09.03.2012 I Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu bugün, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde kadınların yaşam haklarını almak için Bakanlık'a gitti. İzmir'de öldürülen kadınlardan Ferdane Çöl'ün annesi Suna Maviş, Ayşe Selen Ayla'nın ailesi Hatice ve Serter Ayla, Esra Yaşar'ın ablası Tuba Yaşar, İstanbul'da öldürülen kadınlardan Gülay Yaşar'ın ablası Esra Yaşar ve babası Duran Yaşar, Zeynep Yılmaz'ın kardeşi Güllü Yılmaz ve Siirt'te öldürülen Esin Güneş'in ailesi ve annesi Fahriye Işık Bakanlık önündelerdi.

Bakanlık'ta adalet istediler
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcisi Berna Görgülü Bakanlık önünde yaptığı konuşmada şunları belirtti. "Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Ancak buradaki hiç kimse kutlama yapamıyor. Burada kızlarını, ablalarını, kız kardeşlerini kaybeden aileler adalet istiyor. Bizimle birlikte onlar da "adaletin sesini susturamayacağız" diye haykırıyor. Çünkü onlar; kızları öldürülmeden önce koruma talep etti, verilmedi; defalarca polise şikayet etti, dikkate alınmadı. Kızlarının davaları boyunca bu kez yargının çürümüşlüğüne karşı savaş verdiler, halen de veriyorlar. Onlar kızlarının hesabını soruyorlar. Kızlarını korumayan devletten hesap soruyorlar. Başkalarının da canı yanmasın, başkalarının kızları öldürülmesin diye mücadele ediyorlar. Çünkü biliyorlar ki; kadın cinayetleri devam ediyor. Sabah yine öldürülen bir kadının haberlerini okuduk. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde bir kadın sokak ortasında başından vurularak öldürüldü. İşte bizler bu yüzden 8 Mart'ı kutlayamıyoruz. Her an bir kız kardeşimizin öldürüldüğü haberi geldiği için bugün burada hesap soruyoruz."
 

Aileler "Yeter artık, başka anneler ağlamasın" dedi
Basın açıklamasının ardından bütün aileler konuşmalarını yaparak, görüşmelerini yapmak üzere Platform temsilcisileriyle birlikte Bakanlık'a girdiler. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı Kenan Bozgeyik ile yaptıkları görüşmede tüm aileler kızlarının, kardeşlerinin, yakınlarının nasıl öldürüldüğünü anlattılar. Kenan Bozgeyik, öldürülen kadınlara koruma verildi mi, koruma verildiyse eğer etkin bir korunma sağlandı mı diye sordu. Aileler savcıların ve hakimlerin görevlerini yapmadığından, koruma verilen kadınlara polislerin imdat çağrısına bile gelmediklerinden bahsettiler. Kenan Bozgeyik tüm illerde sığınmaevi açacaklarını, kadına şiddet konularında uzman hukukçuların yerleştirileceğinin sözünü verdi. Bunun üzerine söz alan Platform üyesi Avukat Gökçesu Özgül "2002 yılında öldürülen Nahide Opuz davasında Türkiye AİHM tarafından "devlet koruma sağlamadığı" için tazminat cezasına çarptırıldı. Kadına yönelik şiddetten ceza alan ilk ülke Türkiye. Ve tüm bunlara rağmen bundan sonra da kadınları korumadınız ve öldürülmeye devam ettiler." dedi.
 

Platform temsilcisi Berna Görgülü ise "Biz 25 Kasım 2010'da Meclis'e gelerek kadınların yaşam hakkını istedik. İlgilenmediniz. O günden bu yana 1,5 yıl geçti. Bundan 1 yıl önce yasa tasarısı önerimizi getirdik. TCK 4320 sayılı kanunun değişikliği için geldik. Ancak bir yıldan beri yasa tasarısı geçmediği gibi üzerinde birçok değişiklik yapıldı. Biz bütün komisyon toplantılarında bunları belirttik. Yine ilgilenmediniz. Yasanın çıkarılan ve değiştirilen maddelerin tekrar görüşülmesi gerekiyor. Bu yasa tasarısı değiştirilmezse, kadınlar korunmamaya, öldürülmeye devam edecek. Bizler burada ailelerle birlikte adalet istiyoruz." dedi. Bu konuşma üzerine daha 6 aylık bir Bakanlık olduğunu belirten Müsteşar, kadın cinayetlerini yakından takip edeceklerini söyledi.
 

Platform temsilcileri ve aileler Meclis'te
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve aileler Bakalık'la yaptıkları görüşmenin ardından Bakanlık'tan ayrılarak milletvekilleri ile görüşmek üzere Meclis'e yürüdüler.
 

CHP Milletvekili Emine Ülker Tarhan'la görüştüler
Önce CHP Milletvekili Emine Ülker Tarhan'la bir görüşme gerçekleştirdiler. Platform temsilcisi Berna Görgülü, kadınların 8 Mart'ı kutlayamadığını, her gün öldürülen yeni bir kadın ismiyle acılarının taze kaldığını, kadın cinayetlerinin durdurulmadığını belirtti. Ailelerin yaşadıklarını daha iyi anlatacaklarını belirten Görgülü sözü ailelere bıraktı. Kızlarını, kardeşlerini kaybeden aileler de yaşadıklarını anlattıktan sonra Emine Ülker Tarhan kendisi de bir hukukçu olduğu için Platform üyesi Avukat Gökçesu Özgül'ün fikrini almak istedi. Gökçesu Özgül de "Öldürülen kadınların davasını takip etmek istediğimizde müdahillik taleplerimiz kabul edilmiyor, davalardan geri çevriliyoruz. Yasa tasarısının da yer alan kadın örgütlerinin müdahillik talebi maddesi çıkarıldı. Bizim için bu çok önemli." dedi. Bu konuyla özellikle ilgileneceğine dair söz veren vekil Tarhan'a, platform üyeleri bu sürecin takipçisi olacaklarını belirttiler.

Bu sırada canlı yayında eylemi ve görüşmeleri gören, 25 Ocak'ta kızkardeşinin eski eşi tarafından öldürülen Sevgi Aslan'ın ailesi de gelerek Platform ve ailelerle birlikte görüşmelere katılmak istediğini söyledi.

AKP Milletvekili ve Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Azize Sibel Gönül'le saat: 20.00'de görüşmeye başlayan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve öldürülen kadınların aileleri burda da teleplerini dile getirdiler. Televizyondan görerek gelip görüşmelere katılan Sevgi Arslan'ın ablası "Bizi karınca kadar bile değerli görmüyorsunuz. Zengin insanların çocuklarına bir şey olsa yer yerinden oynar, ancak benim kerdeşimin katili bulunamadı bile. Biz bugün buraya Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nu gördük, bize kapılarını açtılar, bizim buraya gelip derdimizi anlatmamızı sağladılar" dedi. Vekil Sibel Gönül, kadına yönelik şiddete karşı yasa tasarısının artık geçtiğini, bundan sonra daha farklı bir süreç ilerleyeceğini, polislerin, hakimlerin, savcıların kadın cinayetleri üzerine eğitim alacaklarını, kadın cinayetleri ile ilgili özel dosyalar açacaklarını belirtti. Kadın cinayetleriyle ilgili olarak ayrı bir dosya isteyen vekil, bu konunun Adalet Bakanlığı ile görüşülmesini de sağlayacağını belirtti.