Nüştüman Karakaş'ın davasında karar açıklandı
Nüştüman Karakaş’ın bugün görülen duruşmasında karar açıklandı. Genç kadını intihara sürüklediği iddia edilen Yakup Çiçek’e, eziyet etme suçundan alt sınır olan 3 yıl ceza verilmesine karar verildi. Duruşma sonrası Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu bir açıklama yaparak kararı kabul etmediklerini, sanığın Nüştüman Karakaş’ı intihara sürüklediği ve en üst sınırdan ceza alması gerektiğini söyledi. Duruşma sonrası Nüştüman Karakaş’ın Babası Veysi Karakaş, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Avukatı Esin Yeşilırmak ve Karakaş’ın avukatı Atilla Saatçioğlu’da bir açıklama yaptı.
Nüştüman Karakaş’ın Babası Veysi Karakaş
Benim kızım intihar etmedi, intihar süsü verildi. Benim kızım her gün dayak yediği için ve en sonda çocuğunun elinden alınması sonucunda, çocuğunun elinden alınıp gitmesini düşündüğü için bu işkencelere maruz kaldığından dolayı intihar etti. Kızıma sürekli nereye gidersen git dediği için çocuğunu elinden almakla tehdit ettiği için kızım intihar etti. Bu kişi defalarca kızım Diyarbakır’a bizim yanımıza gelmeye çalışmış ama her seferinde kızımı yoldan geri çevirmiş. Biz ayrılmalarını istemedik, çocukları oldukları için yuvaları yıkılmasın istedik. Ama en son artık çocuğunu elinden alıp git nereye gidersen git demesiyle kızım bunalıma girmiş ve gördüğü eziyete daha fazla dayanamayarak intihar etmiştir. Kızım bana söylemişti, baba Yakup bana ben seni istemiyorum ne yaparsan yap istersen kendini camdan at diyor demişti. Ben bilmiyordum adam sürekli sarhoştu o yüzden söylüyor dedim kızıma. Devamlı sarhoş geziyordu ben şuanda da torunumun sağlığından şüpheliyim. Bu adam cenazesini yerde bırakarak kaçtı, biz gittik cenazemizi aldık. Ben adalete güveniyorum, umarım adalet yerini bulur, gereken cezayı alır. Şuanda verilen 3 yıllık cezayı yetersiz buluyoruz, ağır cezada yargılanmasını istiyoruz.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Avukatı Esin Yeşilırmak
Bugün Nüştüman Çiçek’in karar duruşmasındaydık. Karar sadece eziyet etmekten ve alt sınırdan 3 ceza olarak verildi, herhangi bir indirim uygulanmadığı gibi herhangi bir ağırlaştırıcı sebepte uygulanmadı. Aslında verilen karar kadın cinayetlerinin bu kadar arttığı ve bu kadar artmasının da mahkemelerdeki cezasızlık hallerinin olduğu dönemde bir cezasızlık kararı daha alınmış oldu. İntihara teşvik nedeniyle davanın açılmasını, görevsizlik kararıyla dosyanın ağır cezaya gönderilmesini talep ettik, ancak bu talebimiz kabul edilmedi. Bunun dışında duruşmada dinlenen tanıkların hepsi, çocuğunun kaçırılıp götürülmesi nedeniyle Nüştüman’ın cama çıktığını söylediler. Tabi bunun çok öncesinde, ailenin de söylediği gibi dava dosyasında da olduğu gibi Nüştüman sistematik bir şekilde şiddete tabi tutuluyordu. Hem fiziki şiddet vardı, hem de psikolojik şiddet vardı ve artık bunun katlanamayacak noktaya gelip çocuğunun da götürülmesi üzerine intihar etti. Ama bu intiharın gelişim sürecine baktığımızda intihara sürüklemek olduğunu alenen görebiliyoruz. Bunu mahkemenin görmediğini düşünmek mümkün değil, mahkeme de gördü. Ama dediğimiz gibi kadın cinayetlerini ve kadına yönelik şiddeti bir kere daha görmezden geldi mahkeme. Bu nedenle temyiz aşamasında dosyayı Yargıtay’a götüreceğiz. Dosyanın genişletilmesini ve soruşturmanın derinleştirilmesini talep ettik ancak bu talebimiz de reddedildi. Temyiz aşamasında en azından bu nedenle bozulabilir ve bu şekilde dönebilir dosya diye düşünüyoruz ve bunun için uğraşacağız. Verilen karar ne toplumu ne aileyi ne de bizi tatmin ediyor. Gerçekten adalete ihtiyaç duyulan bugünlerde adalet duygusunu sağlayan bir karar verilmedi. Bu nedenle de dosyanın ileriki aşamalarında bu kararın çıkması için uğraşacağız.
Nüştüman Karakaş’ın Avukatı Atilla Saatçioğlu
Nüştüman Çiçek davası ile ilgili bugün bir karar verildi. Sanık Yakup Çiçek’in 3 yıl ceza alması bizi tatmin etmedi. Biz davanın başından bu yana Yakup Çiçek ile ilgili soruşturmanın intihara sevk etme suçu kapsamında değerlendirilmesini talep ettik çünkü ortada bir ölüm var, bir intihar var gencecik bir insanın küçücük yavrusunu bırakarak intihar yolunu seçmesi söz konusu. Türk Ceza Kanunun intihara sevk etme suçuyla ilgili hükmü değerlendirildiğinde bütün unsurlar bu olayda mevcuttur. Ama ne soruşturma aşamasında ne kovuşturma aşamasında bu yönler çok fazla göz önünde bulundurulmadı. Bir hapis cezası verildi ancak bu hapis cezası ne aileyi, ne de avukatları ve kamuoyunu tatmin etmemiştir. Bu aşamadan sonra önümüzde Yargıtay aşaması var. Yargıtay aşamasında başından beri ifade ettiğimiz yargılama aşamasında gerçekleşen olumsuzlukları detaylandırarak dilekçemizi vereceğiz. İntihara sevk etme suçu ile ilgili değerlendirme yapılmasını özellikle talep edeceğiz. Bunun yanında aileye ve kadına karşı suç ile ilgili Türk Ceza Kanunun 96. Maddesiyle ilgili de bu ortada bir ölüm olduğuna göre bu suçtan da en alt sınırdan yani 3 sene verilmesinin de bir dayanağı yoktur. Bundan sonra da hukuk mücadelemiz devam edecektir, sonuna kadar bu davayı takip edeceğiz.