Eylül 2017 Veriler
6.10.2017
Günümüzde toplumun sorunu evlenememe sorunu değil, boşanamama sorunudur. Müftülere resmi nikah yetkisinin verilmesi ise laikliği yok sayarak çocuk yaşta evliliklerin önünü açacak şekilde karşımızda duruyor.

Boşanmaları Araştırma Komisyonu boşanmaları engellemek için Medeni Kanunlara aykırı bir biçimde harekete geçerken; kadınlar kendi hayatlarına dair karar verebilmek boşanmak istiyor, bu yüzden ölümle burun buruna geliyor veya yaşamları ellerinden alınıyor. Eylül ayında 37 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 6284 sayılı koruma kanunu etkin uygulanmıyor, koruması altında olan kadınlar, cihat naraları atılarak, işkence edilerek öldürülüyorlar. Şiddetin ve kadın cinayetlerinin arttığını Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın verilerinde de görebiliyoruz: bu yıl şiddet gören 300 kadın kimlik değiştirmek zorunda kaldı. Yine bu günlerde resmi nikah yetkisinin Müftülere verilmeye çalışılmasıyla karşı karşıyayız. Sadece bu ayki verilere baktığımızda çocuklar evlendirilebiliyor, çocuk yaşta bebek sahibi olabiliyor, fuhuşa zorlanıyor, intihara sürüklenebiliyorlar.  Kadınlar tecavüze uğradıktan sonra hamile kalabiliyor, doğum yapmak zorunda kalabiliyor, koruma altındayken kaçırılabiliyor defalarca cinsel şiddete uğrayabiliyor, evlerinde giydikleri kıyafetlerinden dolayı bile şiddete maruz kalabiliyorlar. Günümüzde toplumun sorunu evlenememe sorunu değil, boşanamama sorunudur. Müftülere resmi nikah yetkisinin verilmesi ise laikliği yok sayarak çocuk yaşta evliliklerin önünü açacak şekilde karşımızda duruyor. Eylül ayında kadın cinayetlerinin en çok yaşandığı iller: İstanbul’da 5, Muş’ta 4, İzmir ve Samsun’da 3 kadın öldürüldü. 

*Kadın cinayeti verilerini basından aldığımız bilgilere göre girdiğimiz için; basının genişçe yer verdiği kadın cinayeti haberlerinde kadınların boşanmak istediğini veya boşandığı için öldürüldüğünü net bir şekilde görebiliyoruz. “kendi hayatlarına dair karar alma” ve “şüpheli ölüm” nedenleri ile öldürülen kadınların arasında aslında “boşanmak isteyen kadınların” da olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü İlerleyen zamanlarda kadın cinayeti basında daha kapsamlı ele alındığında (soruşturma sürecinde, davalar başladığında vs.) kadınların “boşanmak istediği için” öldürüldüğüne tanık oluyoruz.

2 kadın yaşam mücadelesi veriyor

Aydın'ın  Nazilli İlçesi'nde yaşayan 59 yaşındaki Muhammet Gürkan, ilişkiyi reddettiği için 48 yaşındaki Zübeyde D.'yi gittiği evinde tabancayla vurup yaraladıktan sonra aynı silahla yaşamına son verdi.

Bahçelievler'de, 33 yaşındaki Ayşe Karahan, boşanma aşamasında olduğu öğrenilen eşi tarafından sokak ortasında silahla vuruldu. Ağır yaralanan Ayşe Karahan, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Genç kadının hayati tehlikesi sürüyor. 

33 çocuk istismara uğradı

Basından aldığımız bilgilere göre Eylül ayında 33 çocuk istismara uğradı, bazı bölgelerde çocukların fuhuşa zorlandığı öğrenildi. İstismara uğrayan çocuklara ailelerinin sahip çıktığı gibi küçük yerlerde yaşanan istismar gizlenebiliyor. Çözümsüzlüğün içinde hapsolmuş çocuklar geçirdiği bir sağlık problemi ya da intiharın eşiğine geldiğinde istismar edildiği ortaya çıkabiliyor. Çocuklar evlendirilebiliyor, çocuk yaşta bebek sahibi olabiliyorlar.   

Elazığ’da Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Jandarma ekiplerin düzenlediği operasyonda yaşı küçük çocuklara fuhuş yaptıran çete çökertildi. Gözaltına alınan şüphelilerden 5’i tutuklandı.

İstanbul Büyükçekmece Celaliye meydanında bulunan kahvehanenin sahibi 65 yaşındaki M.Ö.'nün 10 yaşındaki küçük bir kızı taciz etti. Tacize uğrayan kız çocuğunun ailesinin şikayeti üzerine, M.Ö.’nün en az 10 çocuğu daha istismar ettiği ve küçük yer olduğu için mahallenin buna sessiz kaldığı öğrenildi. 

Fen Bilgisi öğretmeninin cinsel istismarına uğrayan çocuğun okulda sinir krizi geçirerek bayılmasıyla istismar edildiği ortaya çıktı. Samsun'un İlkadım İlçesi'nde meydana gelen olayda, cinsel saldırıya uğrayan 14 yaşındaki kız çocuğu, intihar teşebbüsünde bulundu.

Suriye’den 2012'de ailesi ile beraber Türkiye'ye gelip  Adana'ya yerleşen Hube Alış Nasır, 12 yaşındayken kendi isteği dışında evlendirildi, 13 yaşında evlendirildi. Bebeğin hastalanması üzerine merkez  Seyhan İlçesi'ndeki Barbaros Mahallesi'nde bulunan aile sağlığı merkezine getirilmesiyle çocuk yaşta zorla evlendirildiği ortaya çıktı. Bebeği muayene eden oradaki doktorun polisi araması üzerine, Yusuf Ömer  'Çocuğun cinsel istismarı'  ve zorla evlenmesi nedeniyle gözaltına alındı.

24 kadına cinsel şiddet uygulandı

Basından aldığımız bilgilere göre bu ay 6 kadın tecavüze uğrarken, 18 kadın taciz edildi. Cinsel şiddet uygulanan kadınların 9’u 16-18 yaş aralığındaydı. Kadınlar tecavüze uğradıktan sonra hamile kalabiliyor, doğum yapmak zorunda kalabiliyor. Genç kadınlar sistematik kaçırılabiliyor, istismar edilebiliyor, devlet korumadığı için tecavüzcüsünü öldürmek zorunda kalabiliyor.

Edilen bilgiye göre 1 hafta önce doğum yapan 36 yaşındaki L.A.  jandarma komutanlığına giderek öz babasının cinsel saldırısına uğradığı yönünde şikayette bulundu. L.A. jandarmaya ifade verdiği sırada babası O.A. ise ilaç içerek intihar etti.

Uşak'ta nişanlısı H.Ö tarafından cinsel istismara uğrayan 16 yaşındaki A.S, istismar sonucu hamile kaldı. Bebeği evinin tuvaletinde kimse yokken gizlice doğurup ailesinden korktuğu için dışarı attı.

Ebru T.  'Elektrikçiyim' diyerek evine giren bir kişi tarafından taciz edildi. Tacizcinin şu anda serbest olduğunu söyleyen Ebru T. meşhur bir elektrik firmasında çalışan O. Ü tarafından ölümle tehdit edildiğini söyledi. 

Adana Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nde koruma altındayken hakkında kayıp başvurusu yapılan 17 yaşındaki C.Ş., Antalya'da bulundu. C.Ş. hakkında, daha önce 21 kez kayıp, 7 kez yaralama, 5 kez cinsel istismar mağduru olmak üzere toplam 37 kez emniyette işlem yapıldığı belirtildi.

Antep'te, birlikte yaşadığı A.A.A'yı bıçaklayarak öldüren D.A., jandarmaya teslim oldu. Gözaltına alınan D.A., verdiği ifadesinde A.A.A.'nın kendisine tecavüz ettiğini, bu sebeple cinayeti işlediğini söyledi. 

Kimse kadınların kıyafetine karışamaz, özel alanına müdahale edemez

Kamusal alanlarda gerici anlayış, üniversite öğrencilerinin yoğun olarak yaşadığı sosyal mekanlarda da kendini göstermeye başladı. Bursa Görüklede Ivy Lounge&Bistro adlı kafe-restorana oturan Uludağ Üniversitesi öğrencisi D.B. kısa bir süre sonra işletmenin yöneticileri tarafından "sevgilisine sarıldığı ve onu öptüğü" gerekçesiyle önce uyarıldı, sonra kovuldu.  

Kadınlar dışarıda şort giydiği için saldırıya maruz kalır ve bu duruma sessiz kalınırsa, saldırganlar cezasızlıkla ödüllendirilirse, kadınların yaşam tarzına yönelik saldırılarda artmaya başlar. Kimsenin bir kişinin kıyafetine müdahale de bulunma hakkı yokken, özel alanında kendi evinde giyinilen bir kıyafete de müdahale edemez.  Ankara'da genç İngilizce öğretmeni T.E., kendi evinde şort giydiği gerekçesiyle apartman yöneticisine şikayet edildi. Yönetici dün genç kadının evine gelerek, hakkında şikayet olduğunu, perdeleri kapalı tutmasını söyledi.

İstanbul'da bir minibüste şort giydiği için üniversite öğrencisi Asena Melisa Sağlam'a saldıran Ercan Kızılateş, geçtiğimiz ay 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldıktan sonra tahliye edildi.

Kadınlar boşanmak istediklerinde, işkence edilerek öldürülüyorlar

Kadınlar kendi hayatlarına dair karar alabilmek istiyorlar. Boşanmak istedikleri için, barışma isteklerini reddettikleri için, en yakınları tarafından yaşamları ellerinden alıyor. İzmir’de, bir çay ocağında çalışan 36 yaşındaki Hacer Çetin, üç yıl önce boşandığı 48 yaşındaki A.R. tarafından; Samsun'da Emine Günay'ı ayrıldığı eşi 47 yaşındaki İsmet Kır tarafından barışma tekliflerini reddettikleri için öldürüldü. Bu ay öldürülen kadınların %33’ünün failleri belli değil.

Son dönemde kadına yönelik şiddeti körükleyen açıklamaların yapılması, gerici uygulamaların getirilmeye çalışılması kadın cinayetlerini artırdığı gibi bu cinayetlerde her geçen gün başka bir vahşetle karşı karşıya kalıyoruz. Kadınlar, cihat naraları atılarak, işkence edilerek öldürülüyorlar.

Muş’ta özel güvenlik görevlisi olan Mehmetcan Aykan 1.5 yaşındaki oğlu Musab ile eşi Ayten, kız kardeşi Sultan, ağabeyinin eşi Vahide ve amcasının gelini Besra olmak üzere 5 kişiyi tabancayla vurarak öldürdü. Mehmetcan Aykan'ın cinayetlerden bir gün önce sosyal paylaşım  hesabından, 'Bize Allah'tan korkmayı öğrettiler', 'Cihat kıyamete kadar devam edecek bir farzdır' diye paylaşımları dikkat çekti.  Şanlıurfa'da 7 çocuk annesi hamile kadın, üvey oğlu tarafından dövülerek öldürüldü. 

 

 

 

29 çocuk annesiz kaldı, 1 kadın hamileyken öldürüldü

Kadın cinayetlerinde yaş aralığı düşüyor, kadınlar çocuklarının gözleri önünde, çocukları ile beraber öldürülmeye devam ediyor. Eylül ayında Balıkesir’de 7 yaşında 1 çocuk okula giderken annesi ile beraber öldürülürken, bir kadın hamileyke öldürüldü.  Bilecik'te 16 Haziran’da eşi tarafından bıçaklanması sonucu 8 aylık hamileyken hayatını kaybeden Melike Kartal'ın sezaryenle alınan bebeği 78 gündür yaşam mücadelesi veriyor.  Öldürülen kadınların %25’inin çocuğu vardı ve hamileydi, %27’si evliydi.

 

 

 

Şiddete karşı korunmak isteyen 300 kadın kimlik değiştirmek zorunda kaldı

Gaziantep'te daha önce eşinin şikayeti üzerine mahkeme kararıyla evden uzaklaştırılan Salih Deniz, eşi Adile Deniz'i tabancayla 6 el ateş ederek öldürdü. Eşi K.D tarafından evinde bıçakla öldürülen 30 yaşındaki A.D'nin koruması vardı, daha önce de eşinin işkence ve şiddetinden dolayı sığınma evine yerleştirilmişti. Polis memuru olan kocası Hakan K'nın, aile mahkemesinin önünde boşanmak için duruşmayı bekledikleri sırada silahla ateş etmesi sonucu ağır yaralanan Özay K (25), 5 gündür yoğun bakımda verdiği hayat mücadelesini kaybetti.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de şiddet gören kadınların çoğu kimliklerinin tamamen değiştirilmesini istiyor. Uygulamanın ilk başladığı 2013 yılında 40 kadın ismini değiştirdi. İsmini değiştiren kadınların sayısı 2015’te 125 olurken, bu yıl 300’e ulaştı. Mahkeme kararıyla gerçekleştirilen kimlik değişiminin ardından yapılan takipler sonucu yeni kimlik sahibi olan kadınların şiddet gördükleri kişiler tarafından bir daha izlerine ulaşılamadığı vurgulandı. Bu durum ülkemizde kadına yönelik şiddetin arttığının ve şiddetten korunmak isteyen kadınların en üst düzeyde koruma almak durumunda kaldıklarının bir göstergesidir. 

 

Basına yansıyan önemli olgular

Kayseri'de, bayramın ilk günü sabah saatlerinde ailesiyle tartışan 19 yaşındaki Sümeyya Nur Onat, boynuna bağladığı eşarpla kendisini asarak intihar etti.

Sivas'ta eşi S.A. ile ekonomik sıkıntı nedeniyle tartışan bir aylık hamile 23 yaşındaki R.K., 9 katlı inşaatın çatısına çıkarak intihara kalkıştı.

Gazeteci Fatih Tezcan boşandığı eşinin çocuklarını kendisine göstermemesi üzerine Aile ve Adalet bakanlıklarını da ekleyerek kadın cinayetleri ile ilgili 'meşrulaştırmaya yönelik' “Devlet bu zulüm yasalarını değiştirmek için kaç kadın cinayeti daha olmasını bekliyor?” şeklinde tweetler attı. Şiddeti ve cinayeti meşrulaştıran bu tweetleri nedeniyle Tezcan büyük tepki topladı, tepkilere hakaretler ederek karşılık verdi.  

Balıkesir'in Savaştepe ilçesi Karacalar köyünde okula giderken kaybolup 44 gün sonra cesetleri bulunan 10 yaşındaki kuzenler Büşra ve Tuğçe'nin katil zanlıları 11 yıl sonra yakalandı. 

İzmir’in Bayraklı ilçesinde yaşayan 16 yaşındaki Latife Aygün, pazar günü, çarşıya gitmek için evden çıktı. Gece saat 01.00’e kadar kızlarına ulaşamayan aile hemen karakola gitti. Kızlarının durumundan endişe ettiklerini belirten aile, 4 günden bu yana Latife’den gelecek bir haber bekliyor.