AKP hükümeti sadece kendi koltuğunu garantilemek için uğraşırken, birkaç gün içerisinde yüzlerce işçi Soma’da hayatını kaybetti. Birkaç günde yüzlerce işçi ekmek parası için indiği madende, Meclis yasama, hükümet yürütme görevini yerine getirirken; işçileri, emekçileri, halkı değil kendi çıkarlarını gözettiği için hayatını kaybetti. Resmi rakamlara göre 301 işçi yargı ezilenin yanında olmadığı, işverenin çıkarlarını savunduğu için öldü.
Meclis gündemine geldi AKP reddetti
Soma’da meydana gelen katliamdan iki hafta önce, maden ocağındaki tehlikeye dikkat çekmek için Meclise soru önergesi verildiği ortaya çıktı. AKP dışında tüm partilerin desteklediği soru önergesi uzun tartışmalar sonucunda AKP’nin ret oyları nedeniyle düştü. AKP, Soma önergesini tartışmaya bile açmayarak işçileri ölüme mahkûm etti. Ardından da yüzlerce işçinin ölümünü “kader”, “fıtrat” olarak nitelendirerek bir de halkın sineye çekmesini bekledi.
Meclis görevini yerine getirmeli
AKP hükümetinin söz konusu kadınların yaşam hakkı olunca da Soma’da kömür çıkaran işçilere gösterdiği tepkilerden farklı bir tepki göstermediği ortada. Somalı ailelerin çektiği acıları, kayıpları yıllardır çeken ve buna son vermek için mücadele yürüten Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tam da bu noktada yayınladıkları açıklama ile gerçekleri bir kez daha teşhir etti. Madencilerin, kadınların, halkın yaşamak için elinden gelen her şeyi yaptığına dikkat çeken Platform, Meclisi uyardı. “Meclis, Soma için verilen soru önergesini dikkate alsaydı can veren işçiler yaşıyor olacaktı” diyen Platform, Meclise verdikleri yasa tekliflerini hatırlattı.
Yasayı uygula kadınları yaşat
Soma’da işçilerin öldüğü saatlerde, Platform da Meclisteydi. TCK yasa tasarısını Meclise sunarak görüşmelerde bulunan kadınlar, kadın cinayetlerini durdurmak için Meclisi göreve çağırdı. Soma için verilen soru önergesini reddeden AKP’nin işçilerin ölümünün baş sorumlusu olduğunun altını çizen Platform üyeleri, tüm toplumun lehine yapılmak istenen düzenlemelerin AKP tarafından görmezden gelinemeyeceğini vurguluyor. Soma’daki kayıpları, koruma kanunu uygulamadığı için ölen kadınları hatırlatan Platform, “Yasa ‘yaşam’ demek” diyor ve ekliyor, “Yasaların çıkması için mücadele ettiğimiz gibi, uygulatmak için de mücadeleyi bir kez olsun bırakmayacağız”.
Soma’nın sorumlusu AKP’dir
Platform, Soma’da yakınlarını kaybedenlere şu cümlelerle seslendi: “Ne kadar acı ki, bir yıl içinde hayatını kaybeden kadından çok daha fazla sayıda işçi kardeşimiz, Soma’da saatler içinde hayatını kaybetti. Bizim için de her yer Soma, her yer direniş oldu.
Biz mücadele eder isek aynen böyle olacak. AKP’den geriye, asla unutmayacağımız ve bir kez daha tekrarlanmasına asla izin vermeyeceğimiz kan dolu ayakkabı kutularının acı hatırası kalacak. Bu günlere kavuşmak için, bütün kuvvetimizle mücadeleye devam”.
Meclisten yasa sözünü aldılar
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Çiğdem Evcil (İstanbul’da öldürülen Muhterem Göçmen’in ablası), Sultan Dilekçi (Ankara’da öldürülen Gönül Dilekçi’nin annesi), Zeki Ünlüer (İzmir’de öldürülen Pınar Ünlüer’in babası), Mehmet Karaca (Uşak’ta öldürülen Hatice Karaca’nın babası), Avukat Evin Konuk (Siirt’te öldürülen Esin Güneş’in avukatı) ve Gülsüm Kav (Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi)’dan oluşan heyetle 13 Mayıs Günü mecliste gerçekleştirdikleri görüşme sonucunda, Meclis Adalet Komisyonu, Meclis Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu başkanlarından kadınlar için gereken yasal düzenlemelerin yapılması sözünü aldı. MHP, CHP ve AKP’li vekillerle de görüşen Platform, verilen sözlerin hayata geçmesinin “yaşam” demek olduğunu belirterek gerçekleşene kadar takipçisi olacak.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair Kanun teklifi;
1) TCK’nin 82. (Kasten Öldürme Nitelikli Haller), 84. (İntihar), 86. ( Yaralama), 96. (Eziyet) , 106. (Tehdit), 109. (Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma) maddelerinde düzenlenen suçların;
Kadınlara kadın olmaları sebebiyle, kişinin cinsiyet kimliği veya cinsel yönelimi sebebiyle, eşe ya da eski eşe, nişanlıya ya da eski nişanlıya ailenin bir ferdi, mağdurla evlilik dışı ilişki yaşayan veya aynı çatı altında yaşayan bir kimse tarafından işlenmesi hallerinin ağırlaştırıcı neden olarak sayılmasını düzenlemektedir.
2) Bu fıkraların uygulanması gereken durumlarda haksız tahrik hükümleri, gelecek indirimi ve takdiri indirim nedenleri sebebiyle cezalarda indirim uygulanmaz. Bu suçların faillerinin herhangi bir aftan faydalanmaları mümkün değildir.
3) Kadın örgütleri, konusu kadın cinayeti ve kadına karşı şiddetin diğer örnekleri olan davalara müdahil olma hakkını haizdirler.
Bu teklifin özü; kadın cinayetlerinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yasalaşması ve cezada indirim uygulanmaması için yazılı hukukta “kadın saikiyle” işlenen suçların yerini almasıdır.
Yasa teklifinin tam metnini okumak için tıklayınız.