elindedir ve başka pek çok durumda cömertçe kullanılabilen kaynaklar, kadınlar talep etiklerinde kullanılmamakta, kadınlar korunma altındayken de öldürülebilmektedir.”

6284 sayılı kanun uygulanmalı

Görevin devlette olduğunu söyleyen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, tıpkı sağlık hizmetlerinde olduğu gibi acilen ve uzun vadede yapılması gereken adımları sıraladı.

İşte Gülsüm Kav’ın gözünden yapılması gerekenler:

-Kadın cinayetlerinin durdurulması için merkezi siyaset gereğini yapmalı,

-Kadın kardeşlerimizin korunmasını hedefleyen 6284 Sayılı Kanun uygulanmalı,

-Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yerine sadece kadınlar için çalışan Kadın Bakanlığı kurulmalı ve bu bakanlık tüm kadın cinayeti davalarında ve şiddete uğrayan kadınlarla ilgili yapılacak uygulamalarda görevlerini yapmalı; ŞÖNİM(Şiddeti Önleme Merkezlerinin) yeterli hale getirilmeli, 

-Kadınların öldürülmesinde ihmalleri bulunan idari görevliler, polisler, savcılar, hâkimler, bakanlık görevlileri ve diğer sorumluların yargı önünde hesap vermeli,

-Kadın cinayetlerinde cezai indirim almalarının önüne geçecek, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nunCeza Kanunu'na sunduğu ek madde önerisi meclisten geçmeli,

-Kadına yönelik şiddet fiillerinin kesilmesi için yaralama, tehdit gibi suçlarda da önleyici etkin ceza uygulanması, bu suçları işleyen ve hüküm giyen kimselerin denetimli serbestlikten faydalanmamalı,

-Kadınlara iş; Türkiye’de %70’i çalışma hayatına katılamayan, işsiz bile sayılmayan tüm kadın kardeşlerimizin, ayakları üzerinde durabilmesinin kendine bir hayat kurabilmesi sağlanmalı, 

-Kadın cinayetlerini durduran bir anayasa ve sonuçta “kadınlar yaşasın diye adalet” sağlanmalıdır.”