04.08.2011 I Ankara’da, “6 ay evden uzaklaştırma” alan Salih ekinci eşi Naile Ekinci’yi defalarca tehdit etti ve kendi evinde öldürdü. Ekincinin 4 ablası cinayetin olduğu gece 4 saate yakın Cebeci Polis Karakolu ve 155 Polis İmdat hattını defalarca aramalarına rağmen polisin cinayet ardından geldiğini söyledi. Yetkililerin gerekeni yapmadığı takdirde AİHM’e dava açacaklarını bildirdi.
Polis arandı. Gelen yok
Naile Ekinci’nin ablası Nurgül Kıymet Kaburgası kırıldığı için evden uzaklaştırılan Salih Ekinci’nin sürekli Naile’yi rahatsız ettiği eve girmeye çalıştığını söyledi ve şunları söyledi: "Salih aynı gece evin önüne tekrar gelmiş, kız kardeşim 22.30’da Cebeci Karakolu’nu 2 kez aramış ve ‘Kocam aşağıda evi gözlüyor’ demiş. Sonra bizi aradı, oğlumu teyzesinin yanına gönderdim. 11.45’te oğlum ulaştığında hala polis gelmemişti. Oğlum, Salih’in arabayı park ederek evi gözlediği yerden uzaklaştığını görmüş ve kız kardeşim de ;Bir daha gelmez’ diyerek oğlumu evine göndermiş.”
Eve Girebilmek için Merdiven Yapmış
Demirci ustası olan Salih Ekinci abla Kıymet’in anlattığına göre cinayeti planlamış ve eve girebilmek için kancalı merdiven yapmış. Nurgül Kıymet : "Eve tırmanırken alt komşuları ‘Naile’nin evine hırsız giriyor’ diye, polisi telefonla aramışlar. Salih, yaklaşık 45 dakika evde kalmış, apartman önündeki komşuları Cebeci Karakolu’nu ve 155’i onlarca kez aramış; ancak polis yine gelmemiş. Salih eve girdikten sonra uyuduğu yatakta Naile’nin kafasına silah dayayarak, ’Bu işin oluru yok mu?’ diye sormaya başlamış. Bu sırada 14 yaşındaki kızı Zeynep uyanarak bu korkunç manzarayla karşılaşmış".
“Annemi Öldürme” diye Yalvardım
Zeynep Ekinci babasına annesini öldürmemesi için yalvardığını söyledi ve şunları anlattı: "Babamın silahı ateş aldı ve annem yere yığıldı. Kafasından kan akan annemin bayıldığını düşünerek nabzına baktım, nabız durmuş, annem ölmüştü. Babam kaçmak istiyordu. Kalabalığı görünce kurtulamayacağını anladı. Bu sırada komşularımız kapıyı kırarak içeri girdi ve beni dışarı kaçırdı. Babam, 9 yaşındaki kardeşimin gözlerinin önünde canına kıydı".
Bir Can, Bir Yaprak Kağıt
Abla Keskin 3 ay önce kızkardeşi ile birlikte kaburgalarının kırıldığına dair doktor raporu alıp polise gidince polis kızkardeşi ile tartışmış.Keskin şöyle devam etti: "Komiser kardeşime, ‘Sen devlete bukadar neden masraf yaptırıyorsun? Geçen geldiğinde neden söylemedin kocanın seni dövdüğünü, şikayetçi olmadın’ diye bağırıyordu. Kız kardeşim de, ‘Ben size o gün dayak yediğimi ve şikayetçi olduğumu söyledim’ dediğinde komiser ise, ’Sen ne diyorsun kadın, ben seni vazgeçirmedim. Devlete bir yaprak kağıt ne kadara mal oluyor?’ diyerek bağırdı."
Kadından Sorumlu Bakanlık Nerede?
Abla Nurgül Kıymet, Serap Keskin, Mehtap Yazgan ve Saime Güçlü, kız kardeşlerinin ölümünün normal olmadığını söyleyerek, Kadından sorumlu bakanlığın da ilgi göstermesini istedi. Abla Serap Keskin, "Bu normal bir ölüm değildi. Bağıra bağıra ‘Ben ölüyorum’ diye gitti. Devletin hiçbir kurumundan bir kişi gelip de sormaz mı? Gözünün önünde annesi öldürülen, babası intihar eden, biri 14, diğeri 9 yaşındaki bir çocuğa psikolojik destek dahi sağlanmadı" dedi.Ablaları kadından sorumlu bakanlıktan ilgilenmelerini istedi fakat yakın zamanda Kadın ve Aileden Sorumlu bakanlık yerine Aile ve Sosyal Politikalar bakanlığı getirildi. Kadın bakanlığının kaldırılması her geçen gün kadın cinayetlerini meşrulaştırmaya ve bu cinayetlerin ardından ilgisizliği getirdiğinigörüyoruz. Defalarca yaşanan kadın cinayetleri gibi Naile Ekinci’nin öldürülmesinde ablalarının da ifade ettiği gibi polisin de sorumlu olduğunu görüyoruz. Nurgül Kıymet, Cumhuriyet Savcıları ve Devlet büyüklerine seslenmek istediğini belirterek, "Bu konuyla ilgili lütfen bir soruşturma açılsın. Başka Nailelerin hayatı gitmesin. Başka çocuklar yetim, öksüz kalmasın" dedi. Kadınların artık çocuklarının gözü önünde öldürülmek istememe talepleri yine bu cinayetle birlikte bir kez daha ortaya çıkıyor.