Yine" demeyelim "Yeter" diyelim
27.10.2014
Eren Erdem'in kurduğu internet gazetesi Ortasayfa.net yayına bugün itibariyle başladı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav'ın Ortasayfa.net için yazdığı yazıyı yayınlıyoruz.

Eskiden kadın cinayeti haberleri, gazetelerin üçüncü sayfalarında kaybolup giderdi. Adıyla da anılmazdı zaten, “aşk /kıskançlık/tutku cinayeti” gibi sözlerle örtülür, kadınların gördüğü şiddet unutturulmaya çalışılırdı. Öldürülmek, hayatını kaybetmek unutulabilir mi hiç?

 

*


Kadın kardeşlerinin her gün can vermesini unutmayanlar, tam bu gerçeği açığa çıkarmak için bir mücadele başlatıp büyüttü. Önce gerçeği örten bir terminoloji yerine, sorunun adını koydular. Ama bu konuya “sorunu çözebiliriz” iddiasıyla umut da kazandırdılar. “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu” böyle kuruldu, beş yıla yakın zamandır Türkiye’nin dört bir yanında davaları takip etti, çok yönlü bir mücadele yürüttü. Kadın cinayetleri henüz durmadı ama bu mücadelenin önemli sonuçları oldu; koruma kanununun yenilenmesi, ardından da uygulanması için verilen mücadele ile geniş bir kamuoyu oluşturulması yani en önemli mesele olan; ölümü olmadan durdurmak konusunda yol alındı.


Hayatta kalan kadın kardeşlerimiz olması en kıymetli şey.


*


Ne yazık ki cinayetler henüz durmadı. Ama kayıp yaşadığımız zamanki adalet arayışında da mesafe kat edildi, dava takipleriyle geride kalan bütün kadınlar ve toplum için caydırıcı cezalar elde edilebildi. Mahkeme kararları, indirimi reddeden Yargıtay kararları, kadını korumayan kamu görevlisinin; polisin cezalandırılması, kadına yönelik ayrımcı program yapan TV kanallarına yaptırım gibi örnek kararlarla bir iç hukuk, içtihat oluşmaya başladı.


*


Her şeyden önemlisi, kadınların yaşam hakkı mücadelesi toplumsallaştı; halkımız zulme uğrayan bir kadın gördüğünde “beni ilgilendirmez” demedi, kadını korudu. Yapılan yürüyüşlere binlerce kişi katılır oldu. Ne zaman ki kadınlara ayrımcılık yapan bir durum yaşansa hemen tepki verildi, çok önemli bir refleks gelişti.
Artık bir toplum, kadın kardeşlerinin öldürülmesine “yeter” diyor

.
Bunu Hasret Kara’nın hayatını kurtaran komşularında, Seda Sayan’ın programını sona erdiren tepkide, adliyelerde kadın cinayeti davasına rast gelenlerin yüz ifadelerinde de görebiliriz.


Sonuçta kadınların en üst düzeyde yaşadığı hak ihlali görünür kılındı ve bir daha asla örtülemedi.


*


Şimdi toplum “yeter” diyor ama ana haber bültenlerimizin adeta ana bir parçası haline gelmiş kadın cinayetleri hala devam ediyor iken ne yapmalı?

 

Çözüm için kadınların sesine kulak vermek yeter aslında. Bu konuda Platformun beş temel talebinden ve bütünsel çözümden daha sonraki yazılarda söz etmek üzere, burada bu konuda basının payına düşeni vurgulamak istiyorum. Evet basın, her türlü dünya görüşünden basın hem de, artık kadın cinayeti gerçeğini örtemiyor, adıyla kullanıyor. Mücadele ile bunu sağladık ama şimdi de konuyu ele alırken “bir kısım medya” sürekli “yine kadın cinayeti”, “yasaya rağmen önlenemiyor” vb. bir dil kullanarak, bu en üst düzeydeki acıyı sanki bir doğa kanunu gibi kabullenmemizi sağlamaya çalışıyor.

 

Bir an önce bundan vazgeçmeliler, toplum “yeter” diyor iken, basın toplumun gerisine düşmemeli, o da “yeter” demelidir. Toplum ve mücadele ilerlemiş sorunun çözümü için yollar gösteriyor iken basına düşen bunları dile getirmek, “bir kadının hayatı kurtuldu” haberlerini ve bunun nasıl sağlanacağını, ülkeyi yönetenlere düşen görevleri yazmaktır.
Siyasetçilerin ilk görevi de kadın cinayetlerini kınamak ve içinde kadınların hayatını kurtaracak maddeler olmayan hiçbir yasayı onaylamamaktır.

 

Devamını sonra konuşmak üzere şimdi yeni hayatına başlayan haber portalımız için yolumuz açık olsun diyor, birlikte hem kadınlar hem de bütün bir toplum için “güzel günlerin haberlerini” verebilmeyi diliyorum.
Ne iyi ki, kadın cinayetleri artık üçüncü sayfa değil, “Ortasayfa” da.


  • YAZAR
  • Editor