Fatma Atagün için adalet istiyorlar
18.9.2013
Reddettiği için öldürülen 15 yaşındaki lise öğrencisi Fatma Atagün'ün duruşması için bugün (18 Eylül 2013) Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Demokratik Özgür Kadın Hareketi ve Kamer bir araya geldi. Sanığın gelmediği dava 19 Kasıma ertelendi.

 15 yaşındaki lise öğrencisi Fatma Atagün 8 nisanda Diyarbakır'da, ayrıldığı erkek arkadaşı Aydın Keleş tarafından 10'dan fazla yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Daha önce Fatma Atagün'ü kaçırma girişimlerinde bulunan Aydın Keleş, Fatma Atagün'den bir kez daha ret cevabını alınca, cinayeti işledi. Fatma Atagün, Aydın Keleş tarafından rahatsız edildiğini ailesine bildirmiş hatta ailesi Bingöl'de okuyan Fatma'nın okulunu değiştirerek Dicle'ye taşımışlardı. Ancak ailesinin çabası kızlarını hayatta tutmaya yetmedi. Fatma 8 Nisan’da defalarca bıçaklanarak öldürüldü.

 

Katil Aydın Keleş, ilk ifadesinde pek çok kadın cinayetinde olduğu gibi indirim alabilmek için Fatma’nın başka bir erkek arkadaşı olduğunu söylemesi üzerine kendini kaybettiğini belirtmişti. Bu günkü duruşmaya ise sağlık raporu alarak katılmadı. Ayrıca Aydın Keleş’in Fatma Atagün’ü kaçırmaktan kesinleşmiş iki yıllık hapis cezası da bulunmakta.

 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adliye önünde yaptığı basın açıklaması ile Atagün ailesiyle birlikte tüm kadın cinayetleri durana kadar adalet arayışlarına devam edeceklerini bir kez daha haykırdı.  Demokratik Özgür Kadın Hareketi ve Kamer’in de katıldığı açıklamada Platform Temsilcisi Sıla Gemici şunları kaydetti: “Son günlerde karşımıza sıkça çıkan gerçek şudur: Kadınları korumakla yükümlü olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı başta olmak üzere tüm sorumlular, karşılaştıkları kadın cinayetleri karşısında kadın kardeşlerimizin yaşamlarına son verilmiş olması gerçeği ile değil, bu gerçekteki kendilerine düşen sorumluluk payını azaltmaya çalışmakla meşgul olmaktadır.” Gemici Diyarbakır Valisi’nin açıklamalarından da örnek vererek şunları belirtti: “Diyarbakır Valisi, 3 kez koruma talebinde bulunmasına rağmen geçtiğimiz ay öldürülen Nilüfer Türkoğlu kardeşimiz hakkında koruma talebi ve sığınma evine gitmekten vazgeçtiğini söylemiştir. Biz bu ifadeyi iyi tanıyoruz. Elbette ki, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kadın cinayetleri gerçeği karşısında sorumluluktan kaçan bu açıklamaları; kadınları korumakla yükümlü, başta polis olmak üzere tüm kamu görevlilerinin de kendi sorumluluklarını yerini getirmemelerine yol açmaktadır. Bu nedenle buradan devlet kurumlarını bir kez daha kadın cinayetlerini durdurmak üzere göreve çağırıyoruz.”

 

Duruşmaya katılan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Komisyonu'nun müdahillik talepleri mahkemece reddedildi. Dava 19 Kasıma ertelendi.

 

Platformumuz tanınıyor

 Platform Diyarbakır üyesi Filiz Aküzüm düşünceleri bizlerle paylaştı: 

Tabii ki bilinçli bir eylemdi bu. Ama bu üçüncü duruşmada Fatma’nın avukatı sanığa rapor veren doktor açısından soruşturma açtıracağını, neye göre verildiğini bu raporun soruşturtacağını belirtti. Bizim orada bulunmamız, çok güzel oldu. Diyarbakır’a en azından Platformu tanıttık. Aileye de destek olarak en azından morallerini yükselttik.  Platformumuz bir yer edinmiş, bütün kadın derneklerine haber verirken, onlarında bize destek olmaları, yanımızda yer almaları benim çok dikkatimi çekti. Sanki bir an önce bu Platformla tanışma arzuları varmış gibi bir izlenim uyandırdı bende.