Katilliğiyle övündü, hırsızlığı kabul etmedi
14.7.2014
Antalya'da bir otel odasında öldürüp parçaladığı sevgilisi 37 yaşındaki Esma Ekinci'nin cesedini bavulla taşırken yakalanan 47 yaşındaki Galip Özdemir, hırsızlıkla da suçlanması üzerine "Cinayetten ağırlaştırılmış müebbet verin, ancak hırsızlıktan 1 gün hapsin bile kaydıma geçmesine tahammül edemem" dedi. AKP hükümetinin ve kadın düşmanı Erdoğan'ın eseri ortada: artan kadın cinayetleri ve katletmekle övünen ama "kadın parası yemeyiz" diyen erkek egemen akıl.

 Kız arkadaşı Esma Ekinci’yi kaldıkları odada boğarak öldüren Galip Özdemir ilk kez hâkim karşısına çıktı. Sanık, Esma Ekinci’yi önce boğmuş, ardından da bakkaldan aldığı ekmek bıçağı ile parçalayarak bavula koymuştu. Kadının eşyalarını da başka bir bavula koyan Özdemir, bavullarla birlikte ormanlık alana gitti. Burada kimliğinin tespit edilmemesi için kadının kestiği elleri gömesinin ardından, uzaklaşırken yakalandı. 

 

Hem katil hem hırsız

Ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan Galip Özdemir, 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıktı. Duruşmada Özdemir tarafından öldürülen Esma Ekinci'nin yakınlarının avukatları, cinayeti kimin işlediğinin sabit olduğunu, sanığın olayın ardından Ekinci'nin cüzdanını da aldığını, bu nedenle hırsızlıktan da cezalandırılmasını istedi.

 

Kadınların hayatı bu kadar mı önemsiz?

Galip Özdemir avukatların taleplerine karşı verdiği cevapla davaya katılanları bir kez daha şok etti. Esma Ekinci’yi parça parça kesip öldürmekten dolayı hiçbir pişmanlık duymayan katil, kendisine “hırsız” denmesinden rahatsız oldu. 

Özdemir: "Terbiyesizlik etmesinler. Ben hırsızlık filan yapmadım. Çantasını almamla ilgili söylüyorlar bunu. Ben öldürdüm onu ve defnetmeye gidiyordum. Otel odasında hiçbir eşyasını bırakmak istemedim. O nedenle çantası, ne varsa topladım. Hırsızlık amacıyla yapmadım. Cinayetten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verin, ancak hırsızlıktan 1 gün hapsin bile kaydıma geçmesine tahammül edemem. Çocuklarım hâkim ve savcı olacak. Onlara bir zararım olmasın” dedi. 

 

Bir kadın daha “öldü gitti”

Sanık bu kadarla da kalmayarak, kadın cinayetlerinin ne kadar kolay gerçekleştiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Özdemir: “Rahmetliyi Allah'ın huzurunda rencide etmek istemiyorum. Öldü gitti, ama bütün ihtiyaçlarını ben karşılıyordum. 450 lira babasından kalan emekli maşı vardı. Hatta öldürdüğüm gün de onun maaş alma günüydü. Ben parasını yiyecek olsam, maaşını çektirir öyle öldürürdüm” cümleleri ile kendini savundu. 

 

İndirim için “rapor” bile istemedi

Mahkeme Başkanı Nihat Altuğ, Galip Özdemir'in Manisa Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesi'ne sevkine karar verdi. Kararı duyunca yerinden kalkan Özdemir, "Gerek yok. Benim bir sıkıntım yok. Eşimden iki ay kadar önce ayrıldım, başka sıkıntım yok" dedi. Hâkim Altuğ ise "Burada herkes akıl hastanesine sevk edilmek ister. Biz seni gönderiyoruz, sen ise itiraz ediyorsun. Bırak biz bakalım, içimizde şüphe kalmasın" dedi. Bunun üzerine Özdemir, "Tamam o zaman sıkıntı yok" karşılığını verdi. Duruşma, 8 Eylül tarihine ertelendi.

 

Bu kadar basit mi?

AKP hükümetinin kadın politikalarının sonuçları bir kez daha gözler önünde. Cezai indirim yollarını satır satır hesaplayıp, mahkemede rol yapan kadın katillerinin yanı sıra bir de yaptığını oldukça olağan görerek “gurur” duyan katiller var. Bir kadının yaşam hakkının elinden alınmasındansa, birkaç eşyanın çalınması yüz kızartıcı suç olarak addediliyor.