Emniyetin "kadın cinayeti verileri"ndeki tutarsızlıklar
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak, bu veri iddiasının hazırlığında bulunan kaynaklardan edindiğimiz bilgiye göre “aile içi” olarak tanımlanan cinayetler: hanesinden biri tarafından ya da hiç tanımadığı biri ve tanıdığı biri tarafından ve sadece kadın olduğu için öldürülen kadınların mağduru olduğu cinayetleri kapsıyor. Yani “kadın cinayeti” verisi “aile içi şiddet cinayeti” verisi olarak açıklanıyor.
Öncelikle Aile Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İç İşleri Bakanlığı ve Emniyet’ten yıllardır bu veriler talep edilmekte ve nihayet ilk defa bu şekilde bir açıklama yapılıyor. Açıklama yapılması tabiki olumludur. İstanbul Sözleşmesi’nin ilk imzacısı olarak devlet tarafından bu verilerin gerektiği gibi çıkarılması taahhüt edilmiştir. Emniyetin ve diğer yetkili organların bu görevi yerine getirmemesi nedeniyle Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak bugüne dek veri derledik.
Ancak bu açıklamadaki tutarsızlıklar ve eksiklikler, Emniyet tarafından kapsamlı ve gerçekçi bir çalışma yapılmadığını ve çözümsüzlüğe neden olabilecek şekilde gerçeklerin tam anlamıyla açığa çıkarılmadığını göstermektedir. Tüm kadın ölümleri ve cinayetleri her detayı ile devlet kayıtlarında bulunmasına rağmen bu çalışmanın bu kadar eksikli gerçekleştirilmiş olması gerekli özenin gösterilmediğini açığa çıkarıyor. Platform elinde basından ve ulaşan ailelerden edinilen bilgiler dışında herhangi bir imkana sahip değilken derlediğimiz verilerin yanında, elinde bütün kayıtlar ve imkanlar bulunan Emniyet’in derlediği verilerin bu kadar özelliksiz ve kapsamsız olması normal değildir. İstanbul Sözleşmesi’nde verilen taahhütü de karşılamamaktadır.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yayınladığı verilerle Emniyet’in verileri arasındaki bazı benzerlik ve farklar şöyle:
|
|
Emniyet
|
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu
|
|
Toplam kadın cinayeti sayısı
|
267
|
303
|
|
Kadının koruma altındayken işlendiği kadın cinayeti sayısı
|
27
|
28 (sonradan ortaya çıkan bilgi eklenmiştir, ilk yayın 27’dir)
|
|
Kadın cinayetlerinde öldürülen evli kadınların sayısı
|
130
|
?
|
|
Kadın cinayetlerinde öldürülen çocuklu kadınların sayısı
|
152
|
?
|
1.Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi “kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet olarak doğrudan kadına yalnızca kadın olduğu için uygulanan ayrımcı şiddet sonucu” öldürülen kadınların mağduru olduğu cinayetleri Emniyet kaynakları 267 olarak açıklıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ise 303 olarak açıklıyor. Bu durum karşısında iki veri arasındaki fark nedeniyle 36 kadının mağduru olduğu kadın cinayetlerinin Emniyet’in verilerinde neden yer almadığını soruyoruz. Detaylı olarak öldürülen kadınların isim, il ve diğer özelliklerine dair bilgileri dosyamızda sunuyoruz, buradan ulaşabilirsiniz. Bütün imkanları elinde bulunduran Emniyet bununla ilgili detaylı açıklama yapmak zorundadır.
2.Koruma altında ödürülen kadınların verisini Platform 27 olarak açıklarken Emniyetin’de aynı veriyi açıklıyor olması bizi hayrete düşürdü. Çünkü elimizdeki imkanlarla Platform’un koruma altında işlenip işlenmediğini tespit edemediği kadın cinayeti sayısı 272’dir. Bu vakalarla ilgili detaylı bilgi Emniyet’in elinde mevcuttur, bunların gerçekten incelenip gerçek sayının açıklanmasını, koruma başvurusu veya adli başvurunun niteliği ve süreci ile ilgili bilginin açıklanmasını, bunu zaten görevi olarak yapması gereken Emniyet’ten tekrar talep ediyoruz.
3.Gerçek sorunu ortaya çıkaracak, İstanbul Sözleşmesi’nde de belirtilen şekilde nitelikli bir veri aktarımı yapılmalıdır. Ancak Emniyetin, kadın cinayetlerinde öldürülen kadınların evlilik, çocuk, yaş aralığı gibi sorunu gerçekten tespit edecek niteliklerle alakalı bir çalışma yürütmediği anlaşılıyor. Aşağıda görülen İstanbul Sözleşmesi’ndeki taahhüde göre bu niteliklerin detaylı olarak açıklanması devletin görevidir.
İşte defalarca devletin İstanbul Sözleşmesi imzasına dayanan taleplerimizi bu maddeleri tekrar yayınlayarak söylüyoruz: Araştırma devlet düzenli ve nitelikli araştırma yayınlamak zorundadır. Bu kadar eksikli ve tutarsız veri sonuçları çözümü sağlamaz. Ayrıca veriler bu nitelikli halleriyle kamuya açıklanmalıdır. Ülkede kamuoyunun kadın cinayetlerinin durmasıyla ilgili hassasiyeti en üst düzeydedir ve devletin yükümlülüğünü, bu verileri niteliğini düşürmeden kayıtlarını düzgünce derleyip kategorize ederek yerine getirmesi gerekir.
Madde 11 (1-b) ve aşağıdaki Madde 9 dikkate alınarak vaka detayları bu konuda araştırma yürütmekte olup dernek olan Platform’a sağlanmalıdır. Daha önceki yıllarda olduğu gibi 25 Kasım 2015’te biz bu verileri Emniyet’ten bilgi edinme hakkına göre talep ettik, ancak bu verileri edinemedik. Bugün resmi başvurumuzu tekrarlıyoruz. Mademki bu veri çalışması yapıldı, tıpkı Platform verilerinde olduğu gibi gerçeklerin özellikli haleriyle ortaya konduğu şekilde tarafımıza iletilmelidir.
Emniyet hiç töre cinayetinin olmadığını iddia etmiştir. Ancak bizim raporumuzda yer alan şüpheli ölüm, intihar, kaza ve tespit edilemeyen öldürme bahaneleriyle ilgili töre cinayeti şüphesini taşıdığımız kadın cinayetleri vardır. Ekli dosyada bunların detayları mevcuttur. Bu kadın cinayeti vakalarının akıbetlerinin açıklanmasını talep ediyoruz.
Emniyet verilerindeki tutarsızlığa ve belirsizliğe rağmen, töre cinayetlerinin azaldığı doğrudur. Bu azalmanın kaynağının “töre saiki” ile yapılan TCK düzenlemesidir. Aynı doğrultuda İstanbul Sözleşmesi Madde 4 ve 5’te taahhüt edildiği şekilde kadın cinayetleri ve kadına karşı işlenen diğer suçlarla ilgili artık TCK yasal düzenlemesi yapılmalıdır.
Yasal düzenleme ve veri çalışmaları tanımda olduğu gibi
"kadın cinayetleri”, “kadına yönelik şiddet” olarak gerçekleştirilmelidir. Aile içi şiddet terimi hedeflenmesi gereken çalışmadan uzaklaşıldığını ve çalışmaların belirsizleştirilerek gerçeğin ortaya çıkarılmadığını gösterir. İstanbul’da 1.imzacısı olarak taraf olup uygulayacağını taahhüt ettiği İstanbul Sözleşmesi’nin altında Türkiye Cumhuriyeti’nin imzası vardır. Talep ettiğimiz, özellikli ve nitelikli kadın cinayeti verisi ve yasal düzenleme devlet tarafından yapılmak zorundadır. Ancak o zaman topluma hesabını verebileceğiniz, gerçeklerin üstünü örtmeyen ve gerçekçi somut çözüme giden veriler sağlanabilir.
KADIN CİNAYETLERİNİ DURDURACAĞIZ PLATFORMU 2015 RAPORUNU ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ