Hayatta her şey nasıl karmaşık ise siyasette te işler zordur.Bizim memlekette de tabiatıyla hepimizi ilgilendiren konular var ve çetrefilli. Bülent Arınç’ın kadınlarla ilgili akıllara zarar açıklamalarından başbakanın insanların hangi kökten,dinden soydan geldiğini en önemli meselesi görmesine kadar. AKP’de bu memleketin gerçeği, karşı olanlarda, pek uğraşmak istemeyenlerde, biraz beğenenlerde...Toplumlar, bütün bu zahmetli, zor insanlık tarihine rağmen bu çeşitlilik içinde, mücadeleyle medenileşir, ilerler, bunun adı da toplumun kimi kesimince haz etmeselerde siyasettir. Tabii bu durumdan pek hoşlanmayan kardeşlerimiz de kendi karşıtlarını yaratırlar, mücadele başlar. Artık kim kazanırsa. Nihayetinde bu durum değişimin, dönüşümün dolaysıyla modernleşmenin zorunluluğudur. Görüldüğü gibi çok katmanlı, siyasi.
Kadın kurtuluş hareketi memleketin bir konusu. Toplumun yarısını oluşturan kadınların vaziyeti üzerine konuşmak, fikir bulmak, yapmak şüphesiz siyasi. Her gün kadın cinayetinin yaşandığı bir ülkede yaşarken mecburen mücadele şart.
Yalnızca kendi ayakları üstünde durmak istedikleri için kocasından hergün dayak yemek zorunda olmadığını anladığı için öldürülüyor kadınlar. Ayda yılda bir kere bir çay bahçesinde arkadaşlarıyla gülüşerek sohbet etmek istedikleri için bir bluzu kendi parasıyla almak istediği için boşanmayı akıllarına getirdikleri için öldürülüyor kadınlar. Zengini, fakiri, okumuşu, işçisi, ev hanımı, akademisyeni okul yüzü görmemişi, genci, yaşlısı. Artık kocalarına, sevgililerine tahammül edemeyeceklerini söyledikleri için öldürülüyor kadınlar. Sonuçta kadınlar, hiç değilse erkekler gibi ölüm korkusu olmadan hayatta kalmak istiyor.
İyi de nasıl olacak? Kim yapacak, kadınlar ne zaman öldürülmekten kurtulacak?
Tam tamına şöyle olacak ve oluyor: Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu kadın hareketinde iddialı konuşuyor ve siyaset yapıyor. Şöyleki;
1. Öldürülen kadın kadın kardeşlerimizin aileleri ile beraber topluma seslenerek
2. Kadın hareketinin çok çeşitliliğini kabul ederek asla demokrasi hatası yapmayarak
3. Kadın hareketinde ifade özgürlüğünü ve sembollerini savunmayı modern olmanın biricik ilkesi sayarak
4. Küçük burjuva feministlerinin yaptığı gibi çok küçük bir kesimin anlayacağı, geri kalan kadınların anlamasının imkanı olmayan bir dil,kullanmayarak
5. Kadın kurtuluş mücadelesinin toplumun yarısını oluşturan tüm kadınlarla yapılacağının gerçekliğini bilerek
6. Yalnızca kendine benzeyen kadınlarla sosyalleşmenin düz feodalizm ve apolitik olduğunu görerek
7. Küçük burjuva feministlerin yaptığı gibi kadın kurtuluş mücadelesini özcü bir bakışla ele almayarak
8. Feminizmi kendi hayatlarında pas geçip başka hayatlar üzerinde ahkam kesmeyerek
9. Uzman feminist olunamayacağını, genç kadınların ağladıkları omuz olmanın feminist politika değil yaşlının gence katıksız tahakküm ilişkisi olduğunu bilerek
10. Erkek egemenliğinin düzenle ilişkisini kurmadan kadınların kurtulamayacağını kaldı ki toplumdaki değişimin hiç kolay ve çabuk çabuk olmadığına maddeci fikirle rıza göstermek.
İşte valla ne deyim, işimiz çok zor, kadın siyaseti de zor.. Ne iyi ki cesaret var, fikir var, mücadele var, gerçekler var, tarih var. Artık kim kazanırsa.