Dünyanın bu eski topraklarında kadın hep kutsal ve en değerli varlık olarak kabul edilmiş, saygı görmüştür. Ana tanrıça Kibele o doğurganlığı betimleyen görüntüsü ile insanoğluna yön vermiş, bir başka tanrıça Artemis yine bu topraklarda bereketi temsil etmiştir. Anadolu ve Mezopotamya anaerkil toplumlarla yüzyıllarca yönetilmiş kadınlar için en güzel şiirler yazılmış, anaçlık simgelenmiştir. Yıllar içinde bu yargılar ne yazık ki değişmiş otorite olan hükümetlerin politikalarıyla, yıldırmalarıyla günümüze kadar gelmiştir.
Günümüzde kadın cinayetleri, tecavüzler, aşağılamalar, şiddet ve hor görmelerle kadınlar insan türü içinde ikinci sınıf konuma itilmek istenmektedir. Bu statü değişikliğinin çeşitli nedenleri ise din, siyaset ve ahlak kuralları, çıkar gruplarıdır. Artık kadınlar toplumdan soyutlanmış adeta toplum dışına itilmek zorunda kalmışlardır. Devlet ve otoriteler bu duruma seyirci kalmış ve olumsuzlukları destekler bir görüntü vermekten çekinmemiştir. Tecavüz mağduru kadınlar yeterli direnç göstermedi veya mağdur çocuklara kendi rızaları ile tecavüz edildiler denilerek saldırganları korumak yolunu seçmişlerdir.
Devlet ve özellikle hukuk sistemimiz bu toprakların binlerce yıllık kadim geleneklerine ihanet etmişlerdir. Maalesef ki artık kadınlar ve çocuklar birer cinsel objedir ve bir erkeğin dikkatini çekmeleri tecavüz ve cinayete uğramaları için yeter sebep oluşturmaktadır. Bu tecavüz ve cinayet sanıkları daha çok amca, dayı kardeş gibi yakınlardır ki yapılan istatistikler aile içi şiddet ve tecavüzlerin yakın çevreden olduğunu kanıtlamıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında bu durum kadınlara verilen siyasi haklarla aşılmaya çalışılmış, kısmen yararlı olmuşsa da tümüyle çözülememiştir.
Eğitime verdiği önemle aynı yıllarda açılan köy enstitüleri ve halk evleri bu konuda önemli çabalar olarak göze çarpmaktadır. ama ne yazık ki bu çabalarda uzun soluklu olamamıştır. Türk kadınının toplumda erkeklerle eşit değerde bireyler olarak sosyal hayata katılma gayretleri siyasiler tarafında bilinçli bir şekilde engellenmiştir.
Kadın cinayetleri ve tecavüzler gündemde hala ilk sıralarda yer almaktadır... Toplumda hak ettiğimiz saygın, özgür ve eşit yerimizi korumak için bizlere çok iş düşmekte. Haklarımız için elbirliği içinde eğitim ve ifade özgürlüğümüzün farkında olarak mücadeleye devam etmek kadın kardeşlerimiz için umut ve başarı olacaktır.