Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav ve Platform Hukukçusu Leyla Süren ile doğum izni yasasını değerlendirdik
30.1.2016
Kadınlara çocuklarının bakımları için kreş hakkı verilmesi yerine daha esnek çalışma ile daha uzun süre çocuklarına bakmalarını sağlayan yasa tasarısı Meclisten geçti. Ancak bu yasa kadınlar için ne ölçüde faydalı, gerçekten sunulduğu gibi kadınların yararına bir yasa mı bunların hepsi birer soru işareti olarak duruyor. Bu yasanın kadınlara neler getirdiğini ve neler götürdüğünü Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Güsüm Kav ve Platform Hukukçusu Leyla Süren ile değerlendirdik.

Kadın çalışanlara kreş hakkı yerine esnek, yarı zamanlı çalışma geliyor. Yarı zamanlı çalışan kadınların yerini “kiralık işçiler” dolduracak. 

 
Doğum yapan memur ve işçilere yönelik düzenlemeyi de içeren “Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”, Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Buna göre,kadın çalışanlara kreş hakkı verilmesi yerine esnek, yarı zamanlı çalışma geliyor.
 
Annelik izninde yarı zamanlı ve yarı zamanlı çalışma sonrasında çocuğu ilköğretim çağına gelene kadar ebeveynlere kısmi süreli çalışma hakkı tanınacak. Bu durum, iş sözleşmesinin feshinde geçerli bir sebep sayılmayacak.
 
Doğum yapan kadın işçilerin yerine “kiralık işçiler” çalışacak. Doğum yapan işçi döndüğünde, kısa süreli çalışan kişinin sözleşmesi otomatik olarak feshedilecek.
 
Memur kadınlar

Memur kadınlarla ilgili düzenleme şöyle:
 
* Doğum yapan memurlar, analık izni sonrasında birinci doğumda 2 ay, ikinci doğumda 4 ay, sonraki doğumlarda ise 6 ay, günlük çalışma süresinin yarısı kadar çalışabilecek.
 
Bu süre içinde süt izni verilmeyecek, mali ve sosyal haklarda herhangi bir kesinti yapılmayacak.
 
* Çoğul doğumlarda bu sürelere birer ay eklenecek.
 
* Bebeği engelli doğan kadın memur 12 ay süreyle yarı zamanlı çalışabilecek.
 
* Annelik izninin başlayacağı tarihten önce gerçekleşen doğumlarda, bu aradaki süre farkı doğum sonrası izne ilave edilecek. Örneğin normalden 10 hafta önce gerçekleşen doğumlarda mevcut düzenlemeye göre doğum sonrası izne sekiz hafta ilave edilecek.
 
* Kadın memurlar, analık izni bitiminde başlayan 24 aylık ücretsiz izni, isterlerse yarı zamanlı çalışma süresinin biriminde de kullanabilecek.
 
* Tüm bu haklardan 3 yaşını doldurmamış bir çocuğu evlat edinen memurlar da faydalanabilecek.
 
*  Çocuğu olan veya evlat edinen memur kadın ve/veya erkek, çocuğun mecburi ilköğretim çağının başladığı tarihi takip eden aybaşına kadar normal çalışma süresinin yarısı kadar çalışabilecek.
 
İşçi kadınlar

İşçi kadınlarla ilgili düzenlemeler ise şöyle:
 
* Yarı zamanlı çalışan kadın işçilerin ücretleri ve çalıştıkları süreye tekabül eden kısmın prim ve ücretleri işveren, çalışmadıkları süreye tekabül eden prim ve ücretleri İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak.
 
* Ödenecek ücret, günlük asgari ücretin brüt tutarı kadar olacak.
 
* Kadın işçilerin bu ödemeyi alması için, doğum tarihinden önceki 3 yılda en az 600 gün işsizlik sigortası primi bildirilmiş olması, haftalık çalışma süresinin yarısı kadar fiilen çalışması ve doğum sonrası iznin bittiği tarihten itibaren 30 gün içinde kuruma doğum sonrası yarım çalışma belgesi ile başvuruda bulunması gerekiyor.
 
Bu yasanın gerçekten sunulduğu gibi kadınların hayatını kolaylaştırıcak bir yasa olup olmadığını, kadınlara getirisinin olup olmadığını Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav ve Platfor Hukukçusu Leyla Süren ile değerlendirdik.
 
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav: 
 
Bu kadınlara müjde gibi sunulan yasa ilk başta eşitlikçi gibi görünsede öyle bir yasa değil. Türkiye'de tamamen bir eşitlik olmadığı için gerçek hayatta bu yasa hiç öyle sunulduğu gibi kadınların hayatını kolaylaştıracak bir yanı olmayacak.Uzun doğum süresi ile kadını eve kapatmak, evde durmasını ve sadece çocuk yapıp çocuğuna bakması amaçlanıyor. Bir kere bu uzun doğum süresinden sonra kadın işe döndüğünde ne aynı kademede olacak ne de aynı maaşta çalışacak. Bu durumda da kadın işine döndüğünde eski pozisyonunda ve maaşında çalışamayacağından çalışmamayı tercih edecektir. Zaten ülkemizde kadınlar erkeklerden daha az ücretlere çalıştırılıyorken, bir de bu durum eklenince kadın evde oturup çocuk bakmaya, evine bakmaya kısacası bir bakım yükümlülüğü altına girmeye başlamış olacak. Bunu ne zaman ki kadınlar erkeklerle eşit duruma gelir, aynı pozisyonlarda aynı ücretleri alırlar, işte o zaman durumalr farklılaşır. Bu kadar samimilerse o zaman neden İLO (Annelik Sözleşmesi) imzalanmıyor, Türkiye hala bu sözleşmeyi imzalamış değil. Esnek çalışma ile bir de kiralık işçiler konusu olacak, bu da yine kadınlarlardan oluşacak ve kiralık işçiler çok düşük ücretlere çalışmak zorunda kalacak. Bu yasanın böyle apar topar çıkması da tesadüf değil hepis kadın düşmanı söylemlerin son zamanlarda ne boyuta geldiğinin göstergesi. Bu yasa ile kadınların ev de yalnızca çocuk doğuran eve bakan bakım yapan sosyal hayattan ve iş hayatından yoksun kalan birer figür haline getirilmeleri amaçlanıyor.
 
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Hukukçusu Leyla Süren:
 
Yasaya baktığımızda yenilik getirilmiş gibi gösterilmeye çalışılıyor ama zaten normalde kadının 6 aylık doğum izni mevcuttu. Yasada anne ve baba diye geçiyor ama her şey kadın için düzenlenmiş kast edilen burada tamamen kadının eve kapatılması üzerine tasarlanmış. En önemli konulardan biri de doğum borçlanması konusu ama bu konuda da herhangi bir değişiklik yapılmamış yasada. Önceden olduğu gibi,sadece SSK’lı annelere borçlanma hakkı tanınırken, bunların da yalnızca sigorta başlangıcından sonraki doğumları borçlanma kapsamında. Bu yasanın ayrıntılarına bakmaya hiç gerek yok çünkü amacı ortadır. Bu yasanın amacı kadını çalışma yaşamından uzaklaştırma ve eve kapatma başka bir amacı yok. Esnek çalışma hakkıyla kadına iyilik yapılmış gibi gösteriliyor ama aksine bununla kadınlar iş yaşamından uzaklaştırılıyorlar. Bir kadın çocuğu ilkokula başlayana kadar esnek çalışma hakkını kullanırsa kariyer yapamayacak işinden uzak kalacak ve işe döndüğünde zorluk çekecek. Zaten işverenler bu yasadan sonra kadınlarla çalışmayı tercih etmeyecekler tercihlerini erkek çalışanlardan yana kullanacaklar. Bu yasanın tek amacı var o da kadını iş hayatından uzak tutup eve kapatmak başka bir amacı yok. Amaç bu olmasaydı örneğin, kreş hakkı tanınabilir bu konuda bir adım atılabilirdi ancak yasada bu geçmiyor. En azından 12 saat kreş olanağı kadınlara tanınmış olsaydı kadınlar iş hayatlarından uzak kalmamış olacaklardı ama bu da yok. Ev içi emeğin ücretlendirilmesi konusu da hiçbir şekilde yasada konu edilmiyor. Yani sonuç olarak herşey ortadadır amaç tamamen kadını iş hayatından uzaklaştırmak eve kapatmaktır.



28.1.2016

Platform İstanbul toplantısında kadınlar 8 Mart'ı ve önümüzdeki süreçte yapılacakları konuştular

31.1.2016

AKP'nin yeni doğum izni düzenlemesinin gerçek yüzü: Eşitsizlik ve sömürüye yasal kılıf