İddianamede sanıklar hakkında verilmesinin talep edildiği cezalar şu şekilde yer alıyor:
“Sanık Ahmet Suphi Altındöken’in nitelikli cinsel saldırı eylemini işleyememekten duyduğu infial nedeniyle maktülü önce darp ederek dirençsiz hale getirmesi, yine canlı iken maktülün ellerini kesmesi ve daha sonra boğazını çok sayıda bıçak darbesiyle keserek belli bir süre acı çektirerek öldürmesi ve daha sonra işlemiş oldukları suçlar ortaya çıkıp yakalanmasın diye maktülü yakması ve diğer suç delillerini yok etmeye çalışması göz önüne alındığında sanık Ahmet Suphi Altındöken’in
1)Nitelikli cinsel saldırı amacına ulaşamamaktan dolayı canavarca hisle ve eziyet çektirerek, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak ve yakalanmamak amacıyla kasten öldürme suçundan dolayı TCK’nın 37/1 maddesinin delaletiyle 82/1-i,b,h maddeleri gereğince cezalandırılmasına,
2)Cebir kullanmak suretiyle ve cinsel amaçlı olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eyleminden dolayı TCK’nın 109/2,109/5. maddeleri gereğince cezalandırılmasına,
3)Nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs eyleminden dolayı TCK’nın 102/2,35/2 maddeleri gereğince cezalandırılmasına,
4)Şüphelinin kasten işlemiş olduğu suçların neticesi olarak hapis cezasına mahkumiyeti halinde her suç için ayrı ayrı hakkında TCK’nın 53. maddesinin tatbikine
5) Şüphelinin tutuklu ve gözaltında kaldığı sürelerin TCK’nın 63. maddesi gereğince verilecek cezasının mahsubuna kamu adına karar verilmesi talep olunur.”
Sanık Ahmet Suphi Altındöken ile iştirak halinde suç fiilleri işleyen şüpheliler Necmettin Altındöken ve Fatih Gökçe hakkında da suça iştirak kapsamında ceza tayini yapılırken en üst hadden ceza tayin edilmesi mahkemeden talep edildi.
İddianamede indirim yok
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu önderliğinde başlatılan “ Kadın katillerine indirim değil, ağırlaştırılmış müebbet” için eylemler Özgecan Aslan cinayetinde de yansımalarını göstermiştir. Özgecan Aslan cinayeti dışında tüm kadın cinayeti davalarında kadın katillerine “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” nın yasalaşması gerektiği il il tüm meydanlarda, sokaklarda ve hatta mecliste kadınların çalışmaları doğrultusunda ilerlemekte. Öyle ki savcının Özgecan davasında mahkemeye sunduğu iddianamede ;
“Şüphelinin suç işleme kastının yoğunluğu, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer (özellikle toplu taşıma aracı içerisinde gerçekleşmesi), suçun önem ve değeri, işlenen suçun insanların güvenliği duygusuna, toplumun ortak değer yargılarına ve toplumun vicdanına vermiş olduğu zarar ile işlenen suçun toplumda meydana getirdiği infial göz önüne alındığında şüpheli hakkında ceza tayini yapılırken alt hadden uzaklaşılarak üst hadden ceza tayin edilmesi ve şüpheli lehine takdiri indirim nedenlerinin uygulanmamasına karar verilmesi talep ve iddia olunur.” ifadeleri yer aldı.
Savcıdan kadınların “kadın katillerine indirim verilmemesi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yasalaşması” gerektiğine dair her hafta, gün gün sokak sokak meydanlara akmasıyla toplumda gittikçe büyüyen bu yaraya resmi makamlardan da destek olunması ve talepler doğrultusunda savcının verdiği bu karar adalete güveni yeniden canlandırdı. Kamuoyunda emsal bir karar olarak ele alınabilecek bu iddiaların diğer kadın cinayeti davalarında da ele alınması göz önünde tutulması da Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve tüm kadınların en büyük talebi haline geldi.
Bu iddianame ile bütüm kadın katilleri hakkında indirim talep edilmeksizin en üst ceza üzerinden cezalandırma yoluna gidilmesinin yasalaşmasının yolunun açılması bekleniyor.