Gülşah Aktürk’ün babası Haşim Aktürk : Katil planlı bir şekilde hareket etmiş. Evin karşısında otelde yer tutmuş. Mahkemede aki dengesi yerinde değilmiş gibi davranıyor. Öbür duruşmalarda bu delilik iddiası çürüyecektir. Kızımın katilinin cinayeti planlayarak Konya'ya gelmesi, bizim dilekçelerimize rağmen devletin kızımı korumaması, hiçbir şey yapmaması göz önüne alınarak katile indirim verilmemeli. Kızımın katilinin en ağır cezayla cezalanlandırılmasını istiyorum
Dilber Keskin’in babası Fikret Keskin : Benim çocuğumun hiç suçu yoktu. Benim kızım plastik fabrikasında çalışıyordu. Katil çalışmıyormuş. 40 gün kızımla evli kaldı. Çalışmadığı için sürekli kızımı dövermiş; anana, babana çalışmadığımı söylemeyeceksin diye. Beni bıçakladı, benim kızım da sığınma evine yerleşti. Benim mahkememe geldiğinde kızımı 11 yerinden bıçakladı. Kızımın iki çocuğu öksüz kaldı. 6 ay kızımın 3 ay da benim korumam olmasına rağmen kızımı öldürdü. Devlet, kızımı korumadı.
Emine Yayla’nın babası Hasan Yılmaz : Sakarya’dan geldik, mahkeme salonuna almadılar. Sakarya’da duruşmalara girebiliyoruz. Kadın katilleri en ağır cezayı almalı.
Sevda Sonay’ın halası Asiye Sonay : Herkes Platformdakiler gibi her yere koşmalı. Böyle insanlar olduğu için çok mutluyum, hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim. Burada da adalet yok, adalet istiyoruz.
Konya Barosu Başkanı Avukat Fevzi Kayacan : Her bir aile, anne, baba yakını yitirdiklerinin hikayesini anlattılar. Bu topraklarda bir feryat yükseliyor. Bu keşke sadece Gülşah Aktürk’ün davası olsaydı. Ne Gülşah Aktürkleri yitirdik. Ayşe Paşalı’yı yitirdik. Dilber bacımızı yitirdik. Bir erkek olarak özür diliyorum. Her bir anneden, babadan, yitirilen candan özür diliyorum. Bu cinayetler artık dursun. Bu cinayetlerin durması için mutlaka mevzuat düzenlemelerine ihtiyaç var. Elbette yasalar çıkarılacak. Yasaları ve yönetmelikleri uygulatmak gerekli. Gülşah kızımızın mektubunu okudum, içim parçalandı. Orada bulunan insanlar, eğer bu mektup karşılığını bulmayacaksa bu koltuklarda bulunmanızın ne anlamı var ? Ben bu cinayetlerin son bulmasını arzu ediyorum.
Avukat Ömer Erdoğan : Katil Hakan Başar'a sanık demeye dilim varmıyor. Bugün duruşmada gördüğümüz, zor durumda kalan insanların arkasına saklandığı delilik savunmasının en tipik örneğiydi, dersine çalışıp gelmişti. Bir delinin nasıl bakacağına varıncaya kadar çalışmış. Dosyanın akıbetiyle ilgili hiçbir şey talep etmediler. Hakimlerin duruşundan, olaya bakışından gördüğüm kadarıyla katile inanmadılar. Delilik savunmasını, her yerde herkes kullanıyor. Bunun önüne nasıl bir düzenlemeyle geçilecekse geçilmeli. Kadın cinayetleriyle ilgili aile içi eğitime soru işareti koyuyorum. Ailede erkek çocuğunun farklı yetiştirilmesi sonlanmalı. En azından bundan 10 yıl sonraki cinayetlerin önüne geçmek için gerekli.