Nilüfer, Yonca, Pervil, Z ve Kader… Sadece üç günde iki kadın kardeşimizi kaybettik, iki kadın kardeşimiz de yaşam savaşı veriyor. Sadece dört gün içerisinde dört kadının daha yaşam hakkı kocaları, eski kocaları ve ailelerindeki erkekler tarafından ellerinden alındı.

Kadınları öldüren, yaralayanlar en yakınlarındaki erkekler

Balıkesir’de Pervil, çalıştığı hastanenin koridorunda polis olan kocası tarafından öldürüldü. Bir polis beylik tabancası ile tartıştığı eşini herkesin gözü önünde vurabildi. Yoğun bakım hemşiresi Pervil şimdi kendisi yoğun bakımda yaşam savaşı veriyor.

Mersin’de Nilüfer, boşanmak istediği için, çocuğunun gözünün önünde 30 yerinden bıçaklandı. Nilüfer’i defalarca bıçaklayan kocası bir de ifadesinde “çok seviyordum, başka hiçbir şey yok” dedi. Çok sevmesine rağmen reddedilmesini bir kadının öldüresiye bıçaklamak için yeterli gördü.

Şanlıurfa’da Z. dört aylık hamileydi kocası tarafından öldürüldüğünde. Defalarca bıçaklanmasına gerekçe olarak tartışmaları gösterildi. Z. artık yaşamıyor.

Diyarbakır’da Yonca’nın ölümü ise kardeşinin elinden oldu. Kardeşi ablası boşandığı için hakkında dedikodu yapıyorlar diyerek vurdu Yonca’yı.

Artık yeter!

Kadın kardeşlerimizin, kendi hayatlarına karar vermek istediklerinde, boşanmak istediklerinde veyahut sadece tuzluğu uzatmakta geç kalmaları gerekçe gösterilerek öldürülmelerine tahammülümüz kalmadı.

Kadın cinayetlerini durdurun yâda defolun

Kadınları korumak için uluslararası sözleşmeleri temel alan, Platformumuzun mücadelesi ile çıkarılan yasayı uygulayın. Ayakkabı kutularında sakladığınız milyonları, halkı gaza boğduğu, yaraladığı, öldürdüğü için ikramiye dağıttınız polisleriniz kadınları korumuyor. Yargı mensuplarının bir kısmı da bizim gibi kadın cinayetlerinin politik olduğunu, toplumsal bir sorun olduğunu söyleyip isyan ederken, geri kalanı kadın katillerine indirim üstüne indirim uygulamaya devam ediyor. Ey AKP hükümeti, kendi yolsuzlukların ortaya çıktığında, gerçekleri örtbas etmek için kaç polisi görevden aldın, yargıya müdahale etmek için kaç kanun tasarısı hazırlandın gördük. Kadınları korumak için iktidardan olduğun 11 yıl boyunca kılını bile kıpırdatmadığının da farkındayız.

Bir kez daha haykırıyoruz: Kadın Cinayetleri durdurulabilir. AKP hükümeti çıkmasını sağladığımız yasaları uygulasa, görevini erine getirmeyen, kadınları korumayan sadece bir polisi bile görevden alsa, Bakan İslam görevi devralırken değil de, ölen her kadının ardından gözyaşı döküp harekete geçse, kadınlar ölmez.

Uyarıyoruz!

Göreve geldiğinden beri sadece düğün düğün gezen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam’ı uyarıyoruz. Sen Fatma Şahin gibi olma. Kadın cinayetlerine gözelerini kapatıp ardından da kadın örgütleri ve basın abartıyor deme. Kadınları korumak için, kadınları hayatta tutmak için harekete geç.

Kadın kardeşlerimiz ve aileleri yalnız değildir

Hiçbir kadın kardeşimizi yalnız bırakmadığımız gibi, Nilüfer’i de, Pervil’i de, Yonca’yı da, Z’yi de yalnız bırakmayacağız. Kadınlar için adalet sağlanana dek, kadın cinayetleri durana dek mücadele etmeye devam edeceğiz. Öldürülen, yaralanan dört kadın kardeşimizin de ailesine sesleniyoruz: çocuklarınız, yakınlarınız için meydanlarda olmaya devam edeceğiz. Tüm kadın kardeşlerimizi, tüm ailelerimizi bizlerle birlikte mücadele yürütmeye çağırıyoruz.