Devlet korumuyor ama o yaşam mücadelesi veriyor
26.6.2014
Aile zoruyla 6 yıl önce evlendirilen ve o günden beri eşinin düzenli şiddetine maruz kalan Münevver Yaşa, devletin ilgili kurumlarına yaptığı başvurulara rağmen korunmadığını belirterek, "Mahkeme tarafından bana koruma tayin edilmesi için karar verildi. Ancak korunmuyorum. Tüm kurumlar beni polise yönlendiriyor. Polis de ifademi alıyor, eşimi çağırıp ifadesini alıp bırakıyor. Ben her an ölüm korkusuyla yaşıyorum" dedi.
Türkiye'de cezasızlık nedeniyle her yıl yüzlerce kadının ölümüne neden olan erkek şiddetine maruz kalan Münevver Yaşa, her an ölüm korkusuyla yaşıyor. Diyarbakır'da öğretmenlik yapan Yaşa, ilgili devlet kurumlarına yaptığı çok sayıda başvuruya rağmen güvenlik tedbirleri bir türlü alınmıyor. 6 yıl önce evlendiği eşi Mehmet Yaşa tarafından sürekli şiddete maruz kaldığını belirten Yaşa, 2008 yılında kendi rızası olmadan evlendirildiğini ifade etti. Şiddetli geçimsizlik başta olmak üzere, çeşitli düzeylerde şiddete maruz kaldığını aktaran Yaşa, uzun süre yaşadığı şiddeti sakladığını ve etrafına söyleyemediğini ifade etti.
 
"Koruma kararına rağmen korunmadım"
 
Gördüğü psikolojik ve fiziki şiddete dayanamadığından dolayı bir yıldır eşinden ayrı yaşamaya başladığını söyleyen Yaşa, "Ayrıldıktan sonra tehditlerine maruz kaldım. Bu yüzden emniyete şikayet başvurularında buludum. Durumu mahkemeye taşıdım. Diyarbakır Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 6 Mayıs 2014 tarihinde 'koruma' kararı alındı. Aynı zamanda boşanma davası da açtım. Ancak korunma kararına rağmen korunamadım. Tehdit edilmeye devam etti" dedi.
 
Devlet beni korumadı
 
Sadece eşi tarafından değil, aynı zamanda yaptığı tüm başvurulara rağmen gerekli tedbirleri almadığı için devlet tarafından da benzer şekilde düzenli ve sistematik şekilde şiddete maruz kaldığını belirten Yaşa, başvurduğu her kurum tarafından sürekli oyalandığını ve gerekli güvenlik tedbirleri alınmadığına dikkat çekti.
 
Yaşa, koruma kararına rağmen kendisinin hiçbir aşamada korunmadığı ve güvenliğinin sağlayamadığını belirterek, kendisini korumakla görevli memuru aradığında ise korumanın kendisini polise yönlendirdiğini kaydetti.
 
'Bir gölge gibi beni takip etti'
 
Eşiyle yaşadığı sorunları ve evlilik durumlarını da anlatan Yaşa, zorla evlendirildiği için sürekli sorun yaşadıklarını ve evliliğinin son iki yılında hakaret, tehdit ve fiziki şiddete maruz kaldığını vurgulayarak şunları söyledi: "Bir şey söylediğim zaman 'canın dayak mı istiyor. Seni banyoya koyarım, başına torba geçirir, soğuk suyu dökerim' diye sürekli tehdit ettiği için de polise başvuramıyordum. Aileme de söyleyemiyordum durumu. Beni aldattığını biliyordum, sürekli telefon görüşmeleri yapıyor, internet üzerinde kadınlarla konuşuyordu."
 
"Aileme zarar vereceğini düşündüğüm için sustum"
 
Maruz kaldığı şiddetin yanı sıra evden kovulduğunu da dile getiren Yaşa, bunun üzerine Batman’da yaşayan
ailesinin yanına döndüğünü söyleyerek, “Artık dayanamadım ailemi aradım. Geleceklerini söylediler ama gelmelerini engelledim. Durumumun duyulmasının aileye zarar vereceğini ve olay çıkaracağını düşündüğüm için sustum" diye konuştu.
 
Geçtiğimiz eğitim-öğretim yılı başında Diyarbakır'a gelerek öğretmenevine yerleşen Yaşa, can güvenliğinin olmadığı için sürekli yer değiştirdiğini ifade etti.
 
‘Tayinimi de çıkarmıyorlar'
 
Eşinin sadece kendisini değil, ailesini de öldürmekle tehdit ettiğini ve engelli abisini darp ettiğini söyleyen Yaşa, eşinin tehditlerinin okulda çocuklara ders anlattığı dönemde bile yaşandığını söyledi. Yaşa, yaşadığı şiddet ve tehditlerden sonra dava açtığını ve yargıya başvurduğunu dile getirdi. Yaşa, "Yaşananlardan sonra İl Eğitim Müdürlüğü'ne can güvenliğim olmadığı gerekçesi ile tayinimi istedim. Ancak bana hala valilikten bir cevap gelmedi” dedi. Yaşa şunları kaydetti: "Benim durumuma şahit olan birisi 183’ü arayarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na ihbarda bulundu. Bakanlık benimle diyaloga geçti. Şiddeti önleme bölümüne yönlendiler. Ben can güvenliğimin olmadığını söylediğimde, kendileri benden polise başvurmamı istediler. Polis gerekeni yapar dediler."
 
'Polis ifademi alıyor gönderiyor'
 
Yaşa, duruma isyan ederek, "Bu şekilde bekliyorum halen. Hepsi beni polise yönlendiriyor. Polis de ifademi alıyor gönderiyor. Şikayetçi oluyorum daha sonra eşimi ifadeye çağırıyorlar. Onu da dinliyorlar bırakıyorlar” şeklinde konuştu. Eşi hakkında ciddi bir önlem alınmadığına değinen Yaşa, “Ciddiye alınmıyorum. Çok mağdurum, gerekenin yapılmasını istiyorum. Korkuyorum evime gidemiyorum, yalnız yürüyemiyorum. Ticari taksi ile her gün okula gidip geliyorum. Ev tuttum, kiraya girdim adresim gizli tutulsun istedim, ancak eşim adresimi bulmuş, adresime kadar gelip beni takip ediyor. Ne içerde ne dışarıda güvende değilim. Her yerde karşıma çıkıp zarar verir korkusu ile yaşıyorum” dedi.
 
‘Koruma güvenliği sağlayamadı’
 
Yaşa'nın avukatı Selvi Tunç ise, müvekkilinin sadece eşi tarafından şiddet görmediği, sistemli bir şekilde devlet şiddetine de maruz kaldığına dikkat çekti. Başvurduğu bütün kurumların durumu geçiştirdiğini ve gerekli güvenlik önemlerinin alınmadığını söyleyen Tunç, “En somut ve güncel örneği ise müvekkilime yargı tarafından bir koruma tahsis edilmiş ancak bu koruma hiçbir aşamada müvekkilimin güvenliğini sağlayamamıştır. Müvekkilim her korumaya ulaşmaya çalıştığında kendisinin gelemeyeceğini eğer istiyorsa 155’i aramasını söylemiştir. Eşini şikayet için gittiği adliyede bütün güvenlik görevlilerin arasında eşinin darp ve şiddetine maruz kalmıştır. Müvekkilim kadın bir öğretmen ve can güvenliği olmadığı için başka bir şehre gitmek zorunda kaldı” şeklinde konuştu. (diha)
 

  • YAZAR
  • Editor