AKP'nin kadın istihdam paketine KEP'ten cevap
Kadın Emeği Platformu, bugün saat 11.30'da TMMOB'da basın toplantısı düzenleyerek AKP'nin kadın istihdam paketine karşı kadıların taleplerini açıkladı. Basın toplantısını açan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, AKP'nin son dönemde kıdem tazminatı gaspı, kadın istihdam paketini açıklamasıyla ucuz ve güvencesiz işçi çalıştırmaya yönelik adımlar attığını söyledi. Çerkezoğlu, 2 Kasım Cumartesi günü yapılan forumda taleplerin belirlendiğini ve forumun ardından sonuç bildirgesinin açıklandığını bildirdi.
Kadın Emeği Platformu adına basın açıklamasını okuyan KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan, kadın ve emek örgütleriyle ile hiçbir biçimde müzakere edilmeden, gizlice hazırlanan ve medyada “kadınlara müjde” haberleriyle duyurulan yeni istihdam yasa taslağının ayrıntıları belirginleştikçe, bunun “doğum izni ve yardımı müjdesi” değil, meşruiyetini erkek egemenliği ve sermayenin uyumundan alan, toplumsal yaşam ve “emek piyasası”nın kadın ve toplum aleyhine yeniden düzenlenmesi operasyonu olduğu olduğunu belirtti. Çalağan, kadın istihdam paketi olarak sunulan ancak kadın emeği sömürüsüne dayanan bu paketin kadınlara hiçbir fayda sağlamadığı belirtti.
Kadınların doğum izni adı altında çalışma hayatından uzaklaştırılması, güvencesiz işlerde çalışmaya mecbur bırakılması, kadının ev içi emeğinin görmezden gelinmesi gibi birçok olumsuz adımla istihdam paketini açıklayan AKP hükümetinin istihdam paketine yönelik, Kadın Emeği Platformu'nun taleplerinin yer aldığı basın açıklamasının tam metnini yayınlıyoruz :
"AKP'nin kadın istihdamı paketini kabul etmiyoruz, taleplerimizin takipçisiyiz
Kadın ve emek örgütleriyle ile hiçbir biçimde müzakere edilmeden, gizlice hazırlanan ve medyada “kadınlara müjde” haberleriyle duyurulan yeni istihdam yasa taslağının ayrıntıları “sızdırma/ısmarlama haberler” yoluyla belirginleştikçe; bunun “doğum izni ve yardımı müjdesi” değil, meşruiyetini erkek egemenliği ve sermayenin uyumundan alan, toplumsal yaşam ve “emek piyasası”nın kadın ve toplum aleyhine yeniden düzenlenmesi operasyonu olduğu açığa çıktı.
Bizler de sendikalardan, kadın örgütlerinden, feminist örgütlerden, siyasi partilerden kadınlar, fabrikalardan, atölyelerden, tarlalardan, okullardan, plaza ofislerinden, en çok emek harcadığımız ve karşılığını hiç alamadığımız ev işlerini erteleyip 2 Kasım Cumartesi günü AKP’nin bu yasa tasarısını konuşmak için buluştuk. Ücretli ve ücretsiz çalışma hallerimizin planlanan yeni yasal düzenlemelerden nasıl etkileneceğini ve ne istediğimizi tartıştık, taleplerimizi belirledik.
Bu istihdam paketi, TİSK, TÜSİAD, TOBB gibi patron kuruluşlarının yıllardır talebi olan, zaman ve içerik olarak esnek/kısmi/keyfi çalışma kurallarına tabi olacak daha ucuz ve daha güvencesiz çalışan ihtiyacını karşılayacak bir düzenlemedir. İktidar ve sermayenin kadın “istihdamını artırma” argümanıyla üstünü örtmeye çalıştıkları bu olgu, medya aracılığıyla yapılan propagandalar, uzun çalışma saatleri, düşük ücret, insanlık dışı çalışma koşulları ile yaşamından bezdirilen kadın (ve erkek) emekçilere dizi dizi haklar getirecekmiş gibi sunulmaya çalışılmaktadır. Kreş yardımları, yarım gün ücret, kısmi SGK primi ödemeleri gibi, ya hiçbir yaptırımı olmadığından kağıt üzerinde bırakılacak ya da bir gecede geri alınıverecek pamuk ipliğine bağlı, göz boyama amaçlı haklarla bezeli bu paketin çelik çekirdeği, esnek, kuralsız ve örgütsüz çalışmayı yasalaştırmaktır. Aile Bakanı Fatma Şahin’in “kadınlara birçok seçenek sunacağız” iddiasının tam tersine, kadınlara bu paket ile sunulan tek seçenek, daha çok çocuk doğurarak ülkenin gelecekteki ucuz işgücünü yaratmak; bunun için de kamu ya da özel sektör çalışma hayatındaki kendi varlığının ancak geçici sürelerle, kısmi zamanlı ve düşük ücret/düşük kariyerli bir çalışma olmasını kabullenerek, emeklilik hakkı dahil her türlü kazanılmış hakkından vazgeçmektir. Bunun diğer bir sonucu da, kadınların aileye mahkum edilerek, iş yaşamındaki ve evdeki cinsiyetçi iş bölümünün derinleştirilmesidir.
Biz bu forum ile kuruluşunu ilan ettiğimiz Kadın Emeği Platformu olarak diyoruz ki:
Kadın istihdamı paketi diye sunulan ama kadın emeği sömürüsüne dayanan; kadını düzenli, güvenceli işler yerine, anneliğe ve ev kadınlığına hapseden; kısmi zamanlı düşük ücretli sermaye çalışanı yapan bu pakete esastan itirazımız var.
Çocuk bakım izinlerinin, hiçbir hak kaybı ya da part-time çalışma dayatması olmaksızın, erkeklerle eşit hak ve sorumluluklarla düzenlenmesi gerekmektedir. Çocuk bakım sürecine katılabilmeleri için çalışan babalara (annelere devretmeleri mümkün olmayacak şekilde) minimum bir çocuk bakım izni verilmelidir.
Aile içinde kadın-erkek eşitsizliğinin ortadan kalkması, bakım hizmetlerinin kadının sorumluluğu olmaktan çıkarılması ve çocuklu-çocuksuz özgür bireylerden oluşan bir toplum için politikalar hayata geçirilmelidir. Bu model içerisinde eğitim ve sağlık sisteminin yeniden organize edilmesinden; çocuk, engelli, yaşlı bakım sorumluluğunun devlet/özel sektör ve toplumla birlikte üstlenilmesine dek birey olarak kadınları hak ve özgürlük temelinde destekleyen politikalar geliştirilmelidir.
Kapatılan tüm kamu kreşleri açılmalıdır. Kadın/erkek olmasına bakılmaksızın, en az 50 işçi çalıştıran kamu/özel tüm işyerlerinde ücretsiz, (vardiya koşulları dikkate alınarak gerektiğinde 24 saat açık) bakım evleri ve kreşler açılması zorunlu olmalıdır. Diğer çocuklu bireyler için her mahalleye ihtiyacı karşılayacak kadar kreş açılması amacıyla devlet kendisi girişimde bulunmalı, belediyelere yasal zorunluluk getirilmeli, 50’den az işçi çalıştıran işverenler de bu mahalle kreşlerine destek olmakla yükümlü olmalı.
İş yerlerindeki çalışma düzeni, kadınların ve erkeklerin çocuklarına bakma yükümlülüğüne uygun şekilde düzenlenmelidir.
Kadın ve erkek çalışanların, kendilerine ve ailelerine zaman ayırabilmeleri için yasal günlük/haftalık çalışma süreleri günde en fazla 7, haftada en fazla 35 saate indirilmeli, toplu iş sözleşmeleri ile daha altında süreler kararlaştırılması özendirilmelidir.
Devletin anayasal görevi olan, yurttaşlarına geçimlerini sağlayacak işi bulma özel şirketlere devredilerek Özel istihdam büroları aracılığıyla örgütsüz ve sendikasız, denetimsiz bir çalışma yaşamı kurulmaya çalışılıyor. Bu paketle esnekliğin kural haline getirilmesine itiraz ediyoruz. Kadın ve erkek emekçiler için; esnek değil, yarı zamanlı değil; güvenceli, eşdeğer işe eşit ücret ödenen işlerde çalışılmasının güvence altına alınmalıdır. Bu nednele, Özel istihdam büroları kapatılmalı iş ve işçi bulma Çalışma Bakanlığına devredilmelidir.
Bu istihdam paketi, Türkiye koşullarında, emekli olma yaşını 65’e yükselterek çalışanların emeklilik hakkını “mezara gömen” düzenlemeyi daha da ileri götürmektedir. Kısmi/esnek zamanlı çalışmayı kural, tam zamanlı/düzenli çalışmayı istisna haline getiren bu düzenleme ile öncelikle kadınlar ve sonuçta tüm çalışanlar için “emeklilik” artık “bir hayal” bile olmaktan çıkartılmaktadır.
“Aile sorumlulukları”, “çocuk bakım yükümlülükleri” gibi bahanelerle kadınlara esnek çalışma formları dayatmak yerine, tam zamanlı ve tam güvenceli istihdam olanaklarını sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Amaç, gerçekten istihdamda kadın-erkek eşitliğini sağlamak ise, kadın ve erkek emekçilerce hiçbir biçimde kabul edilmeyecek bu “yasamsı” düzenlemeler çöpe atılmalıdır.
Ve hazırlanmakta olan yeni anayasada; erkek egemenliğini koruyan, güçlendiren tüm düzenlemeler çıkarılmalı, (kamu ya da özel) “çalışma hayatının tüm alanlarında (tüm iş ve mesleklerde ve her yönetim kademesinde) kadınlarla erkeklerin eşit yer alması esastır” ilkesi getirilmelidir.
Türkiye'nin de üyesi olduğu Uluslararası Çalışma Örgütü'nün(ILO), 183 Sayılı Annelik Koruması Sözleşmesi imzalanmalıdır.
Kadın Emeği Platformu olarak, AKP'nin yasalaştırmaya çalıştığı Kadın İstihdam Paketini kabul etmediğimizi ve mücadelemizle taleplerimizin takipçisi olacağımızı duyuruyoruz. Bundan sonraki süreçte hükümetin kadınların ücretli, ücretsiz emeğine yönelttiği her türlü saldırıyı deşifre edip ortak politikalar ve eylemler geliştireceğiz. Tüm kadın emekçileri erkek egemenliği ve sermayenin bu ittifakına karşı ses çıkarmaya çağırıyoruz!"