Afgan kadınlarının sessiz çığlığı
4.5.2013
3 aydır Afganistan'da yaşayan ve oradaki kadınların sesini Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu aracılığı ile bize ulaştıran Berfin Adıcan'ın yazısını yayınlıyoruz.

Dünyanın heryerinde kadın olmak zordur.Eğer kadınsanız her an cinsel istismara ve psikolojik baskıya maruz kalabilirsiniz.Ne yazıkki bu baskılar bazı ülkelerde uç noktalara gelmiş durumda.Bu ülkelerden biri de Afganistan...

 

Herkesin bildiği gibi Afganistan hem NATO güçleri tarafından,hem de Taliban tarafından sömürülen bir ülke.Aslında yaklaşık 30 yıldır savaşla yaşayan bir ülke.Bu sömürüler ve savaşlar ülkenin ekonomi,eğitim ve sağlık yönlerinden gelişmesini engelliyor.Peki tüm bu sorunlar karşısında Afganistan’da kadınların durumu nedir?

 

Bundan 5 yıl öncesine kadar  yüzünü peçeyle kapatmadığı için,evden çıktığı için,erkek kardeşiyle sokakta konuştuğu için,uzun elbise giydiği halde bileği gözüktüğü için,kız çocukları okula gittiği için birçok afgan kadınının yüzüne,bacaklarına,kollarına sokak ortasında kezzap atıldı,burunları ve kulakları kesildi.Bunun yanında hastanede erkek doktor muayene ettiği için,ev işlerini “yapmadığı” için onlarca kadın recm edildi.

 

Tüm bunların yanında RAWA(Afgan Devrimci Kadın Örgütü)’ya üye olan kadınların neredeyse hepsi katledildi.

 

Neyse ki 5 yıl önceki Afganistan ile şuanki Afganistan arasında kadın hakları açısından göz ardı edilemeyecek farklar var.Öncelikle artık kadınlar eğitim alabiliyor.Birçok aile kız çocuklarını okula gönderiyor,kadınlar üniversitede istedikleri her bölümde eğitim alabiliyor.Recm ve kezzap vakaları önceki yıllara göre çok azaldı.Burun ve kulak kesilmeleri kasabalar ve köyler hariç neredeyse görülmüyor.

 

5 yıl içerisinde bu gelişme Afgan kadınlarının çalışmaları ve azmi ile oldu.5 yıldır her 8 martta Afganistan’ın büyük illerinde konferanslar düzenleniyor,ayrıca yurtdışında yaşayan afgan kadınları,Afganistan’ı kamuoyuna duyurmak için konferanslar düzenliyor.Birçok kadın örgütü molla(imam)ların konuşmalarının afgan halkı üzerindeki etkisini bildiği için konferanslarına mollaları da çağırıyor.Konferanslara katılım sayısı bir hayli yüksek,özellikle konferansa konuşmacı ve dinleyici olarak katılan kadınların sayısı azımsanamayacak kadar fazla.

 

Eğitimin kalitesinin yükselmesi de Afgan kadınları için büyük bir avantaj.Bu sayede üniversitede,lisede okuyan birçok kadın bilinçli bir Afgan kadını olarak iş hayatına ve siyasi hayata atılıyor.Öyle ki bazı illerde kadınların iş hayatına  atılma oranları %30u geçiyor.Ülkenin tek kadın kaymakamı da mücadelenin sürdüğünün önemli bir göstergesi.

 

Bu gelişmeler bir yana bir de değişmeyen olgu var...O da şeriatle yönetilen bir ülkenin kadına ne kadar özgürlük tanıyabileceği...

 

Afgan kadınları hala burka ve irani giymeye zorlanıyor,erkek doktora muayene olamıyor,istedikleri zaman dışarı çıkamıyor,araba kullanamıyor,sokakta gülemiyor,ilçelerinde eğitim hakkından mahrum bırakılıyorlar.Bunların yanında evde gördükleri şiddetler,cinayetler çoğunlukla önlenemiyor.

 

Kadınlar fikirleri sorulmadan başlık parasıyla değer biçilerek çok küçük yaşlarda evlendiriliyor,üzerlerine 2.  veya 3. kadın getiriliyor.En önemlisi de seslerini dünyaya duyuramıyorlar... Kadınların mücadelelerinin yerelde kalmaması için her ülkede yaşanan hak ihlallerini platformlar,dernekler ve partiler üzerinden birleşerek dünyaya duyurmalıyız.Biz de Afgan kadınlarının sessiz çığlığını Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üzerinden Türkiye’de kadınların özgürlüğü adına mücadele eden herkese duyurmak istedik.

 

Kadına karşı şiddetin,tecavüzün,tacizin,mobingin olmadığı;kadının emeğinin ve kimliğinin sömürülmediği bir dünya dileğiyle.

 

 

Berfin Adıcan