Tutuklu yargılanan Gıyasettin Seyrek ifadesinde Güldane Poçak’a 17 yıldır şiddet uyguladığını söyleyerek yıllardır uyguladığı şiddete gerekçe olarak düğünde takılan takıların kendisine verilmemesini gösterdi, “Eğer namus meselesi olsaydı zaten çeker öldürürdüm” sözleriyle, mahkeme heyetini Güldane’yi öldürmediğine ikna etmeye çalıştı.
Güldane ölmeden önce söylemişti
Güldane Poçak’ın ölmeden önce acil serviste doktorlara kendisini öldürenin eşi olduğuna dair ifade vermişti. Katilin avukatı ise bilinç durumu yerinde olmadığı gerekçesiyle hükümsüz yargılanmasını talep etti. Hekim ve sağlık görevlilerinin tanık olarak dinlenmesiyle avukatın talebi reddedildi.
Ağırlaştırılmış müebbetle yargılanmıyor
Resmi nikahları olmadığını gerekçe gösteren mahkeme heyeti katile bir indirim kapısı daha açılmış oldu. İfadelerdeki çelişkilerden dolayı yargılamanın en üst sınırdan yapılması gerektiğine ve buna göre yargılama yapılmasını talep eden Poçak ailesi ve Platform adına davaya katılan avukatların talepleri reddedildi.
Kadınlar suçtan zarar görmüyormuş
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Diyarbakır Barosu Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi’nin davaya müdahil olma talepleri ise suçtan zarar görmedikleri gerekçesi ile reddedildi. Ancak sanığın mahkemede tavırları, Güldane Poçak’ın ifadelerine rağmen intihar olduğu yönündeki ispatlama çabaları, yargı tarafından gereken hassasiyet gösterilmediği takdirde katillerin her türlü indirimi alabilmek rahatlıkla mahkeme karşısına çıkabildiklerini gösterdi.
Kadınlar Güldane’ye sahip çıktı
İki hafta önce verilen emsal kararla katiline hak ettiği ceza verilen Fatma Atagün’ün ailesi olmak üzee Demokratik Özgür Kadın Hareketi Bileşenleri, Diyarbakır Barosu Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ile birlikte mahkeme çıkışında basın açıklaması gerçekleştirdi.
Platformun yaptığı açıklamada “Her gün yaptığı açıklamalarla, uygulamalarla yaşam hakkımızı hiçe sayan AKP hükümetini, katilleri ödüllendiren yargıyı bir kez daha uyarıyoruz. 6284 sayılı kanuna göre her ilin valisi hayatı tehlikede olan tüm kadınları korumakla görevlidir. Kadınları korumadığınız her vakit mevcut yasaları bile çiğneyerek suç işliyorsunuz" denildi.
Güldane Poçak’ın kuzeni, Avukat Müjde Poçak ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Bursa Temsilcisi Elif Karan davayı değerlendirdi.
Güldane Poçak’ın kuzeni, Avukat Müjde Poçak :
Ağırlaştırılmış müebbetle yargılamaması kabul edilemez
Platformun desteğiyle de, Baro’nun desteğiyle de tüm diğer kadın derneklerinin desteği ile de artık kadın cinayetlerine bir son vermenin gerektiğini, bunun için gereken hukuk mücadelesini vereceğimizi belirtmek isterim. Aile olarak biz davamızın takipçisiz. Ve buna benzer pek çok davanın da takipçisiyiz. Gerek Güldane Poçak olsun, gerek Fatma Atagün’ün davasından bulunduk. Bundan sonra da bütün davalarda bulunacağız. İlk mahkemede tutuksuz yargılanmamsı bizim korkumuzdu. Bu olmadı ancak yargının eksiklikleri var. Yargının eş saymayarak ağırlaştırılmış müebbetle yargılamaması kabul edilemez. Bir sonraki duruşmada platformun müdahil olma talebini kabul edeceklerdir. Çünkü sadece mağdurun ailesini etkileyen bir durum değil, toplumun yarısını oluşturan tüm kadınları etkiliyor. Kadınlar mağdur durumda. Bunun için tüm taleplerin kabul edilmesi bizim açımızdan iyi olur.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Bursa Temsilcisi Elif Karan :
Güldane'nin katiline inirim verilemez
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak taleplerimizin, işaret ettiğimiz gerçeklerin haklılığını bu davada bir kez daha görmüş olduk. Katil adeta yargının kendisine ceza vermeyeceğine o kadar emin olacak ki, rahatlıkla eşini 17 yıldır dövdüğünü söyleyebiliyor. Bu da yetmezmiş gibi, öldürmediğini çünkü sadece namus gerekçesi ile öldürebileceğini söyledi. Katil mahkemelerin “namus” gibi erkek egemen kavramalarla kadınların öldürülmesine göz yumduğunu bu ifadeleriyle dillendirdi. İndirim alabilmek, ceza almamak için söylediği her şey, katilin ya da avukatının hukukun açıklarını bulmasından kaynaklanmıyor. Aksine katillere ceza vermeyen, indirim uygulayan yargının erkek egemen işleyiş mekanizmasının bam tellerini tek tek gözler önüne seriyor. Diyarbakır’da hakimlere de, Poçak’ın katiline de bir kez daha hatırlatıyoruz ve uyarıyoruz: Gerçekleri ve adaletin sağlanmasını engelleyemezsiniz. Kadın cinayetlerini durdurana kadar bugün burada olduğu gibi öldürülen kadın kardeşlerimizin aileleriyle birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.