Her gün Türkiye’de kadınlar öldürülmeye devam ederken Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı oldu ve bir adım bile geri adım atmadan kadınları köleleştirmek için buyruklarına devam ediyor. Hem de dozu arttırarak, kurguladığı “Yeni Türkiye”de kadınların söz hakkı olmadan, üzerine vazife edinip neler yapmamız gerektiğini anlatıyor.
Önce Kürtaj cinayettir dedi. Ona soran olmuş muydu acaba?
Sonra Sezeryan’a karşıyım dedi. E onu eşiyle birlikte konuşabilir, en fazla kızlarına tavsiyede bulunabilir.
Ardından ve genelde her bulunduğu ortamda en az 3 çocuk dedi. Sonra düzeltti 3 yetmez 5 diyor.
Şimdi de BİSSE gömleklerinin sahibi Mustafa Kefeli’nin oğlunun nikah töreninde doğum kontrolü ihaneti yaptılar neslimizi kurutma yoluna gittiler dedi. Bahsettiği şey belki de tüm toplum açısından en önemli buluşlardan biri. Sağlık ve planlama önemli.
Ve tüm bunları söylerken gerekçeleri net, genç nüfus önemli, ekonomi önemli ve bunlarla birlikte muasır medeniyetlerin üzerine çıkacağız.
Öncelikle Tayyip Erdoğan bir karar vermeli. Kendisi Nüfus Plancısı mı? Ekonomist mi? Jinekolog mu? Yoksa Cumhurbaşkanı mı?
Her sözü bir cinayet
Kadın Erkek Eşit Değildir derken neyi kastettiğini bir kez daha vurguluyor utanmadan. Kadının yeri belli: Kocasının yanı, evinin içi, Tayyip’in kararı ile 5 çocuk doğuracak biyolojik mekanizma. Her ağzından çıkan söz Türkiye’nin bir yerinde kadınların hayatına mal oluyor. Kadın katilleri aynı sözleri öldürme gerekçeleri olarak sunuyor mahkemelerde, indirim almaya çalışıyor. Kürtaj yaptırdığı için, çalışmak istediği için, çocuk yapmak istemediği için öldürülen kadınların sorumlususun Tayyip.
5 Çocuk doğuralım da çocuklarımız Soma’da, Ermenek’te üç kuruşluk çıkarınız için ölsünler mi. Genç nüfus fazla olsun istiyor Cumhurbaşkanı, genç nüfus fazla olduğunda da ucuz iş gücü olarak sömürülsün dimi. Ve o nikah Törenlerine gittiği bir avuç zenginin cepleri bol para ile dolsun. Çocuklar çok olsun, kadınlar eve kapansın ve eğitim sisteminle de birlikte erken yaşta evlendirilip hayatları kararsın dimi.
Sonuç olarak tüm bu canlar Tayyip Erdoğan’ın saltanatına feda olmayacak.
Bir çıkış yolu var
Muasır medeniyetlerin üzerine çıkacağız diyor. Kadınlar kendi haklarına kavuşmak için adeta bir savaş veriyor ve hayatlarıyla ödüyorken, Cumhurbaşkanı bir kez olsun kadınların hayatta kalması için somut hiç bir şey yapmamışken bundan söz edemez. Kadın Cinayetlerini Kınamak bir kenara dursun, artık o hiç konuşmasında çekilsin kenara diyorum.
Bu cendereden bir çıkış yolu var: Kürtajı yasaklamaya çalıştıklarında meydanları doldurup gerilettiğimiz gibi. Kasım ayı boyunca omuz omuza verip Kadın Cinayetlerinin çözümlerini bulup, eyleme döküp, kadın cinayetlerini yarı yarıya azalttıysak yine aynı yoldan gitmeliyiz. Kadınlar kendi hayatlarına dair karar verecek, güçlerini birleştirecek, kendi öz güçleriyle mücadele ederek bu çağ dışı erkek egemen kapitalist sistemi geriletecek.
Öyle bir doğum kontrol yöntemi olsa ki diktatör, kadın düşmanı Tayyip ve Tayyipgiller dünyaya gelmesin. Geldiyse bir kere o zaman hep birlikte göndermenin yollarını arayacağız.