Haklarının yolunda karar kadınların
8.1.2015
Şiddeti kabul etmeyerek boşanmak iradesini koyduğunda kadın cinayetine karşı yaşama hakkı mücadelesi veren kadın kardeşlerimiz varken, hükümetin ucuz işgücü üretme makinası muamelesine cevabını veren genç kadın kardeşlerimiz varken bu kadın düşmanlığı artık kadınlara gölge edemez. Kadınlar gerektiğinde verileri, gerektiğinde çözümleri ve her daim kendi irade ve kararlarıyla güçlenerek yürümektedir. Yaşama hakkı başta her hakkımıza doğru yolumuz açıktır.

Hükümetin, kadınların kararlarını hiç önemsemediği bir noktada durarak ürettiği bir takım temel politikalar var. Günümüzde her türlü söylem ve yöntemi kullanarak en çok üstünde durduğu ise kadınların çocuk doğurma özelliğini kontrol altına alıp arttırarak müstakbel ucuz işgücü oluşturmak. AKP doğum oranının azalmasına karşı, kadınların toplumda hayatlarına dair karar ve tercihlerinin olduğuna itirazıyla beraber büyük bir çaba göstermekte.

 

Kadın cinayetleri başta, kadına yönelik suçlara karşı ise aynı çabayı göstermiyor. Hatta kadınlar yaşamalı, kadınlar bunu mücadeleyi büyüterek başaracak diyen kadınları “sağır sultan duydu” diyerek susmaya davet edip, kadın cinayetlerine karşı çözümlere kapısını kapatmak istediğini ilan ediyor.

 

Hükümetin politikalarıyla somutlanan kadın düşmanlığı, kadınların aksi yönde kendi kararlarını almak için verdiği mücadelenin karşısında çaresiz düşmekte. Kadınlar kendi kararlarını alırken, bu kadın düşmanlığının çıkıp kadınların yaşama hakkı başta bütün haklarının ihlaline karşı büyüyen kadın hareketi ise kadın düşmanlığının çağımızdaki en büyük şaşkınlığı.

 

Genç kadınlara, gülistandan boş çıkmayın seçici olmayın, dedi hükümet. Aynı doğrultuda evlenen üniversite öğrencilerine parayla teşvik politikaları oluşturdu. Ancak genç kadınlar hükümetin hayalindeki gibi okulları bırakıp evlenmedi. Kendi geçimlerini sağlayarak eve hapsolmadan, kendi hayatlarına dair karar almanın yollarını çoğaltmaktan vazgeçmedi. Böyle yapacaklarına ihtimal veren hükümetin yüzüne çarpan, kadın mücadelesinin dayandığı toplumsal güç ve kadın iradesi oldu.

 

Genç kadınların bu cevabını, kadınların günümüzdeki hak mücadelesi tavrını yorumlarken görmemekte ısrarcı hükümet, şu an “annelik kariyerinden” götürmeyi denedi aynı kadın düşmanı politikayı.  Kadınların hayatlarına dair karar ve tercihlerinin olduğunun altını çizen bu cevaba itiraz eden hükümetin “annelik de kariyerdir hem de en güzeli, onu seçin” afallaması’nın sebebi, matematik kadar net olan bu formüldeki “kadın iradesini” görmek istememesidir.

 

Ancak güneş balçıkla sıvanmaz ve toplumun gerçeğinden hele de bir hükümet asla kaçamaz. Bugün kadınların gerçeği büyüyen kadın mücadelesi ve kararlarıdır. Öldürülen kaç kadının olduğu sorusuna tüm ilgili bakanlıklarıyla cevap vermeyen AKP, sessizliğiyle konunun üstünü örtebileceğine ihtimal verdi. Ama Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu an an takip ederek derlediği “294 kadın kardeşimiz öldürüldü” verisiyle cevap verince, hükümet uyduruk ve gerçeğe hiç yaklaşmayan bir veriyle halkın karşısına çıkıp, sağır sultana kadınların duyurduğu gerçeği örtmeye beyhude uğraştı.

 

Şiddeti kabul etmeyerek boşanmak iradesini koyduğunda kadın cinayetine karşı yaşama hakkı mücadelesi veren kadın kardeşlerimiz varken, hükümetin ucuz işgücü üretme makinası muamelesine cevabını veren genç kadın kardeşlerimiz varken bu kadın düşmanlığı artık kadınlara gölge edemez. Kadınlar gerektiğinde verileri, gerektiğinde çözümleri ve her daim kendi irade ve kararlarıyla güçlenerek yürümektedir. Yaşama hakkı başta her hakkımıza doğru yolumuz açıktır.


  • YAZAR
  • Editor