Cezada iyileştirmeye gidilmesinin neden önemli olduğunun tartışıldığı toplantıda bu kanuna mecliste destek veren milletvekilleri de yer aldı. 

Çalıştay'da esas konu üzerine yapılan konuşmalar ise şu şekilde:

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav'ın konuşması:

"Olağanüstü dönemde ceza hukukunda gevşemeler olabiliyor. Yine de bu yüzden böyle kaygı olabiliyor. Bunu kayıt altına almazsak bu tartışma yaratabiliyor. Tabi ki kanun teklifimiz kadın alanında ama kayıt altında tutarak hareket edelim. Kendimizi güvende hissederek gitmeliyiz." ifadelerini kullanan Kav, " Toplum çözüm bekliyor" dedi.

CHP Milletvekili Elif Doğan Türkmen'in konuşmasında neden kadın cinayetlerine dair yasal değişiklik yapılması gerektiğinden bahsetti

"Kadınların öncelikle sağlıklı yaşaması için çalışmalar yapabilmesi gerekiyor. TCK aynı TCK; ama iki farklı yerde farklı cezalar aldı bu katiller. o hakimlerin kafa yapısıyla alakalı bu konu. Kadın kadın olduğu için öldürülüyorsa, bu yüzden yeniden cezai düzenlemeler yapılamlı indirimler kaldırılmalı. Toplumsal anlayışın yeninden düzenlenmesi gerektiğine de inanıyorum. Bu yüzden elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. " ifadelerini kullandı vekil Doğan.

CHP Milletvekili Gülay Yedekçi  konuşmasında sunduğu yasa teklifinden bahsetti: "Yasal değişiklik şart" dedi. 

Yedekçi konuşmasında ayrıca; "Topluma eğitim gerekli, sadece kadın cinayetleri ile çözülmez toplumsal cinayet şeklinde cevap vermişti bakanlık. Elbette biz bu zihniyeti değiştireceğiz. Kadın cinayetleri önlenmesi için bu cinayetlr için verilen çokça kanun teklifinin ortaklaşması için buradayız. " sözlerine yer verdi.

Platform Hukukçusu Avukat İpek Bozkurt , İstanbul Sözleşmesinin ve meclise sunulan kanun teklifinin unsurlarından bahsetti; Ceza İnfaz Kanunu hakkında eleştirilerde bulundu.  

Avukat Bozkurt, Çalıştay'da detaylı olarak bahsettiği kanun maddleri ve değerlendirmeleri ise şu şekilde: 

"Kadın hakları zaten insan halarının bir parçası. Toplumdaki eşitsizliği giderebilmek için hukuka bakmamız gerekiyor. İstanbul sözleşmesine bakmalıyız. Bu sözleşme gerekli yasal tedbirleri alacaksın. 4. Maddesi 4. Fıkrasında, bu bazı önlemleri alacaksın eşitsizliğe karşı der. Bu sözleşme kadınlara yönelik şiddeti, toplumsal cinsiyeti tanımlıyor. Kadınlara doğrudan kadın oldukları için uygulanan şiddetten bahsediyor bu sözleşmede. Medyada, birçok yerde gördüğümüz bu şiddeti tarifliyor aslında.

TCK'da 81. madde kasten öldürmeden ağır ceza diyor.

82.madde canavarca hislerle insan öldürmek ağırlaştırılmış müebbet. Özgecan Aslan cinayetinde olduğu gibi.

Bizde ne diyoruz? Bu kasten insan öldürme maddesi içerisine İstanbul Sözleşmesinden maddeleri koyalım diyoruz. Yani 81. Madde de ağırlaştırılma sebebi olsun istiyoruz.

85. madde Kasten yaralama suçu. 86. Maddeye de, 106. Madde olan tehdite de, 109. Madde olan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma maddelerini de  bu İstanbul sözleşmesinden  maddeler ekleyerek değiştirelim diyoruz.

29. madde haksız tahrik, “adamı delirten kadının cinnet halinde bu cinayei işlemesi” şeklinde tarifliyor ve indirim uygulanıyor. Mesela davada “aldattı” diyerek “aldatılma hissi cinnet hali yaratmıştır” diyerek indirim uyguluyor. Mahkemeler haksız tahriki de tartışmalı. Ama mesela bakırköyde aldatma nedeniyle indirim almak istedi, ancak mahkeme “aldatmak boşanma sebebidir, öldürme sebebi değildir” diyerek uygulanmadı indirim. Buna göre bu madde düzenlenmelidir ki, hakimlerin önüne set koymak gerekir.

62. madde Takdiri indirim, ucu açık  hakimin örf, adet, vicdanına göre uygulanan indirimdir. Failin geçmişi, sosyal ilişkileri, davadaki tutumu. Saygın tutum, iyi hal indirimleridir bunlar. Bütün köyün bir çocuğa tecavüzü üzerine bu maddeden kaynaklı indirim uygulanmıştı mesela. Hukuk sisteminde yargıçlar değişirken, adalette değişiklikler olurken biz de bu cinayetleri hakimlerin savxıların inisiyatifine bırakmak istemiyoruz. Bunların da düzenlenmesini istiyoruz.

5275 sayılı kanun infaz kanunu, müebbet hapis alan katillerde şartlı tahliye ile çıkmasını sağlıyor. Seda sayanın programında mesela iki kadını öldüren bir adam bu gibi kanunlarla çok rahat birşekilde çıkıp programlara katılabildiğini görüyoruz. O yüzden infaz kanununda da düzenleme istiyoruz ki, hapse giren bir katil cezaevinden çıkmasın.

17. madde infazın ertelenmesi olmasın istiyoruz.

105/A denetimli serbestlik olmasın istiyoruz. bu serbest kalmaktır.

Koşullu salıverme olmasın, ceza neyse bunlar uygulansın istiyoruz.

İstanbul sözleşmesini okuyup inceledikten sonra bizim istediğimiz kanun teklifleri bunlardır." 

CHP Eski Miletvekili Melda Onur, Platform ile birlikte meclise sunduğu yasa teklifinden bahsetti.

Onur konuşmasında :"Şimdi burada bir realite var. Bura da yaralanma, sakatlanma yok,  arzu boztaş yok bu listede. Tutkulu aşk için beni öldürüyorsa bunun indirimi olmasın. Ancak bu indirimler olmadığında kadın erkek eşitliği olur. Bunu anlatmalıyız" ifadelerine yer verdi.

CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın Danışmanı Çınar Özer'in konuşması:

Özer: "Bu davalarda bu yüzden isimler değil de kadın cinayeti davaları olduğunu vurgulamak gerekir. Basın stklar ne derse ona göre yazıyor" dedi.

CHP Milletvekili Candan Yüceer konuşmasında: "En doğru çözümü bulmayız" ifadelerini kulandı

Yüceer: "Anayasa mahkemesi biliyorsunuz ki dini nikahı resmi nikahın önüne aldı. Bu toplumun büyük bir kesimi kadın erkek eşitliğini yok sayıyor. Adil olan hukukçular toplumun mağdur olmasını istemez. Şimdi hakimlere iyi hal indirimi hakkı verilmiş. Eğer biz bunları kaldırırsak, biz mücadele eden insanlar yargılanıyoruz bir pankart astığımızda takdir indirimi alamayacak mıyız? . Tabanımızı daha da güçlendirerek, etkin, nitelikli bir kitleye ihtiyacımız var. konuşamayan kadınlara ses olmalıyız. Sizlerin çalışmalarını bilzere ulaştırmasını çok önemsiyoruz, uygulanması kısmında olan sizlersiniz" sözlerine de yer verdi.