Kadın düşmanı yeni yargı paketi Abdullah Gül tarafından onaylandı. Abdullah Gül'ün şimdiye kadarki AKP'nin bütün yasa tasarılarında olduğu gibi yeni yargı paketini de veto etmeyeceğini biliyorduk. İyi ki biz kadınlar Cumhurbaşkanından önce yargı paketini veto ettik. Kadının adının geçmediği yargı paketi adaleti tesis etmeyecektir.

Yeni yargı paketinin kabul edilmesinin ardından pek çok ilde öldürülen kadın kardeşlerimizin aileleriyle, koruma altındaki kadınlarla eylemler yaptık. Kadınlar olarak yargı paketini veto ettik ve Cumhurbaşkanı'nın da bu paketi veto etmesi gerektiğini söyledik. Çünkü kadın cinayetlerinin arttığı bu günlerde kadın katillerine indirim verilmesine devam edilmesi, kadınların öldürülmesini neredeyse meşrulaştrıyor. Çocuklardan, uyuşturucuya ve sulh ceza mahkemelerinin düzenlenmesine kadar pek çok konuyu içeren yeni yargı paketi, defalarca meclise gitmemize ve yasa önerisinde bulunmamıza rağmen kadınların adını dahi içermiyor. AKP her defasında kadın katillerine caydırıcı cezanın yasalaşması gündemini erteliyor.


Bu sene halk ilk defa kendi Cumhurbaşkanını seçecek. Yerel seçimler döneminde kadınları da seçim çalışmalarında gece gündüz çalıştırmış olan AKP'nin kadınlardan oy istemeye yüzü olacak mı? Bir ülkede yargıyı yeniden düzenleyeceğiz iddiasını ortaya atan bir iktidar partisi ne hakla kadınların adının dahi geçmediği ve kadınların senelerdir istediği kadın katillerine ağırlaştırılmış müebbet cezasının yasalaşmasını gündemine almayan bir yargı paketini tüm itirazlara rağmen kabul edebilir. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili açıkça söyleyebiliriz ki seçilecek yeni Cumhurbaşkanımız kadınları yok sayan, kadın düşmanı biri olduğu takdirde kadın cinayetleri ülkemizde artmaya devam edecektir.
 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak kadın düşmanı cumhurbaşkanı seçtirtmeyeceğiz. Geçtiğiğimiz senenin Mayıs ayına göre bu Mayıs ayında kadın cinayetlerinde yüzde yüz artış olduysa, kadın cinayetlerini durdurmak için yasa hazırlayıp meclise bunu sunmuşsak ve buna rağmen göz göre göre AKP kadınları yok saymaya, öldürülmelerinin önünü açmaya devam ediyorsa cumhurbaşkanı adayının seçilmesini de kadınların yaşam hakkı için durduracağız.

1 Temmuz günü adaylığı netleşecek olan Tayyip Erdoğan senelerdir kadınların yaşayış biçimlerine, kaç çocuk doğuracaklarına, hamileyken sokakta gezip gezemeyeceğine kadar her konuda bir yaptırım getirmeye çalıştı. Ancak konu ne zamanki kadınların öldürülmemek için korunmasına, ya da adaletin yerini bulması için kadın katillerine indirim verilmemesine gelse elindeki hiçbri yetkiyi kullanmadı. Bu nedenle nasıl ki kadın cinayetlerini durduracaksak, Tayyip Erdoğan'ın da cumhurbaşkanı olmasını durduracağız.
 

Meclisteki BDP, CHP ve MHP'yi Cumhurbaşkanı'nın onay verdiği bu yargı paketine itiraz etmeye ve süreci Anayasa Mahkemesi'ne taşımaya çağırıyoruz.