Kadınların gündeme dair uyarılarının yeterli düzeyde dikkate alınmamasının ve bu uyarılar yönünde düzenlemeler yapılmamasının sonucu olarak kadın kardeşlerimizin daha fazla öldürülmesinin yanında ayrıca öldürülme şekilleri hunharlaşıyor ve suçlunun belirlenemediği, şüpheli ölümlerin arttığı koşullar meydana geliyor.
Kadınların gündeminde ağustos ayında Özgecan Yasası ve tüm toplumun gündemini oluşturan savaş vardı. Kadın katillerine ağırlaştırılmış müebbet için yıllardır süren mücadelenin yanında, kadınlar savaşın da kadına şiddeti artıracağına dair uyarıda bulundu ve yetkilileri savaş çıkarmaması konusunda uyardı. Ancak bu konuda doğru adımlar atılmadı. Erkek şiddetine karşı mücadele halindeki kadınlar, savaşın yarattığı belirsizlik ve şiddet ortamından daha fazla etkilendi. 28 kadının öldürüldüğü ağustos ayında önceki aya göre 13 kadın daha fazla öldürülürken, kadın kardeşlerimizin %25’inin kim tarafından öldürüldüğü bilinmiyor. Kadınlara dair şüpheli ölüm, intihar ve kazaların sayısı 4’ü bulmuş durumda. Kadın cinayetlerinin işlenme biçimlerinde testereyle parçalama, balyozla darp etme ve üzerine beton dökme şeklinde hunharlaştı.
Yeni Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşe Gürcan’ın ilk adımının kadının yalnız ele alınamayacağını söylemek olduğu ağustos ayında, 7 kadın ayrılmak, boşanmak istediği; birliktelik, cinsel birliktelik ve evlilik teklifini reddettiği için öldürüldü.
2 kadın kardeşimiz bir başka kadına uygulanan şiddeti engellemeye çalışırken öldürüldü. 2 kadın kardeşimiz ise tacize direndiği ve taciz iddiasında bulunduğu için öldürüldü. Kadınlar şiddete karşı direnmeye devam ederken, yasal düzenlemeler ve korumaya dair uygulamaların zayıfladığı tekrar ortaya çıktı.
Ağustos ayında en çok kadın cinayetinin yaşandığı Diyarbakır’da 4, İstanbul’da 3 kadın öldürüldü.