Haklı mücadelemiz kadınları yalnız bırakmıyor
Evet buraya kadar itirazı olan yoksa devam ediyorum. Kadının gücünü sınırlayarak her alana yayılan ataerkil koku, medyanın tüm alanlarında kendini gösteriyor. Her yerde olduğu gibi.
Televizyonda konuşabilmen için ne bildiğinin bir önemi yok; güzel misin, bacakların uzun dudakların dolgun mu? Konuşabilirsin. Ataerkiye uygunsun. Sana sunulan seçeneklerin dışına çıkmadan bir hayat sürüyorsun. Aferin.
Ama biz sesimizi daha gür ve hep birlikte duyurabilmeli, kardeşlerimizin yanında olmalıyız. Sadece makyaj ve moda söz konusuyken bir kadına ihtiyaç duyulmamalı. Bilim, hukuk, matematik, kültür-sanat her alanda konuşabilirken bize sadece aile olmayı dayatanlara dur diyebilmeliyiz.
Sorun biraz da burada başlıyor zaten. İtiraza alışık olmayan düzen en ufak kadın sesinde taş kesilyor. Ama ne olursa olsun sesimize alışacaklar. Alıştıracağız.
Evlendiği beş karısından ikisini öldüren katilleri programına çıkaranlara inat bunu başaracağız. Aklımızla, düşüncelerimizle, fikirlerimizle var olacağız; vücut ölçülerimizle değil.Sırf reyting amacıyla kadın katillerini alkışlatanların yerine kadın mücadelemizi devam ettirenlerin yanında halk. Fatmagül’ün Suçu Ne dizisinde Fatmagül’ün mahkeme sahnesi, tecavüz sahnesinden daha çok izlenmişti. Mahkeme başlamadan onlarca kadın “asla yalnız yürümeyeceksin” sloganıyla tecavüze, tecavüzcülere karşı Fatmagül’ün yanında durmuştu. Gerçekten halk bunu istiyor biz mücadelemizi görmek istiyoruz. Katilleri, dayakçıları ya da tecavüzcüleri değil.
Haklı kadın mücadelemiz, katile indirim uygulayan yasalara, eril var olmaya, kadını ikinci plana atanlara rağmen şiddet gören, tecavüze uğrayan, öldürülen kardeşlerimizin yanında!