Adliye önünde bir araya gelen Zeytinburnu Direniş Forumu Kadın Meclisi ve eyleme destek veren kadınlar, "Kadın katliamına ve savaşa dur diyoruz" yazılı pankart açarak 58. Bulvarda yürüyüş yaptı. Halkın alkışlarla destek verdiği yürüyüş sırsında "Kadın katilleri yargılansın", "Kadın cinayetlerini durduracağız", Anayız, kadınız, savaşa karşıyız", "Erkek vuruyor devlet koruyor", "Jin, jiyan, azadi" ve "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganları atıldı.

Eyleme Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Barış Anneleri, BDP ve kadın kurumları destek verdi.

Savaş en çok kadınları vuruyor
Depo durağına gelen kadınlar burada basın açıklaması yaptı. Kadın Meclisi adına Nurseli Gözüaçık açıklama yaptı. Her gün kadın katliamları, taciz ve tecavüzler yaşanırken AKP hükümetinin kadına yönelik saldırı politikalarını devam ettirdiğini vurgulayan Gözüaçık, ülkede ve Ortadoğu'da yaşanan savaşın en çok kadınları vurduğunu söyledi.

Kadın katillerine ağır ceza
1 Eylül Barış gününde eşi tarafından katledilen DÖKH aktivisti Nazliye Sincar' ın acısının hala taze olduğunu söyleyen Gözüaçık, erkek yargının katilllere ağır cezalar yerine tahrik indirimi uygulandığını ifade ederek her yaştan kadının son zamanlarda özellikle kız çocuklarının maruz kaldığı taciz ve tecavüze dikkat çekti. Gözüaçık, "Tecavüzcüler rızası var denilerek salıverilmektedir, devletin bir an önce kadın katliamlarını önleyecek tedbirler almasını, kadın katillerini ve tecavüzcülerini en ağır şekilde cezalandıracak yasal düzenlemeler düzenlemeleri yapmasını istiyoruz" dedi.

Gözüaçık, yıllardır gözaltında taciz ve tecavüzü işkence yöntemi olarak kullanan devletin , Gezi eylemleri sürecinde sokakları dolduran kadınlara da taciz ve çıplak arama saldırısında bulunmasına vurgu yaparak, "Biz kadınları bu saldırılar asla durduramayacak, özgürlük mücadelemizden vazgeçiremeyecek ve bziler sokakları terketmeyeceğiz" dedi.

Nurseli Gözüaçık şöyle devam etti: "Yıllardır ülkemizde sürdürülen kirli savaşın acılarını çok iyi bilen biz kadınlar, ülkemizde ve Ortadoğu'da yaşanan savaşlara izin vermeyeceğiz.Savaş kadınlar için taciz, tecavüz, katliam,yoksulluk, açlık ve göç demek olduğunu biliyoruz.AKP hükümetinin besleyip organize ettiği ve Suriye halklarının üzerine sürdüğü El Nüsra gibi çeteler camilerden Kürt kadınlarının helal olduğu fetvaları vererek, saatlik imam nikahları kıyarak kadınlara tecavüz etmektedir. Bir çok kadın bu saldırılardan ve savaş ortamından kurtulmak için göç yollarına düşmüşlerdir.Türkiye'ye göçen kadınların burada da yoksulluğu ve açlığı yaşamakta insan ticareti yapan çeteler tarafından dilenmeye ve bedenlerini satmaya zorlanmaktadır."