İzmir’de 2011 yılında öldürülen Naciye Kalyoncu'nun ailesi, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na ulaşarak mücadelesini Platform’la birleştirdi. Naciye Kalyoncu'nun erkek kardeşi Hasan Girginer ve annesi Nuray Ekim ile görüşen Platform, Yargıtay’ın Naciye Kalyoncu davasıyla ilgili verdiği akıl almaz kararı da açığa çıkarmış oldu. Yargıtay, Naciye’nin katiline verilen ceza indirimi kararını bozmak yerine indirimin daha da arttırılması istedi.

Boşanma mahkemesi delil saymadı, ağır ceza saydı
Naciye Kalyoncu İzmir’in Gaziemir İlçesi’nde 10 Nisan 2011 tarihinde kocası Mümin Kalyoncu tarafından tüfekle vurularak öldürüldü. 2 çocuğunun gözleri önünde öldürülen Naciye Kalyoncu ile kocası arasında boşanma davası sürüyordu. Naciye Kalyoncu ve Mümin Kalyoncu’nun ayrı ayrı açtığı boşanma davalarından Mümin Kalyoncu’nun “Beni aldatıyor” iddiası ile açtığı dava, deliller dayanaksız bulunarak reddedilmişti. Oysa aynı deliller, Naciye Kalyoncu’yu öldüren Mümin Kalyoncu’ya ceza veren mahkeme tarafından geçerli sayıldı.

Savcı: Kamu vicdanını yaralıyor
Mümin Kalyoncu İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılanmasının ardından “haksız tahrik” ve “iyi hal” indirimleri uygulanarak cezası 20 yıla düşürüldü. Naciye Kalyoncu’nun ailesinin yanı sıra davanın savcısı da indirimlerin kaldırılmasını isteyerek temyize gitti. Savcı indirime yer olmadığını, ortada “aldatma” iddiasını kanıtlayacak somut bir delil bulunmadığını, kaldı ki bulunsaydı dahi bunun boşanma davasını ilgilendirecek bir konu olduğunu, ağır cezanın konusu olmadığını, toplumda artan kadına karşı şiddet olayları karşısında kamu vicdanının verilen ceza indirimi ile yaralandığını belirterek davayı temyiz etti. Ancak davaya bakan Yargıtay 1. Ceza mahkemesi, 3 Nisan 2013 günü verdiği kararda, haksız tahrik indiriminin alt seviyeden değil, üst seviyeden uygulanarak “cezanın gerekenden fazla verildiğini” belirtti ve kararı bu nedenle bozdu.

Yargıtay kendi açıklamasını çiğnedi geçti
İndirimi yetersiz bulan ve bozma kararına imza atan Yargıtay 1. Ceza Dairesi başkanı Mehmet Yalçın, çok değil, bu kararından 2 ay kadar önce, 8 Şubat 2013 tarihinde şu açıklamayı yapmıştı: “Eşini veya sevgilisini öldüren erkeklerle ilgili yerel mahkemelerden gelen bazı dosyalarda ‘tahrik indirimi’ uygulandığını görüyoruz. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, tahrik indirimi uygulanan bu dosyalarda bozma kararı veriyoruz. Kadınlarımızın öldürülmesini istemiyoruz. Üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Bu konuda verdiğimiz kararlar da bunun teyidi olsa gerek. Acımasızca bir kadın cinayeti var bunu kabul ediyorum ama biz daire olarak kadınlarımızın hakkını hukukunu korumak için elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz.”

Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin bu açıklamanın üzerinden 2 ay geçmesinin ardından, Naciye Kalyoncu’yu katleden Mümin Kalyoncu’ya verilen ceza indirimlerini yerinde bulması, hatta yetersiz bularak daha fazla indirim yapılmasını istemesi, Yargıtay’ın söylediklerini uygulamadığını, açıklamasını çiğneyip geçtiğini açıkça gözler önüne seriyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 6 Haziran 2013 tarihinde İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden duruşması görülecek olan davada Naciye Kalyoncu’nun ailesinin yanında yer alarak, Yargıtay’ın ve mahkemenin verdiği kararların kadın cinayetlerinin artmasına neden olduğunu söyleyecek. Platform, 9 Ağır Ceza Mahkemesi hakimini ve Yargıtay'ı kadın cinayetlerini durdurmak için göreve çağıracak.