Forum başlamadan önce "Kadın kardeşlerimiz öldürülmesin diye" hazırlanan tanıtım videosu izlendi.
Daha sonra ilk sözü Platformun Genel Temsilcisi Gülsüm Kav aldı. Kav, öncelikle Platformun kuruluş sürecinden bahsetti. Münevver Karabulut cinayetinin hem medyada hem de genel kamuoyunda yarattığı yansımalardan duydukları rahatsızlığı ve 2010'dan itibaren yapılan mücadele ile elde edilen kazanımları anlattı.
Ayşe Paşalı cinayetinden de bahseden Kav, bu cinayetin her ne kadar olumsuz da olsa bir örnek teşkil ettiğini ve koruma ile ilgili yasal boşluğun bu cinayetle ortaya çıktığını belirtti.
"Yeni yasa bazı eksiklikleri gidermiştir"
Önceleri resmi evlilik olmadan koruma verilmemesin büyük bir eksiklik olduğunu hatırlatan Kav, 8 Mart 2012'de kabul edilen 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu ile bu eksikliğin kısmen giderildiğinden bahsetti.
Platformun gerek Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nca gerekse de Başbakan tarafından direk muhatap kabul edildiğini söyleyen Kav, ancak bu noktaya gelmenin kolay olmadığını, uzun mücadeler sonucu bu noktaya gelindiğini belirtti.
"Uygulamada sorunlar var"
Kav, 6284 sayılı kanunun içeriğinin ihtiyaçları karşılayabilecek nitelikte olduğunu ancak asıl sorunun uygulamada yaşandığını söyledi. Uygulamada yaşanan bu problemlerin sürekli olarak takipçisi olduklarını da belirtti.
Adliye salonlarında yaşadıkları problemleri anlatan Kav, yakalarındaki kokartların bile adliyede davaya girmekte bir problem olduğunu, bu tür sorunların halledilmesi gerektiğini belirtti.
Esin Güneş davasından da bahseden Kav, bu davada alınan bilimsel rapor ile davanın seyrinin tamamen değiştğini bu nedenle bilimin kendileri için çok önemli olduğunu belirtti.
"Görevini yapmayan kolluk cezalandırılmalı"
Görevini yerine getirmeyen kolluk kuvvetlerinin cezalandırılması gerektiğini belirten Kav, bunun o görevliler üzerinde bir baskı oluşturacağını kaydetti.
Platformun niteliğinin mücadeleci bir yapıda olduğunu anlatan Kav, Platformun bir yardım kuruluşu olmadığının altını çizdi. Bu yardımın ve barınma olanaklarının devletçe sağlanması gerektiğini vurgulayan Kav, Platformun ise bu yönde baskı yaptığını belirtti.
Daha sonra öğrencilere, kendi tuttukları istatistikleri anlatan Kav, kadınların neden, nasıl, kim tarafından öldürüldüğünü ve bunların yıllara göre dağılımını anlattı. Kav, burada sözünü tamamladı ve sözü platformun Genel Hukuk Sorumlusu Gökçesu Özgül'e verdi.
"Mücadele bütünlüklüdür"
Özgül, ilk olarak kadın cinayetlerine karşı verilen mücadelenin bütünlüklü bir mücadele olduğunu ve hukuksal tarafın bu mücadelenin yalnızca bir tarafı olduğunu belirtti.
Bu hukuksal mücadeledeki asıl yöntemlerinin 'caydırıcı cezalar' olduğunu ve eski kanunun değişmesinin yeni kanunun da bu perspektifte hazırlanmasının bir kazanım olduğunu belirtti.
"Devlet kadın örgütlerinin sokağa dökülmesinden korkuyor"
6284 sayılı kanunun hazırlanmasında çok fazla çabalarının bulunduğunu belirten Özgül, bu konunun takipçisi olmaya devam edeceklerini belirtti. Kanunun önceki kanundan en büyük farkının 'evli olmayan kadınları' da kapsaması olduğunu belirtti.
Yeni kanun sürecinde yaptıkları sokak eylemlerinin önemli katkısının olduğunu belirten Özgül, devletin kadın örgütlerinin sokağa dökülmesinden korktuğunu belirtti.
"ŞÖNİM'lerin sayısı yetersiz"
ŞÖNİM'lerin de öneminden bahseden Özgül, Türkiye'de yalnızca 11 ŞÖNİM olmasının ise büyük bir eksiklik olduğunu ve 6284 sayılı kanundaki ŞÖNİM şartlarının uygulanmadığını belirtti.
Devletin hala aile kavramı ile kadın kardeşlerimizin hayatı arasında çelişkisi bulunduğunu belirten Özgül, aile kavramının gereğinden fazla öne çıkarıldığını ve bunun kadın cinayetlerinin önünü açtığını belirtti.
Ayrıca yönetmeliğin geç yürürlüğe girmesinin kanunun altyapısı olmadığının da kanıtı olduğunu söyledi.
"Davalara müdahil olmak istiyoruz"
Platformun artık bir derneğe çevrildiğini ve bunun amacının davalara müdahil olmak olduğunu söyleyen Özgül, şu ana kadar dört davaya müdahil olabildiklerini söyledi.
Özgül, daha sonra Gülay Yaşar davasından bahsetti. İntihar olarak kayda geçen dosyayı AİHM'e yolladıklarını, ancak erken bir cevap gelmesini beklemediklerini söyledi.
"Nermin Şen davası örnektir"
Özgül, tek celsede ağırlaştırmış müebbet cezası alan Nermin Şen'in katilinin, dava olarak örnek teşkil etmesi gerektiğini belirtti.
"Başbakan'dan ve Yargıtay'dan gelen açıklamalar önemli"
Başbakan'ın Şirin öğretmenin katili için söylediği söyledği sözler ve Yargıtay'ın yaptığı iki açıklamanın da önemli olduğunu kaydeden Özgül, erkek egemen yargıdan gelen "Haksız tahrik indirimi ile önümüze gelen dosyalardaki kararları bozarak göndereceğiz." açıklamalarının olumlu olduğunu belirtti.
Forumda daha sonra soru-cevap kısmına geçildi.