Kadına yönelik şiddeti önlemek için ne yapıyorsunuz?
HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam'ın yanıtlaması istemiyle Meclis'e iki soru önergesi verdi. İlk önergede İstanbul Sözleşmesini imzalayan Türkiye'nin yükümlülüklerini hatırlatan Kerestecioğlu, hükümetin sözleşmeyi uygulamak yerine kadın erkek eşitliğini zedeleyici açıklamalarda bulunduğunu belirtti.
Sözleşmeyi uygulamak yerine katillere indirim veriyorsunuz
Filiz önergede şunlara yer verdi: "İstanbul Sözleşmesi'ne göre taraflar; Sözleşme kapsamında yer alan şiddet eylemlerinin gereken özeni göstererek önlenmesini, soruşturulmasını, cezalandırılmasını ve tazmin edilmesini sağlamak üzere gerekli hukuki veya diğer tedbirleri alır. Oysa hâkimlerin "haksız tahrik" indirimi ve "iyi hal" indirimi olarak bilinen cezada indirim nedenlerini cinsiyetçi şekilde kadınlar aleyhine/erkekler lehine uyguladığına sıkça tanık oluyoruz. Erkeklerin kadın cinayetlerinde haksız tahrikten yararlanmak için en çok kullandıkları savunma "namus" kavramıdır! Sadece son altı ayda görülen 26 kadın cinayeti davasının 13'ünde mahkemeler sanıklara "iyi hal" ya da "haksız tahrik" indirimi uyguladı"
Önergede Bakanlığın yanıtlaması istemiyle şu sorular yöneltildi:
-İstanbul Sözleşmesi'ne göre kadınlara yönelik şiddeti önlemede anahtar unsur olan "kadınlar ve erkekler arasında yasal ve fiili eşitliğin gerçekleştirilmesi" ilkesini açıkça ihlal eden beyanların hükümet ve devletin üst kademelerince sarf edilmesinin kadına yönelik şiddeti arttırdığını düşünüyor musunuz?
-Söz konusu kişilerin toplumu yönlendirici etkileri düşünülerek; kendilerine toplumsal cinsiyet eğitimi verilmesi ya da haklarında Meclis soruşturması başlatılması için Bakanlığınızın herhangi bir girişimi var mıdır?
-Hâkimlerin cinsiyetçi şekilde kadınlar aleyhine tahrik indirimi ve iyi hal indirimi uygulamasını önlemek için İstanbul Sözleşmesi'nin tarafınıza yüklediği görevler uyarınca hukuki düzenlemeler yapmak için bakanlığınızın yürüttüğü bir çalışma var mıdır?
-İstanbul Sözleşmesi'nden doğan yükümlülüğünüz uyarınca hâkimler ve savcılara yönelik herhangi bir toplumsal cinsiyet eğitimi verilmekte midir? Şimdiye kadar bu eğitimden kaç hâkim ve savcı yararlanmıştır? Bu eğitimin içeriği nasıl hazırlanmaktadır?
Göçmen kadınlar neden korunmuyor?
Kerestecioğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam'ın yanıtlaması talebiyle Meclis'e sunduğu ikinci önergede; İstanbul Sözleşmesi'nde yer alan göçmen kadınlara yönelik ne tür çalışmaların yapıldığını sordu.
Kerestecioğlu yanıtlanması talebiyle şu soruları yöneltti:
*Göçmen kadınların, sınır dışı edilme korkusu duymadan başvurabilecekleri sağlık, barınma ve hukuki destek sağlayan bağımsız koruma mekanizmalarının oluşturulması için Bakanlığınızın bir çalışması var mıdır?
*İstanbul Sözleşmesi'nden doğan yükümlülüğünüz uyarınca göçmen kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi için Bakanlığınızın hazırladığı bir eylem planı, alınması öngörülen hukuki tedbirler var mıdır?
*Türkiye'de ikamet eden göçmen kadınlarla ilgili herhangi bir istatistikî veri mevcut mudur?
*Türkiye'de son on yılda kaç göçmen kadın zorla cinsel muayeneye tabi tutul-muş ve sınır dışı edilmiştir?
*Türkiye'de son on yılda toplumsal cinsiyete dayalı şiddet görme tehdidi altındaki kaç başvuru sahibine mülteci statüsü tanınmıştır?