Etkin koruma hayat kurtarır
3.9.2014
Kadın hareketi, kadınların en büyük yarasına, kadın cinayetlerine parmak bastığı günden beri sonuç alarak ilerliyor aslında. Bunun en somut halini Hasret kardeşimizle birlikte yaşadık. Hasret kendi hayatı hakkında karar almak istediği için, gördüğü şiddet 43 yerinden tornavidayla yaralanmaya kadar varan bir kardeşimiz.

Toplumun her daim haklı olarak talepleri olur. Halk yaşamak ister ama modernleşen zamanla birlikte modernleşerek yaşamak ister. Kadınların ve kadın hareketinin şu anki talebi de toplumun içindeki en makul taleplerdendir. Kadınlar da yaşamak istiyorlar; kadın olarak, kadın olduğu için öldürülmeden, kendi hayatı hakkında karar alarak yaşamak. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak tuttuğumuz kadın cinayetleri verilerine baktığımızda bunu çok net görebiliyoruz. Kadınlar en çok metropollerde öldürülüyorlar çünkü modernleşen topluma ayak uydurmak istiyorlar. Hükümet modernleşmek, Avrupa seviyesine ulaşmak için duble yollar, hava alanları, AVM’ler yaptığını söylerken bunları kadınlar kullansın istemiyor. Kadınların da modernleşebileceğini göz ardı ederek,  büyüyen dünyaya ayak uydurmaya çalışan kadını korumuyor ve kadının modern AVM’lerde, duble yollarda öldürülmesini çok dert etmiyor.

 

Koruma kanunu kadınların hayatı için bir nevi emniyet kemeriyken, AKP kadınları hep emniyet kemeri bozuk arabaya bindirmek için direniyor. Elinde gırla maddi kaynak ve güç olan hükümet, bu imkânların hiçbirini kadınları korumak için harcamıyor. Bunun yakın örneklerinden biri Eskişehir’de koruma altındayken öldürülen Yasemin Varıcı kardeşimiz. Eğer Yasemin etkin bir şekilde korunsaydı öldürülmeyebilirdi ancak kadın cinayetlerini durdurmak için adım atılmayan her gün maalesef bir başka kardeşimiz daha öldürülüyor. Yasemin gibi koruma altında öldürülen, mücadelesini yürüttüğümüz yüzlerce kadın ismi sayabiliriz, peki yok mudur mücadelesi iyi sonuçlanan bir kadın kardeşimiz? Kadın hareketi, kadınların en büyük yarasına, kadın cinayetlerine parmak bastığı günden beri sonuç alarak ilerliyor aslında. Bunun en somut halini Hasret kardeşimizle birlikte yaşadık. Hasret kendi hayatı hakkında karar almak istediği için, gördüğü şiddet 43 yerinden tornavidayla yaralanmaya kadar varan bir kardeşimiz. Hasret’in yaşam hakkı mücadelesi devam ederken devlet tarafından korunmadığı için onu, komşuları kapısında nöbet tutarak korudu. Bir kadın dayak yerken “karısıyla kocası arasına girilmez” denmedi ve mahallede genç, yaşlı, kadın, erkek; merdanesiyle, köpeğiyle bir kadının öldürülmesini engelledi. Bu sefer yaşam hakkı için mücadele eden bir kadın kardeşimizin yanında Hasret’i koruyan mahalle halkı da kazandı. Görüyoruz ki yıllardır yılmadan, yorulmadan verdiğimiz kararlı kadın mücadelesi toplumdan da karşılık buluyor. Devletin aciz olduğu yerde toplum kadın cinayetlerini durduruyor. Yıllardır söylediğimiz gibi kadınlara etkin koruma sağlanır ve kadın hareketinin talepleri yerine getirilirse kadın cinayetlerini durdurmak mümkün. Toplum da bunun farkında ve bu sebeple Hasret’in kapısında nöbet tutup devleti göreve çağırıyor.
 
Hasret kardeşimizin de dediği gibi kadınlar olarak korkmadan, vazgeçmeden yaşam hakkımız için savaşalım. Sahip olduğumuz yaşamımızı kazanmak yeterli olacaktır. Büyük ve birleşik bir kadın mücadelesiyle kadın kardeşlerimizin siluetlerini taşıdığımız günlerden,  yaşam hakkı mücadelesi vermiş ve kazanmış kardeşlerimizle beraber yürüdüğümüz güzel günlere ilerlemek mümkün.
 
 
 
 

  • YAZAR
  • Editor