Platform, Eskişehir'de panelde buluştu
28.10.2013
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından 27 Ekim'de Eskişehir'de düzenlenen panelde kadınlar kadınların adalet arayışını ve koruma kanununu konuştular.

Panel, Gülten Seber’in moderatörlüğünde  Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, Hukuk Temsilcisi Gökçesu Özgül, öldürülen Dilber Keskin’in babası Fikret Keskin ve adli psikiyatrist Altan Eşsizoğlu‘nun katılımıyla gerçekleşti.

Koruma hakkının peşinde mücadele
Panel, Gülsüm Kav'ın Platformun kuruluş nedenlerini anlatmasıyla başladı. Kav, Platform kurulmadan önce son beş yılda 700 kadın öldürülürken son on yılda kadın cinayetlerinin %1400 arttığından bahsetti. Platformun kadınların yaşam hakkına saldırılmasından dolayı kadın cinayetlerinin durdurulmasına acil bir önem atfettiğini anlattı. Kadınların öldürülmemesi için onlara verilmesi gereken korunma hakkının peşinde verilen ileriye dönük bir mücadele hattının da olduğunu söyledi. Kadınların %70’inin iş dışı olduğu bir ülkede yaşadığımızı belirten Kav, kadın cinayetlerinin temelindeki ekonomik sebeplere de değinerek sözü diğer konuşmacılara bıraktı.

Kadın cinayetleri önlenebilir
Kadın cinayetlerinin önlenebilir olduğuna değinerek konuşmasına başlayan Platformun Hukuk Temsilcisi Gökçesu Özgül, kadınların adalet arayışında hangi hukuki yolların izlenebileceğini anlattı. 6284 sayılı kanunun kadınların korunması ve kadın cinayetlerinin önlenmesi için bir kapı araladığından  bahsetti. Özgül, TCK’nın yetersizliğini ve kanunda yapılması gereken değişiklikleri vurguladı. Platformun, öldürülen kadınların davalarına müdahil olduğunu ve katillerin en ağır cezayı alması için hukuki mücadele verdiğini söyledi. Bu mücadele sonucunda katillerin caydırıcı ceza almalarının daha sonra işlenecek cinayetlerin önüne geçeceğini söyleyen Özgül ,hukuki mücadelenin öneminin altını çizdi.

"Kızım koruma altındayken öldürüldü"
Öldürülen Dilber Keskin’in babası Fikret Keskin, kızının koruma altında eski eşi tarafından koruma altındayken öldürüldüğünü söyledi. Kendisinin de tehdit aldıktan sonra 3 aylık koruma sürecinde bıçaklandığını ve ailesinin uzun süre tehditler aldığını söyleyen Keskin kızı öldürüldükten sonra Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'yla verdiği adalet mücadelesi sonunda katilin müebbet hapisle cezalandırıldığının altını çizdi.

Kadın cinayetleri toplum sorunudur
Konunun psikolojik yönünden bahseden adli psikiyatrist Altan Eşsizoğlu, kadın cinayetlerinin temelinde ataerkil yapının olduğunu söyledi. Ataerkil bir düzende kadının kendi için karar almak isterken şiddete uğradığını ve erkeklerce kurulan bir koalisyonla katilleri cesaretlendirdiğini söyledi. Kadın cinayetlerinin bir toplum sorunu, bir hak sorunu olduğunu söyleyen Eşsizoğlu bunun önlenebilirliğinden bahsetti. Şiddetin sadece fiziksel olmayıp aynı zamanda sembolik de olduğunu söyleyen Eşsizoğlu, aslında bu şiddetin  kadın kimliğine saldırı olduğunu vurguladı.

Söyleşiden notlar
Konuşmaların ardından söyleşi bölümüne geçildi. Panele katılan Prof. Dr. Cem Kaptanoğlu şiddetin aslında iki değil üç tarafı olduğundan bahsetti.Üçüncü tarafın tanık olduğunu bu tanıklığın şiddetin önlenmesi konusunda hayati bir öneme sahip olmasındaki önemini vurguladı. Kadın cinayetlerine tanık olan medya ve devlete büyük görev düştüğünü söyledi. Kaptanoğlu, medyanın cinayet haberlerini doğru bir kamuoyu yaratacak şekilde vermesi gerektiğini, devletin tanıklık ettiği bu şiddeti önlemeye yönelik adımlar atmak zorunda olduğunu belirtti. Bu kurumların üzerlerine düşen görevleri yerine getirmemelerine karşın Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun iyi tanıklık ettiğinin önemini vurguladı.

Söz alan panel izleyicilerinden biri, kadın cinayetlerinin temelini ekonomik sebeplere dayandırdı. Louis Altughtzer'in dahi karısını boğarak öldürdüğünü örnek vererek cinayetlerin eğitim seviyesinin düşük ya da yüksek olmasının önemli olmadığını söyledi.

Kocasından uzun bir süre şiddet gördüğünü ve bunun üzerine boşandığını dile getiren bir izleyici, bu süreçte yaşadıklarını anlattı.

Panel hakkında ne dediler ?

Prof. Dr. Cem Kaptanoğlu :
Somut olaylar üzerinden hareket etmek çok önemli
Panel ve panelistlerin gündeme getirdikleri konularla, başlıklarla ve konuşma içerikleriyle çok önemliydi. Bir babanın konuşmaları çok içtendi. Her konuşma samimi ve iç dökme şeklinde her panelde olmaz. Bu erkeksilik denen şeyin hem kadına hem zararı olduğunu etkilenmezlik, tümgüçlülük, egemen olma, ötekileştirme, vicdan okumayla ilgili bir durum çünkü erkeksizlik. Hem erkek hem kadın için problem. Tanıklığın altının çizilmesi önemli. Platform bu konuda önemli bir tanıklık yapıyor. Kadın haklarıyla ilgili, feminist hareketle ilgili tabiki çok önemli gelişmeler ve dinamikler vardı ama Platformun orada bu konuda tek tek somut olaylar üzerinden hareket ederek hareket etmesi çok önemli.

Adli Psikiyatrist Altan Eşsizoğlu :
Cinayetleri böyle engelleyebiliriz

Platformun oldukça zor ve zahmetli bir iş yaptığını söyleyebilirim. Türkiye’nin birçok yerinde birçok davaya katılmak kolay değildir. Bu çok zaman gerektiren, emek gerektiren bir şey. Panelde de sözü geçen, üçüncü taraf olan iyi tanıklığın arttırılması için çok iyi oldu. Panel iyi bir tanıklık örneği oldu, cinayetleri de ancak böyle engelleyebiliriz.

Panel moderatörü Prof. Dr. Gülten Seber :
Yaşam hakkı ihlal ediliyor
Katılım çok iyiydi, katkılar çok iyiydi. Bir dayanışmanın ortaya çıktığını düşünüyorum. Platformun tanıtımını Gülsüm çok başarılı bir şekilde yaptı. Keza avukat hanımın da kızını kaybeden babanın ifadesi de salonu çok etkiledi. Ben de kendi adıma bu Platformun çalışmasına kıymet veriyorum. Yaşam hakkının bu kadar pervasızca ihlal edildiği bir ülkede yaşamaktan da gerçekten çok üzgünüm. Umarım Eskişehir’de de bunun önüne geçmek için daha büyük bir dayanışma gerçekleştirebiliriz.

Platformun Hukuk STemsilcisi Av. Gökçesu Özgül :
Elimizi taşın altına koymalıyız
Katılım iyiydi, güzel katkılar, güzel sorular oldu. Panelimizin içeriği çok iyiydi. Bu panelde, Platformumuzun verdiği mücadele ve o mücadelenin nasıl yürütüldüğü bir kez daha ortaya konmuş oldu. Bu açıdan çok önemlidir. Kadın cinayetlerini ve kadına karşı şiddeti, Türkiye’nin diğer sorunlarından ayırarak değerlendiremeyiz. Polis şiddetinden ya da AKP’nin baskıcı politikalarından ve erkek egemen zihniyetinden. Hepimiz bu şiddete iyi tanıklar olmalıyız. Buna karşı tepki göstermeliyiz ve şiddetin meşrulaşmaması gerektiğini hatırlamalıyız ve elimizi taşın altına koyarak sorumluluk almalıyız.

Panel katılımcılarından Şebnem Koç :
Örgütlü mücadele gerekiyor
Öncelikle panelden bahsedeyim. Açıkçası bu tarz panellerin olması farkındalığın yaratılması açısından çok önemli. Burada bilmediğim çok şey öğrendim. Platforma gelirsek, ben de buna dahil olmakla çok gurur duyuyorum. Açıkça cinayet diyebilmek ve durduracağız diyebilmek ve bunun çevresinde organize olabilmek çok önemli. Vicdani açıdan birinin sadece cinsiyetinden dolayı yaşam hakkına sahip olmaması çok acı. Ancak bu sadece vicdani bir meselesi de değil. Bunun öüne geçmek için örgütlü olmak gerekiyor. Bunların tabandan gelen bir dirençle yapılması gerekiyor.

Panel katılımcılarından Buse Demirkıran :
Panel oldukça verimliydi
Panel, duyarlılık sağlaması açısından önemliydi. Pek çok hassas konuya değinildi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yayınladığı verilere internetten ulaşmıştım. Bugün yaptığınız panelle de Platform hakkında daha geniş bilgiye ulaşmış oldum, panel benim açımdan oldukça verimli geçti.

Panel katılımcılarından Tuğçe Tuğcu :
Çok önemli kazanımlar elde edildi
Böyle bir panele ilk kez katılıyorum. Çok açıklayıcıydı. Hem hukuki hem siyasi hem psikolojik boyutundan bahsedildi. Platformun yaptığı işleri, gittiği davaları yeni yeni öğreniyorum ve böyle bir hareketin olması beni çok mutlu ediyor. 6284 sayılı kanun gibi çok önemli kazanımlar elde ettiğini görüyorum.