2014 yılının ilk altı ayında tam 139 kadın öldürüldü. Kadınların ölüm nedenlerinin başında kendi hayatına karar vermesi geldi. Öldürülen kadınların %63’ü bu nedenle hayatlarından olmuşken, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, “seçmenin, yaşam” demek olduğunu belirten kadın hareketi taleplerini açıkladı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun, öldürülen kadınların aileleri ile birlikte Türkiye’nin dört bir yanından gelecek kadınlarla, hem “seçmeyi” gereksiz gören AKP iktidarına, hem de Cumhurbaşkanını seçecek halka söyleyecek çok sözü var.
Kadına yönelik şiddeti kınayın
Erdoğan’ın kadınların evleneceği erkekler konusunda “seçici” davranmaması gerektiğini söylediği hafta kadınlar kocaları tarafından işkence edilerek öldürüldü. Üzerine kızgın süt dökülerek haşlanan, hayvan dışkısı yedirilen Fatma Ünal’ın “seçme hakkını” kullanıp ayrılmak istediğinde öldürülmesinin tesadüfi olmadığını dile getiren Platform, tam da bu noktada tüm devlet erkânını kadına yönelik şiddeti kınamaya çağırıyor. Kadın hareketinin birincil talebi, başta AKP hükümeti olmak üzere tüm yöneticilerin “en azından” kadına yönelik şiddeti kınamaları. Kadın hareketi, tüm toplumu temsil etmesi gereken yasama, yargı ve yürütmenin açıklamaları ile katillere cesaret vermek yerine, kadınlara yönelik insanlık suçlarına karşı tavır almalarını talep ediyor. Kadınlar, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclisteki bütün parti liderlerinin kadına yönelik şiddeti kınamasını istiyor.
Kadınları koruyun
Kadın hareketin en temel talebi ise yaşamak için her şeyi yapan, devlete başvuran, kadınların mücadelesi ile hayata geçen 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, öncülü Fatma Şahin’in de gerisine giderek, tüm toplumun gözlerinin içine baka baka koruma altındayken öldürülen kadın olmadığını iddia ettirmişti. Platform, tam da bu noktada yeni seçilecek cumhurbaşkanını yasanın uygulanması konusunda uyarıyor. Mevcut yöneticileri ise yalanlarına son vermesi konusunda ikaz ediyor. Yalancılara oy vermeyeceğini ilan ediyor.
Kadın katillerine caydırıcı ceza
Platform yaşam hakkı için caydırıcı cezaların önemini ortaya koyarak Türk Ceza Kanunu’nda değişik yapılması için defalarca Meclise gitti. Meclisten sadece toplumun sesine kulak vermesini talep eden kadınlar, Meclisin yapması gereken yasayı kendileri hazırlayarak, tüm dünyadan topladıkları on binlerce imza ile Meclisin kapısına dayandı. Ancak AKP hükümeti kadınlar lehine düzenleme yapmak yerine yeni yargı paketi ile katillere yeni indirim yolları yarattı. Yargı paketinin tüm itirazlara rağmen Cumhurbaşkanı Gül tarafından onaylanması ise bardağı taşıran son damla oldu.
Kadınlar için Bakanlık
Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kendi diktatörlüğünü kesinleştireceği başkanlık sistemine bir geçiş olarak gördüğü gibi, söz konusu kadınlar olunca da en büyük marifeti, kadınları aileye hapsetmek oldu. AKP iktidarının müdahalesi ile Kadın Bakanlığı kapatılıp, yerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurularak, kadına yönelik şiddetin sadece aile kurumu çatısı altında değerlendirilmesi gereken konulardan bir konu olarak ele alınmak istendi. Kadın Hareketi, kadınların yaşam hakkını savunmak için, kadın cinayetlerini durdurmak için Kadın Bakanlığı talep ediyor.
Yasalarda eşitlik sağlanmalı
12 Eylül darbesiyle hesaplaşacağını iddia eden AKP, demokratik bir anayasayı hayata geçirmek yerine sadece kendine dokunan maddeleri düzenlemeyi yeğledi. Tam da bu noktada, ayrımcılığın önlenmesini anayasa ile teminat altına aldırmak isteyen kadın hareketi, cinsel yönelim ve cinsiyet eşitliğini esas alan yeni anayasa talep ediyor.
Bu talepler acilen hayata geçirilmeli
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, beş temel talebinin acilen hayata geçirilmesi için 8 Ağustos Cuma günü Tünel Meydanı’ndan Galatasaray Meydanı’na yürüyecek. Korunma kanunun yasalaşmasından, uygulanmasına kadar, devletin yapmadığını yaparak, öldürülen kadınların aileleriyle mücadelesini birleştiren kadınlar tüm topluma bir kez daha seslenecek. Kadınlar Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “yaşam”ı seçecek. Kadınların yaşam hakkını savunmanın, kadın cinayetlerini durdurmanın ilk adımın, kadın düşmanı Erdoğan’ı seçmemek olduğunu haykıracak. İlk defa Cumhurbaşkanı için oy verecek halkı, kadınların yaşamları için de oy vermeye çağıracak.